1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/5620 K: 2000/3259 T: 23.5.2000


İmar affından yararlanarak ruhsata bağlanan ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılmış bulunan yapıların imar durumu dikkate alınarak imar planları yapılamaz.

İstemin Özeti: Danıştay Altıncı Dairesince verilen 29.04.1999 günlü, K: 1999/2351 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: İmar planına aykırı yapılan ancak 2981 sayılı Yasa’nın imar mevzuatına aykırı yapıların aynen korunması amacı kapsamında ruhsata bağlanmış bulunan davacının bağımsız bölüm maliki olduğu binanın arka bahçe, cephe hattı nedeniyle aynı imar planına uygun verilen inşaat ruhsatına göre yapımına başlanılan uyuşmazlık konusu binanın ışık ve havalandırmayı engellediği iddiasıyla bakılmakta olan dava açılmış ise de, imar mevzuatına aykırı yapıların imar durumları imar planlarının yapılmasında esas alınamayacağından dairemizin 29.04.1999 günlü, K: 1999/2351 sayılı kararının kaldırılarak idare mahkemesinin komşu parsele verilen inşaat ruhsatı ile dayanağı imar planının iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendine göre karar düzeltme istemi yerinde görüldüğünden dairemizin 29.04. 1999/günlü, K: 1999/2351 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi.

Dava, … Mahallesi, 103 pafta, 838 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın arka cephesindeki 14 sayılı parsele ilişkin imar planı değişikliği ile bu parsele verilen inşaat ruhsatının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince; Danıştay 6. Dairesinin 09.04.1996 günlü, E: 1995/2265, K: 1996/843 sayılı bozma kararına uyularak, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve ek rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava konusu imar planı değişikliğinin şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına aykırı olduğu, dolayısıyla anılan plan değişikliğine dayanılarak verilen inşaat ruhsatının da hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından işlemlerin iptaline karar verilmiş, karar davalı idare ve müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Dava,… Mahallesi, … Sokak, 12 sayılı parsel üzerinde bulunan binada bağımsız bölüm maliki olan davacı tarafından arsa bahçesinde yeterli ışık ve havalandırma kalmadığı gerekçesiyle 14 sayılı parsele verilen inşaat ruhsatı ile dayanağı imar planının iptali istemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının hissedarı bulunduğu 12 sayılı parseldeki yapıya ait 10.01.1978 onay tarihli projenin 28.02.1968 tarihli imar planına göre verilen imar durumuna dayandığı, bitişik nizam H=24,50 m. irtifalı yapılaşma hakkına sahip uyuşmazlık konusu 14 sayılı parsele ait dava konusu 30.03.1993 günlü, 93/1-23 sayılı inşaat ruhsatının da aynı imar planı uyarınca verildiği davacının onaylı projesine aykırı olarak arka bahçe mesafesini 2,5 metre bırakacak şekilde binasında yaptığı eklentinin davalı belediyece imar affı kapsamında ruhsata bağlandığı, komşu 14 sayılı parseldeki mevcut binanın yıkıldığı ve yerine imar planı uyarınca verilen inşaat ruhsatına dayalı olarak uyuşmazlığa esas binanın yapıldığı anlaşılmaktadır.

İdare mahkemesince karara esas alınan bilirkişi raporunda da, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yapı adasının yoğunluğunun ve arka çizgi düzenlemesinin 1968 tarihli planı ile gerçekleştiği, komşu 14 sayılı parsele ait imar durumunun plandaki ara cephe yaklaşma sınırına uygun verildiği ancak, davacının parselinin arka cephesinde, 1968 imar planındaki mevcut arka cephe çizgisine aykırı bir şekilde ek yapıldığı ve bu eklentinin imar affından yararlanarak ruhsata bağlandığı, arka cephe çizgisi davacı tarafından her ne kadar plana aykırı olarak teşekkül ettirilmiş olsa bile, ruhsata bağlandığından davalı idarece oluşmuş bu yeni yapı düzeni dikkate alınarak arka cephe hattının yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilmiş bulunmaktadır.

İmar planları, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır.

Diğer taraftan, 2981 sayılı Kanunun amacı, imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapıların muhafaza edilebilecek durumda iseler aynen korunmasını sağlamaktır.

Bu bakımdan, imar affından yararlanarak ruhsata bağlanan ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılmış bulunan yapıların imar durumu dikkate alınarak imar planlarının yapılmayacağı tartışmasızdır.

Olayda ise, 1968 onanlı imar planına uygun olarak verilen inşaat ruhsatı uyarınca uyuşmazlık konusu binanın yapılması, davacının bağımsız bölüm maliki olduğu binanın ise aynı imar planına aykırı olarak tamamlanması söz konusudur.

Bu durum yukarıda değinilen düzenlemeler çerçevesinde değerlendirildiğinde davanın reddedilmesi gerekirken idare mahkemesince, imar mevzuatına aykırı binanın cephe hattı esas alınarak uygulama yapılması yönündeki bilirkişi raporunun esas alınması suretiyle dava konusu imar planı ile inşaat ruhsatının iptaline karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 24.03.1998 günlü, E: 1997/722, K: 1998/288 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.05.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.