İlgili belediyesince imar planlarının başka kurum kuruluş ve kişilere hazırlattırılabileceği; ancak, planın onaylama yetkisinin ilgili belediye meclisine ait olduğu; 1/1000 ölçekli plan davasında başka kişi tarafından nazım imar planına karşı açılan davada bozma kararından sonra verilecek karar dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği; parselasyon işleminin iptalinde bozma nedenlerinin bulunmadığı
İstemin Özeti: Danıştay Altıncı Dairesince verilen 24.12.2001 günlü, K:2001/6459 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 54.maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dayanağı olan nazım imar planının davacı tarafından iptalinin istenildiği davada, … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla, aynı nazım imar planının iptalinin istenidiği başka bir davacı tarafından açılan davada … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla iptal edildiğinden davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; bu davanın konusu olan parselasyon işleminin iptali yolundaki başka davalara ilişkin mahkeme kararlarının da onandığı ve karar düzeltme istemlerinin de reddedildiği anlaşıldığından, karar düzeltme istemi kabul edilerek düzeltilmesi istenilen Danıştay 6.Daire kararının kaldırılması suretiyle temyize konu idare mahkemesi kararının parselasyon işleminin iptaline yönelik bölümünün onanması; büyükşehir belediyesince hazırlanan uygulama imar planının ilçe belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girmesinde herhangi bir yetki devri söz konusu olmadığından idare mahkemesi kararının plan hazırlama yetkisinin devrine ilişkin kısmının reddine yönelik bölümünün bu gerekçeyle onanması; idare mahkemesi kararının 1/1000 ölçekli uygulama imar planına yönelik bölümünün ise, nazım imar planının iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararı Danıştay 6.Dairesinin 30.1.2001 günlü, E:1999/7083, K:2001/602 sayılı kararıyla bozulduğundan bu hususta verilecek karar göz önünde bulundurularak karar verilmek üzere bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı Yasanın 54.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden, Dairemizin 24.12.2001 günlü, E:1999/5265, K:2001/6459 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi.
Dava, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırlama yetkisinin … Büyükşehir Belediyesine devrine ilişkin 29.7.1996 günlü, 199 sayılı belediye meclisi kararı ve uygulama imar planının kabulüne ilişkin 23.1.1996 günlü, 286 sayılı belediye meclisi kararı ile 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca tesis edilen parselasyon işlemine yapılan itirazın zımnen reddine yönelik işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yeşil alan kullanımı yönünden şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uyarlık bulunmadığı, parselasyon işleminin eşitlik ilkesine uygun olmadığı anlaşıldığından, imar planı ve parselasyon işleminin iptaline, davanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırlama yetkisinin büyükşehir belediyesine devrine ilişkin kısmına gelince, 3030 sayılı Yasanın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29.maddesine göre bu yetkinin büyükşehir belediyesine devredilebileceğinin öngörüldüğü, bu nedenle, plan hazırlama yetkisinin devrine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının reddine karar verilmiş; karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Temyize konu idare mahkemesi kararının parselasyon işleminin iptaline yönelik kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
3030 sayılı Yasanın “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görevleri” başlıklı 6.maddesinin (A) fıkrasında, büyükşehir belediyelerine ait görevler sayılmış, (b) bendinde “Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemek” görevi belirtilmiş; (B) fıkrasında ilçe belediyelerine ait görevler belirlenmiş ve (A) fıkrası dışında kalan ve yürürlükteki mevzuatla belediyelere verilen bütün görevlerin ilçe belediyelerince yürütüleceği hükme bağlanmıştır.
Sözü edilen Yasanın “İhtilafların Çözümü” başlıklı 24.maddesinde, ilçe belediyelerinin kendi aralarında veya büyükşehir belediyesi ile aralarında ihtilaf çıkması veya ilçe belediyeleri arasında farklı uygulamalar bulunması halinde, bu ihtilaf ve farklı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla, büyükşehir belediye meclisinin yönlendirici ve düzenleyici tedbirleri almaya yetkili olduğu, büyükşehir belediye meclisi toplantı halinde değilse, bu yetkinin büyükşehir belediye encümenince kullanılacağı, bu konuda büyükşehir belediye meclisi veya büyükşehir belediye encümenince alınan kararların ilgili belediye veya belediyelerce derhal uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan Yasa hükümleri ile büyükşehir belediyelerinin yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiş ve bu hükümler dışında imar ile ilgili konularda düzenleme ve uygulama yapma yetkisi verilmemiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 8/b maddesinde: “İmar planları nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana gelir. Mevcut ise, bölge planı ve çevre düzeni planı kararlarına uygunluğu sağlanarak belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onanarak yürürlüğe girer.” kuralı getirilmiştir.
Yasa hükmünden, imar planlarının bizzat ilgili belediyesince yapılabileceği gibi başka kurum, kuruluş ve kişilere de mevzuattaki esaslara uygun biçimde yaptırılabileceği; ancak, planı onaylama yetkisinin kesinlikle ilgili belediye meclisine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre 1/1000 ölçekli uygulama imar planının büyükşehir belediyesine hazırlatıldıktan sonra yetkili ilçe belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girmesinde bir yetki devri söz konusu olmadığından, İdare Mahkemesi kararının plan hazırlama yetkisinin devrine ilişkin kısmının reddine yönelik bölümünde sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
Davanın 1/1000 ölçekli imar planına ilişkin kısmına gelince; 1/1000 ölçekli uygulama imar planının üst ölçekli planlara uygun olarak hazırlanması zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden; bilirkişi raporunda dava konusu alana ait nazım imar planının 1/1000 ölçekli uygulama imar planının küçültülmüş şekli olduğu yönünde görüş belirtilmek suretiyle, alt ölçekli dava konusu planın üst ölçekli planla uyumlu olduğu zımnen kabul edilmiş, davalı idare ve müdahilce de bu husus ileri sürülmüştür.
Dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının dayanağı olan nazım imar planının davacı tarafından iptalinin istenildiği davada, … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla, aynı nazım imar planının iptali istemiyle başka bir davacı tarafından açılan davada … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla iptal edildiğinden davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; nazım imar planının iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının ise Danıştay Altıncı Dairesinin 30.1.2001 günlü, E:1999/7083, K:2001/602 sayılı kararıyla bozulduğu dikkate alındığında, idare mahkemesince nazım imar planına ilişkin uyuşmazlık hakkında … İdare Mahkemesince karar verildikten sonra bu davanın konusu olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, parselasyon işleminin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline yönelik bölümünün BOZULMASINA, 5.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.