Yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, uyuşmazlık sadece parsel bazında irdelenmiş; planın bütünü, yönü, büyüklüğü ve şekliyle, nüfus, yapılaşma biçimi, yeşil alan gereksinimi gibi temel kavramlar açısından inceleme yapılmamış olduğundan, eksik inceleme sonucu düzenlenen rapora dayalı olarak karar verilmesinde isabet yoktur.
İstemin Özeti: İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 18.6.1998 günlü, E: 1997/228, K: 1998/510 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu’nun Düşüncesi: Dava konusu ıslah imar planının bütünü, nüfus, yapılaşma biçimi, yeşil alan gereksinimi gibi olgular gözetilerek uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı Tülin Özgenç’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın da yandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü.
Dava, …. … Yukarı …. … ada, … parsel sayılı taşınmazın park alanı olarak belirlenmesine ilişkin 23.5.1995 günlü belediye meclisi kararıyla onaylanan … Islah İmar planının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın açık ve yeşil alan grubunda yer alan 544 m2 büyüklüğündeki park fonksiyonuna ayrıldığı ve bu alanın yaklaşık yarısını oluşturduğu, bu taşınmazın park fonksiyonunun yerine getirilmesi için yeterli büyüklükte olmadığı, parselin plan sınırında yer almasının da belirli bir hizmet çapı düşünüldüğünde plan içi yer seçiminin planlama ilkeleri açısından uygun olmadığı, plan yapımı sırasında fiili durumun gözetilmediği, dava konusu ıslah imar planında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacıya ait parsele ilişkin bölümünün iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı kriterlerinin yanısıra özelliği itibariyle imar planının bütünlüğü, genel yapısı, kapsadığı alanın nitelikleri ve çevrenin korunması gibi olgularında gözetilmesi zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu ıslah imar planı paftasında planın tasdik sınırına paralel olarak sanayi bölgesi olarak ayrılmış alanla konut alanları arasında tampon bölge şeklinde yeşil bir kuşağın yer aldığı, davacıya ait taşınmazın bu yeşil kuşak sisteminin bir parçasını oluşturduğu, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda ise ayrıntılı bir incelemeye gidilmeyerek uyuşmazlığın sadece parsel bazında irdelendiği, planın bütünü, yönü, büyüklüğü ve şekliyle nüfus, yapılaşma biçimi, yeşil alan gereksinimi gibi temel kavramlar açısından inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Eksik inceleme sonucu düzenlenen rapora dayalı olarak verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Buna göre yukarıda belirtileri hususlar gözetilerek yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 18.6.1998 günlü, E: 1997/228, K: 1998/510 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 19.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.