1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2001/6627 K: 2003/20


Dava konusu uygulama işlemi üzerine düzenleyici işleme karşı açılan davada süreaşımı bulunmadığı.

İstemin Özeti : İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 25.4.2001 günlü, E:2000-/265, K:2001/568 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, …, …, …’nda davacılara ait parselleri de kapsamına alan bölgedeki 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının ve 14.1.2000 günlü, 73 sayılı imar durum belgesinin iptali istemiyle açıldığı, İdare Mahkemesince, 14.4.1999 onay tarihli imar planlarının 29.6.1999-28.7.1999 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacının 27.2.1999 gününde yaptığı itirazın cevap verilmeyerek reddedildiği, 14.1.2000 günlü dilekçeyle imar durumu istenildiği, verilen imar durumu üzerine bakılan davanın açıldığı, dava konusu plana karşı askı süresi içinde yapılan itiraza bir aylık askı süresinin son gününden itibaren 60 günlük süre içinde cevap verilmemesi üzerine itirazın zımnen reddedildiği tarih olan 25.9.1999 gününden itibaren en geç 24.11.1999 gününde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra, imar durumu belgesinin tebliğ tarihi esas alınmak suretiyle 3.3.2000 gününde açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı Yasanın 7. maddesinin birinci fıkrasında dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildiriminin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı, dördüncü fıkrasında ise ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği kurala bağlanmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 8. maddesinin 1. fıkrasında; “süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar” hükmüne, yine aynı Kanunun 11. maddesinde; “İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa iistemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur” hükmüne yer verilmiştir.

Düzenleyici işlem niteliğindeki imar planlarına karşı askı süresi içinde itiraz edilmiş fakat süresi içinde dava açılmamış olsa dahi, imar planının uygulanmasına yönelik işlem nedeniyle dayanağı olan imar planının iptali istemiyle 257 sayılı Yasanın 7.maddesine belirtilen süre içerisinde dava açılabileceğinde anılan hükümler karşısında duraksama bulunmamaktadır.

Dava, davacılara ait taşınmazı da kapsamına alan bölgeye ilişkin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının ve uygulama işlemi niteliğindeki 14.1.2000 günlü imar durrumu belgesinin iptali istemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 14.4.1999 onay tarihli imar planlarında taşınmazın belediye hizmet alanında kaldığını belirten 14.1.2000 günlü ve aynı tarihte tebliğ edilen imar durumu ve dayanağı imar planlarının iptali istemiyle 3.3.2000 gününde açılan davada süreaşımı bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, imar planlarıyla bu planların uygulanması niteliğindeki imar durumu belgesi hakkında inceleme yapılarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 25.4.2001 günlü, E:2000/265, K:2001/1568 sayılı kararının bozulmasına, …, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 3.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.