Plan değişikliği isteminin nüfus ve yapı yoğunluğunu arttırıcı alt yapı ve arazinin doğal yapısını olumsuz etkileyecek nitelikte görülerek reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davanın Özeti: …, …, … Köyü, 5, 6 ada, 9 parsel sayılı 1/25.000 ölçekli…, …, … Çevre Düzeni Planında, kamping ve rekreasyon alanında kalan taşınmazın turizm ve II. konut alanına dönüştürülmesi isteminin reddi yolundaki 22.04.1998 günlü Bayındırlık ve İskan Bakanlığı işlemi ile bu işlemin bildirimine yönelik 12.05.1999 günlü Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü işleminin, 30.10. 1996/gününde 1/1000 ölçekli planın belediyece onayı üzerine yeşil alan ve yola terkler yapılarak müstakil tapu alındığı taşınmazın bulunduğu alanın, 21.07.1997 gününde … Belediyesi mücavir alanından çıkarılması üzerine bayındırlık ve iskan müdürlüğüne yapılan ruhsat başvurusunun üst ölçekli plan değişikliği yapılması gerektiğinden bahisle reddedildiği, oysa müktesep haklarının oluştuğu, idarelerin farklı uygulamalarından dolayı mağdur oldukları iddiasıyla iptali istenilmektedir.
Muğla Valiliği’nin Savunmasının Özeti: Davacılara ait taşınmaza ilişkin 1/1000 ölçekli planın 1/25.000 lik plana aykırı olması nedeniyle belediyesince onanan bu planın iptalinin gerektiği plan değişiklik teklifinin altyapı ve arazinin yapısını olumsuz etkileyerek nüfus ve yapı yoğunluğunu arttıracağından davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın Savunmasının Özeti: Plan değişiklik teklifi yapılan alanda yeterince 2. konut ve turizm alanı olduğundan nüfus ve yapı yoğunluğunu arttırıcı, altyapı ve arazinin doğal yapısını olumsuz yönde etkileyecek plan değişikliği yapılamayacağı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu’nun Düşüncesi: Davacı kooperatif 1/25.000 ölçekli planda kamping ve rekreasyon alanında kalan taşınmazlarında plan değişikliği yapılarak taşınmazın turizm ve 2. konut alanına alınması isteminin reddi işlemini dava konusu etmektedir.
Davacı 1/1000 lik plana dayalı olarak tesis edilen parselasyon işlemiyle müstakil tapu almıştır. Kooperatif olarak yapılaşmak istemektedir. Ancak davacıya yapılaşma olanağı sağlayan 1/1000 ölçekli plan üst ölçekli plana aykırıdır. 1/25.000 ölçekli plandaki konumu plan alanı içindeki tüm alanlara ilişkin verilerin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi suretiyle kamping ve rekreasyon alanı olarak belirlenen taşınmazın bu durumunun mülkiyete dayalı yapılaşma taleplerine göre değiştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava; 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında kamping ve rekreasyon alanında kalan 5-6 ada 9 parsel sayılı taşınmazların turizm+ II. konut alanına dönüştürülmesi isteminin reddine ilişkin davalı idare isteminin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Köyü 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında kısmen kamping alanı ve rekreasyon alanında kalan alanın nüfus ve yapı yoğunluğunu artırıcı ve buna bağlı olarak alt yapı ve arazinin doğal yapısını olumsuz yönde etkileyecek nitelik taşıması nedeniyle turizm+ II. konut alanına dönüştürülmesi isteminin 3194 sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca reddedilmesinde imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca davacı tarafından ileri sürülen diğer nedenlerde dava konusu istemin iptalini gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, …, …, … Köyü, 5, 6 ada, 9 parsel sayılı 1/25.000 ölçekli …, … Çevre Düzeni Planında, Kamping ve Rekreasyon Alanında kalan taşınmazın Turizm ve II. Konut Alanına dönüştürülmesi isteminin reddi yolundaki 22.04.1998 günlü Bayındırlık ve İskan Bakanlığı işlemi ile bu işlemin bildirimine yönelik 12.05.1999 günlü bayındırlık ve iskan müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Günümüzde plansız ve hızlı yapılaşma talepleri sağlıklı bir çevrenin önündeki en ciddi engeldir. Kentsel ve turistik gelişmenin yönlendirilmesinde en temel araçlardan biri olan imar planlaması ile kentsel ve turistik gelişmenin yakın gelecekteki temel fiziksel özelliklerini oluşturan “yönü, şekli ve büyüklüğü” ile ilgili belirlemeler yapılmaktadır.
Planlama sürecinde zorlayıcı, kısıtlayıcı ve yönlendirici kararların tümü birden rol oynar. Çağdaş bir kent ve çevrenin oluşturulması ve yaşatılması için aşırı yapılaşmanın etkisinden korunması gereken, kamuya hizmet verecek, estetik ve kaliteyi yükseltici sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yeşil alanlar günü birlik kullanım alanları, piknik ve rekreasyon alanlarının oluşturulması zorunludur.
Kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla üretilmiş birer belge niteliğinde olan imar planları mevzuatta ve yargı içtihatlarında yöre halkının sağlığını ve çevreyi korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaşama düzenini, çalışma koşullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla, ülke, bölge ve şehir verilerine göre oturma, çalışma, dinlenme ve ulaşım gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak için varsa kadastro durumu da işlenmiş, onaylı haritaların kopyaları üzerine nazım plan ve uygulama planı olarak düzenlenip onaylanmış metinler olarak tanımlamaktadır.
İmar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı kriterlerinin yanısıra özelliği itibariyle imar planının bütünlüğü, genel yapısı, kapsadığı alanın nitelikleri ve çevrenin korunması gibi olguların gözetilmesi zorunludur.
Olayda, 30.10.1996 günlü belediye meclisi kararıyla onanan mevzii planda taşınmazları turizm tesis alanı ve ikinci konut alanında kalan ve bu plana göre uygulanan parselasyon işlemiyle müstakil tapusunu alan davacı tarafından taşınmazının 1/25.000 ölçekli …, …, … Çevre Düzeni Planında kısmen kamping alanında kısmen de rekreasyon alanında kalması nedeniyle ruhsat alınamaması üzerine 1/25.000 ölçekli planda taşınmazın “Turizm tesis alanı ve ikinci konut alanına” alınması yönünde değişiklik yapılması istemiyle başvurulmuş, bu başvurunun reddi üzerine dava açılmıştır.
İdarece plan değişikliği istemi nüfus ve yapı yoğunluğunu arttırıcı altyapı ve arazinin doğal yapısını olumsuz etkileyecek nitelikte görülerek reddedilmiştir.
İmar planlarının temel amaçlarından biri, kamu yararının korunması ve bu amacın gerçekleştirilmesi doğrultusunda toplumun genel kullanımına açık rekreasyon alanlarına olan ihtiyacını giderebilecek nitelikte yeşil alan türünde alanların üretilmesi olduğuna ve turistik bir yörede kamu yararına açık ve turistik kullanımın en belirginleştiği kullanımlardan biri olan kamping alanı oluşturulmasında da kamu yararı bulunduğuna göre davacı isteminin reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmamış davacının salt yapılaşmaya yönelik iddialarına itibar edilmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davanın reddine, 22.06.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.