1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/106 K: 2000/1020 T: 23.2.2000


Davacı kuruluşa ait hizmet binası ve depo bulunan taşınmazın sosyal veya teknik alt yapı alanı vasfında olmadığı ancak, 11.3.1998 tarihinde özelleştirme kapsamına alınan taşınmazla ilgili olarak 3194 sayılı Yasanın 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yeniden plan değişikliği yapılacağından uygulama olanağı kalmayan imar planı değişikliğinin iptal edilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı.

İstemin Özeti: Kırıkkale İdare Mahkemesinin 8.10.1998 günlü, E: 1997/270, K: 1998/724 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Tetkik Hakimi Düşüncesi: Özelleştirme kapsamına alınan davacı kuruluşa ait uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. fıkrası gereğince Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca yeniden imar planı yapılacağından fiilen uygulanma olanağı bulunmayan plan değişikliği işleminin iptaline ilişkin mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı düşünülmektedir.

Savcı Düşüncesi: Dava, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna ait taşınmazın resmi kurum alanından çıkarılarak belediye hizmet alanı olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliğinin iptali isteğiyle açılmış, idare mahkemesince, İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 21. maddesi Uyarınca sosyal ve teknik alt yapı alanları ile ilgili imar planı değişikliği yapılırken ilgili kuruluşun görüşünün alınması, bu alanların kaldırılması halinde eşdeğer yeni bir yer ayrılması gerekirken uyuşmazlık konusu plan değişikliğinde bu zorunluluklara uyulmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 3. maddesinde sosyal ve teknik alt yapının tanımı yapılmıştır. Türkiye Zirai Donatım Kurumu alanı sosyal ve teknik alt yapı içerisinde yer almamaktadır. Bu durumda idare mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçeyle dava konusu imar planı değişikliğinin iptali yolunda verilen kararda isabet bulunmayıp, plan değişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluk açısından incelenerek sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gereklidir.

Açıklanan nedenle temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, içerisinde davacıya ait binaların bulunduğu… İlçesi, … Mahallesi, 529 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın, resmi kurum alanından çıkarılarak, belediye hizmet alanına dönüştürülmesine ilişkin imar planı değişikliğinin onaylanmasına dair 5.2.1996 günlü, 2/16 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacı kuruluşun görüşü alınmadan ve aynı bölge içinde eşdeğer yeni bir alan ayırmadan teknik altyapı vasfındaki alanın kaldırılmasında İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21. maddesine uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.

İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde, sosyal altyapı: sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacı ile yapılması gereken eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel isim olarak, teknik altyapı ise; elektrik, havagazı, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık veya kapalı otopark kullanışlarına verilen genel isim olarak tanımlanmıştır.

Aynı yönetmeliğin 21. maddesinde de, “İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için;

1-İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı bakanlık ve kuruluşun görüşü alınacaktır.

2-İmar planındaki bir sosyal ve teknik altyapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.

3-İmar planında yeni bir sosyal ve teknik altyapı alanı ayrılması durumunda l. bentteki esaslara uyulur” hükmü getirilmiştir.

Öte yandan, 3194 sayılı Yasanın 9. maddesine 24.11.1994 günlü, 4046 sayılı Yasanın 41. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında: “belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş (Belediye) alınarak çevre, imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. İlgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir” hükmü yer almaktadır.

Olayda, üzerinde davacı kuruluşa ait hizmet binası ve depo bulunan … İli. … İlçesi, Merkez … Mahallesi 529 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde tanımlandığı anlamda sosyal veya teknik altyapı alanı vasfında olmaması nedeniyle, dava konusu imar planı değişikliği yapılırken aynı Yönetmeliğin 21. maddesi uyarınca davacı kuruluşun görüşünün alınmasına ve imar planında bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılmasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak, 11.3.1998 tarihinde özelleştirme kapsamına alınan davacı kuruluşa ait uyuşmazlık konusu taşınmazla ilgili olarak 3194 sayılı Yasanın 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yeniden plan değişikliği yapılacağından hukuken ve fiilen uygulama olanağı kalmayan imar planı değişikliğinin idare mahkemesince iptal edilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyize konu Kırıkkale İdare Mahkemesinin 8.10.1998 günlü, E: 1997/270, K: 1998/724 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.2.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.