ÖZET: Parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin yasa ve yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Söz konusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir.
TÜRK MİLLETİ ADINA, Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemi sonrasında davacıya tahsis edilen parsel ile eski parseli arasındaki değer farkından kaynaklandığı ileri sürülen 129.750.000. lira zararın tazmini istemiyle açılmış; idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile ek rapor ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, parselasyon işleminin mevzuata uygun olduğu anlaşıldığından davalı idareye atfedilebilecek bir hizmet kusurunun bulunduğundan söz edilemeyeceği, bu nedenle taşınmazlar arasında değer farkından dolayı davalı idarenin tazminat ödemekle yükümlü tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı bulunan alanlarda plan hükümlerine uygun olarak imar parselleri oluşturmak amacıyla parselasyon işlemleri yapılmaktadır. Anılan madde uyarınca yapılan parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin yasa ve yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Söz konusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir. Bu nedenle davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken, hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.