1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2001/6965 K: 2003/196 T: 14.01.2003


4 ayrı parseli ifraz ve tevhit amacını taşıyan işlem parselasyon işlemi niteliğini taşımadığından parsel maliklerinin muvafakatinin alınması gerekir.

“….. uyuşmazlık konusu yerde daha önce 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan parselasyon işlemi sırasında … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan üçüncü kişiye ait yapının kısmen … parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaldığının belirlendiği … parsel sayılı taşınmazın malikinin müracaatı üzerine, yeni oluşan, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların zemin durumuna göre dava konusu işlem ile ifraz ve tevhide tabi tutulduğu ve bu işlemin tesis edilmesi sırasında davacının muvafakatinin alınmadığı anlaşılmaktadır.

Parselasyon işlemine ilişkin genel düzenlemeler içeren İmar Yasasının 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa düzenlemesi İle İlgili Esaslar hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin 3 ve 4 üncü fıkrasında belirtilen düzenleme sahasının bir müstakil imar adasından daha küçük olamayacağı, ancak imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle yeniden düzenlenmesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhit ve ifraz yoluyla imar plânı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde adanın geri kalan kadastro parsellerinin müstakil bir imar düzenlemesine konu teşkil edebileceği, aynı Yönetmeliğin ifraz ve tevhit işlemleri başlıklı 15 inci maddesinde ise arazi ve arsa düzenlemesi yapılmış imar adalarındaki bir veya birkaç parselde, meskun alanlardaki kadastro parsellerinde, maliklerin müracaatı üzerine imar plânı ve mevzuatına uygun olmak şartıyla ifraz ve tevhit işlemleri yapılabileceği kurala bağlanmıştır.

Uyuşmazlığın anılan kurallarla birlikte değerlendirilmesinden; komşu parsel malikinin istemi üzerine tesis edilen dört ayrı parselin ifraz ve tevhidi amacını taşıyan dava konusu işlemin parselasyon işlemi değil, ifraz ve tevhit işlemi niteliğini taşıdığı sonucuna varılmıştır.

Bu nedenle Taşınmaz sahiplerinin tamamının muvafakati olmaksızın tevhit ve ifraz işlemi gerçekleştirilemeyeceğinden, davacının muvafakati alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış, İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir…..”