2634 sayılı yasaya göre turizm merkezlerinde yapılacak imar planlarının turizm merkezi sınırları dikkate alınarak yapılacağı, turizm merkezi sınırının birden çok belediyeyi ilgilendirmesi halinde plan sınırlarının da aynı şekilde olabileceği, birden çok belediyeyi ilgilendirebileceği
İstemin Özeti: 16.10.1996 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan … Kaplıcaları Termal Turizm Merkezi ve çevresine ait 1/5000 ölçekli nazım imar planının, alanın … İlçe sınırları içinde olduğu, … Belediyesinin böyle bir planı hazırlama yetkisinin bulunmadığı, planın kapladığı alanın …’e 30 km, …’a ise 3 km uzaklıkta olduğu, … Belediyesi mücavir alanı içine alınma isteminin davalı bakanlıkça reddedildiği ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Savunmasının Özeti: Dava konusu nazım imar planının 2634 sayılı Yasa gereği Turizm Bakanlığınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak hazırlandığı, onaylama işleminin usulsüz olmadığı alanın … Belediyesi mücavir alanı sınırları içine alınmasının … gününde bakanlıkça onaylandığı, bölgenin …-… ilçe sınırlarının kesişme noktasında ve her ilçenin sınırları ile ortak bir konumda bulunduğu ve dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Turizm merkezine yönelik olarak 2634 sayılı Yasa uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan nazım imar planları turizm merkezi sınırları dikkate alınarak bu sınırlar içinde yer alan bölge için hazırlanacaktır.
Dava konusu olayda, … Kaplıcası Termal Turizm Merkezi sınırlarının … ve … Belediyelerinin yetki alanında kalan alanları kapsaması nedeniyle bu bölgeye ilişkin imar planı da turizm merkezi sınırları dikkate alınarak yapılacağından her iki belediyenin yetki alanına giren taşınmazları kapsaması doğaldır.
Davacı … Belediye Başkanlığının dava dilekçesinde belediye sınırları yönünden kendi sınırlarında kalan alanlara ilişkin olarak … Belediyesine ait olan kaplıca tesisine yönelik nazım imar planı yapılmasının usulsüz olduğu şeklinde ileri sürdüğü iddialar dava konusu nazım imar planını hukuken sakatlar nitelikte değildir.
Dava konusu nazım imar planı 2634 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak turizm merkezi sınırları içinde kalan taşınmazların planlanmasına yönelik olduğu ve planlama ilkeieri ile mevzuata aykırı bir yönünün bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava, 2634 sayılı Yasanın 7.maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca … gününde onaylanan … Kaplıcası Termal Turizm Merkezine ait 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali isteğiyle açılmıştır.
2634 sayılı Yasanın 7.maddesinde turizm alan ve merkezlerinde 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanacağı kurala bağlanmıştır.
İmar planları insan, toplum, çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanırlar.
İmar planlarının yargısal denetiminde de taşınmazın yer, büyüklük, konum ve işlevi açısından ayrıldığı amaca şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
17.10.1993 günlü,21731 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 93/4833 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla turizm merkezi ilan edilmiş ve ayrıca II. derece doğal sit alanı olarak da belirlenmiş olan … Kaplıcası alanıyla ilgili olarak doğal yapının korunması, düzgün yapılaşmanın sağlanması ve kaplıcanın kamunun hizmetine en iyi şekilde sunulması hedef alınarak Turizm Bakanlığı ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce koordineli şekilde hazırlanan ve Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun olumlu görüşü de alındıktan sonra 2634 sayılı Yasanın 7.maddesine göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan dava konusu nazım imar planında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Turizm merkezinin birden çok belediye ve mücavir alan sınırını kapsaması halinde bu yerle ilgili plan çalışmaları yapılırken belediyelerle ilişki kurularak görüşlerinin alınması gerekmekteyse de, turizm merkezi sınırları esas alınarak hazırlanmış olan dava konusu planın onaylanarak kesinleşmiş olması karşısında … Belediyesinin görüşünün alınmaması planın iptalini gerektir bir neden olmadığı gibi dava dilekçesinde öne sürülen diğer iddialar da sözü edilen planın iptalini gerektirir nitelikte değildir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 16.10.1996 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan … Kaplıcaları Termal Turizm Merkezi ve çevresine ait 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun Planlar başlıklı7.maddesinde, turizm bölgelerinde ve turizm merkezlerinde Turizm Bakanlığı’nca yapılan veya yaptırılan ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na sunulan planların altı ay içinde onaylanacağı, Bakanlığın turizm alanlarında ve turizm merkezlerinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylı nazım imar planlarına uygun olarak, turizm amaçlı imar uygulama planlarını tadil etmeye ve onaylamaya yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıda içeriği yazılı Yasanın 7.maddesinin birinci fıkrasından anlaşılacağı üzere; turizm bölge ve merkezlerinde, bölgenin genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve sorunlarının çözümü gibi hususları gösterecek ve uygulama imar planlarına esas olacak nitelikteki nazım imar planlarını yapma veya yaptırma yetkisi, bu bölgelerin özelliği ve önemi nedeniyle, bu alanlarda yasa ile belirtilen amaçların gerçekleştirilebilmesini sağlayacak olan Turizm Bakanlığı’na verilmiştir. Turizm Bakanlığınca yapılan veya yaptırılan bu planlar da Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca onaylanacaktır.
İmar planları insan, toplum, çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanırlar.
İmar planlarının yargısal denetiminde de taşınmazın yer, büyüklük, konum ve işlevi açısından ayrıldığı amaca, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
17.10.1993 günlü,21731 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 93/4833 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla turizm merkezi ilan edilmiş ve ayrıca II.derece doğal sit alanı olarak da belirlenmiş olan … Kaplıcası alanıyla ilgili olarak doğal yapının korunması, düzgün yapılaşmanın sağlanması ve kaplıcanın kamunun hizmetine en iyi şekilde sunulması hedef alınarak Turizm Bakanlığı ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce koordineli şekilde hazırlanan ve Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun olumlu görüşü de alındıktan sonra 2634 sayılı Yasanın 7.maddesine göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan dava konusu nazım imar planında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Turizm merkezine yönelik olarak 2634 sayılı Yasa uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan nazım imar planları turizm merkezi sınırları dikkate alınarak bu sınırlar içinde yer alan bölge için hazırlanacaktır.
Dava konusu olayda, … Kaplıcası Termal Turizm Merkezi sınırlarının … ve … Belediyelerinin yetki alanında kalan alanları kapsaması nedeniyle bu bölgeye ilişkin imar planı da turizm merkezi sınırları dikkate alınarak yapılacağından her iki belediyenin yetki alanına giren taşınmazları kapsaması doğaldır.
2634 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak turizm merkezi sınırları içinde kalan taşınmazların planlanmasına yönelik Dava konusu nazım imar planının planlama ilkeleri ile mevzuata aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DAVANIN REDDİNE, 11.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.