237 sayılı Tebliğ ile sit alanında taşınmaz malı bulunanlara taşınmaz malın bedelini gösteren belge verilmesi öngörülmüş ise de Yasa ve Yönetmelikte yer almayan bir düzenlemenin Tebliğ yoluyla yapılmasının hukuka aykırı olduğu açıktır.
İstemin Özeti: 1.derece doğal sit alanında kalan … İlçesi, … Köyü … pafta,… sayılı parseldeki 2863 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre takası istenilen 91.900 m2 taşınmaza … lira bedel belirlenmesine ilişkin 15.6.1999 günlü, 953 sayılı Maliye Bakanlığı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Maliye Bakanlığının 237 sıra no.lu Milli Emlak Genel Tebliğinin; Anayasa’ya ve 2863 sayılı Yasaya aykırı olduğu, yeni bir usul getirdiği, kamulaştırma koşullarının dışına çıkıldığı, esas olanın bedelin ödenmesi ya da takas olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Maliye Bakanlığının Savunmasının Özeti: Söz konusu belge ile Hazineye ait taşınmazların satış ihalelerine katılma olanağının getirildiği herhangi bir hakkın daratılması yoluna gidilmediği, sit alanı içinde kalan ve kesin inşaat yasağı getirilen taşınmazı bulunanların sorunlarını çözümlemekte takas modelinin yetersiz olması nedeniyle, soruna hukuki çerçevede kalıcı bir çözüm getirilmesi amacıyla 237 sayılı genel tebliğin çıkarıldığı, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Kültür Bakanlığının Savunmasının Özeti: Davacının takas istemi üzerine işlemlerin usulüne uygun olarak yürütüldüğü ve belgelerin Maliye Bakanlığı’na gönderildiği, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi:2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun (15/f) maddesinde, sit alanı olması nedeniyle kesin inşaat yasağı getirilmiş korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parsellerin, malikinin başvurusu üzerine bir başka hazine arazisi ile değiştirilebileceği, üzerinde bina, tesis var ise, malikinin başvurusu üzerine rayiç bedelinin 2942 sayılı Kanunun 11.maddesi hükümlerine göre belirlenerek ödeme yapılacağı, bu hükümle ilgili usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanarak; 8.2.1990 günlü, 20427 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kesin İnşaat Yasağı Getirilen Korunması gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Bulunduğu Sit Alanlarındaki Taşınmaz Malların Hazineye Ait Taşınmaz Mallar ile Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikle de bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Dava konusu 237 sayılı Tebliğde ise Yasa ve Yönetmelikte yer almayan yeni bir düzenleme getirilerek, kesin inşaat yasağı bulunan sit alanlarında taşınmaz malı bulunanlara hazineye ait taşınmazların satış ihalelerine katılmalarını sağlamak üzere taşınmazlarının bedelini gösteren bir belgenin verilmesi öngörülmüş bulunmaktadır. Yasa ve Yönetmelikte yer almayan böyle bir düzenlemenin Tebliğ yolu ile yapılması hukuka aykırı olduğundan, dava konusu tebliğin ve bu tebliğ uyarınca tesis edilen davacıya ait taşınmazın bedelini gösteren işlemin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava,5.9.1988/günlü,23454 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 237 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin ve bu Tebliğ uyarınca davacıya sit alanında kalan taşınmaz malının bedelini gösteren belge verilmesi işleminin iptali isteğiyle açılmıştır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 15.maddesinin f bendinde, sit alanı olması nedeniyle kesin inşaat yasağı getirilmiş korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parsellerin, malikinin başvurusu üzerine bir başka hazine arazisi ile değiştirilebileceği, üzerinde bina ve tesis var ise, malikinin başvurusu üzerine rayiç bedeli 2942 sayılı Kanunun 11.maddesine göre belirlenerek ödeme yapılacağı, bu hükümle ilgili usul ve esasların Yönetmelikte belirtileceği kurala bağlanmış; 8.2.1990 günlü,20427 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren kesin İnşaat Yasağı Getirilen Korunması Gerekli Taşınmaz Malların Hazineye Ait Taşınmaz Mallar ile Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikle de bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Maliye Bakanlığınca çıkarılan dava konusu 237 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile,Yasa ve Yönetmelik uyarınca halen devam etmekte olan uygulamanın sorunları çözmekte yetersiz kaldığından bahisle sorunlara bir ölçüde alternatif çözüm getirmek amacıyla sit alanında taşınmaz malı bulunanlara taşınmaz malın bedelini gösteren belge verilmesi öngörülmüş ve bu belge ile taşınmaz mal sahiplerinin hazineye ait taşınmaz mal ihalelerine katılmaları sağlanarak, geçici ihalenin üzerlerine yapılması halinde, Bakanlıkça düzenlenen belgede belirtilen bedele, düzenleme tarihi ile ihale tarihi arasında geçen süre dikkate aınmak suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi gereğince yayımlanan oran dahilinde gün hesabıyla artış yapılıp ihale bedelinden mahsup edilmesi, bedeller arasında Hazine lehine bir fark doğduğu takdirde meydana gelen bu farkın şahıslarca peşin ödenmesi şeklinde bir uygulama getirilmek istenilmişse de, Yasa ve Yönetmelikte yer almayan böyle bir düzenlemenin Tebliğ yolu ile yapılması hukuka aykırı düşmektedir. Tebliğin hukuka aykırı olmasının tebliğe dayanılarak tesis edilen işleminde hukuka aykırı olması sonucunu doğuracağı açıktır.
Belirtilen nedenle, dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, 1.derece doğal sit alanında kalan … İlçesi, … Köyü, … pafta, … sayılı parseldeki 2863 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre takası istenilen 91.900 m2 taşınmaza …- lira bedel belirlenmesine ilişkin 15.6.1999 günlü, 953 sayılı Maliye Bakanlığı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Maliye Bakanlığının 237 sıra no.lu Milli Emlak Genel Tebliğinin iptali istemiyle açılmıştır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun (15/f) maddesinde, sit alanı olması nedeniyle kesin inşaat yasağı getirilmiş korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parsellerin, malikinin başvurusu üzerine bir başka hazine arazisi ile değiştirilebileceği, üzerinde bina, tesis var ise, malikinin başvurusu üzerine rayiç bedelinin 2942 sayılı Kanunun 11.maddesi hükümlerine göre belirlenerek ödeme yapılacağı, bu hükümle ilgili usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanarak; 8.2.1990 günlü, 20427 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kesin İnşaat Yasağı Getirilen Korunması gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Bulunduğu Sit Alanlarındaki Taşınmaz Malların Hazineye Ait Taşınmaz Mallar ile Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikle de bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenerek; değiştirilecek taşınmaz malların özellikleri, trampaya konu taşınmazların belirlenmesi, başvurunun şekli ve inceleme, verilecek belgeler, değer takdiri, hazinece verilecek taşınmaz malların saptanması, ilan ve başvuru, başvuru süresi, şekli, başvuru hakkı hususları açıkça belirtilmiştir.
Sit alanı olması nedeniyle kesin inşaat yasağı getirilmiş korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parsellerin, bir başka hazine arazi ile değiştirilmesine ilişkin hükümler Yasa ve Yönetmelikte açıkça düzenlenmiştir.
Maliye Bakanlığınca çıkarılan dava konusu 237 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinde ise, 2863 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelikte kesin inşaat yasağı getirilen sit alanlarındaki taşınmazların hazine arazisi ile değiştirilmesine ilişkin yukarıda belirtilen hükümlerde yer almayan bir düzenleme getirilerek; Yasa ve Yönetmelik uyarınca halen devam etmekte olan uygulamanın sorunları çözmekte yetersiz kaldığından bahisle sorunlara bir ölçüde alternatif çözüm getirmek amacıyla sit alanında taşınmaz malı bulunanlara taşınmaz malın bedelini gösteren belge verilmesi öngörülmüş ve bu belge ile taşınmaz mal sahiplerinin hazineye ait taşınmaz mal ihalelerine katılmaları sağlanarak, geçici ihalenin üzerlerine yapılması halinde, Bakanlıkça düzenlenen belgede belirtilen bedele, düzenleme tarihi ile ihale tarihi arasında geçen süre dikkate alınmak suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi gereğince yayımlanan oran dahilinde gün hesabıyla artış yapılıp ihale bedelinden mahsup edilmesi, bedeller arasında Hazine lehine bir fark doğduğu takdirde meydana gelen bu farkın şahıslarca peşin ödenmesi şeklinde bir uygulama getirilmek istenmiştir. Yasa ve Yönetmelikte yer almayan bir düzenlemenin Tebliğ yoluyla yapılmasının hukuka aykırı olduğu açıktır.
Hukuka aykırılığı açık olan Tebliğe dayanılarak tesis edilen ve davacıya ait taşınmazın bedelini gösteren dava konusu işlemde de mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin İPTALİNE, 19.12.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.