1/50000 ve 1/25000 ölçekli planlarda üniversite alanı olarak belirlenen taşınmazlarda yapılan kamu binası niteliğindeki vakıf üniversitesine ait binaların yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılan davada, 1/50000 ve 1/25000 ölçekli planlarına uygun olarak hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesine göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca ve daha önceden belediyeye sunulan aynı doğrultudaki 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının da ilgili belediyelerce onaylanıp onaylanmadığının araştırılması suretiyle karar verilmesi gerektiği hakkında.
İstemin Özeti: İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 1.11.2001 günlü, E:2000/1135, K:2001/1376 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Davacı tarafından nazım ve uygulama imar planlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesi uyarınca onaylanması için Bayındırlık ve İskan Bakanlığına başvurulduğu belirtildiğinden, bakanlık tarafından nazım ve uygulama imar planlarının onaylanıp onaylanmadığının araştırılması suretiyle karar verilmek üzere temyize konu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, …, …, … Mahallesi, 181 pafta, 1387-1773 ada, 3-4 sayılı parsellerde bulunan üniversite binalarının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 12.4.2000 günlü, 230 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, mülkiyeti … Üniversitesine ait olan dava konusu taşınmazların 1/50000 ve 1/25000 ölçekli nazım imar planlarında orman alanında kalmakta iken 5.6.2000 tarihinde onaylanan plan değişikliği ile üniversite alanına dönüştürüldüğü, plan notunda ise 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planları onaylanmadan İnşaat uygulamasına geçilemeyeceğinin öngörüldüğü; 1/5000 ölçekli nazım İmar planı onaysız olduğundan 1/1000 ölçekli uygulama İmar planının da onaylanmadığı ve inşaat ruhsatı alınması için de davalı idareye bir başvurunun da olmadığı anlaşıldığından, inşaat ruhsatı bulunmayan binaların yıktırılmasına ilişkin dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde “Resmi bina” tanımı yapılmamış; ancak, maddenin son fıkrasında, bu Kanunda geçen diğer deyimlerin Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte tarif edileceği öngörülmüş, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanarak 2.11.1985/günlü, 18916 Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinde ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinde ise Resmi bina: “Genel, katma ve özel bütçeli idarelerle, il özel idaresi ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kurumlara, kanunla veya kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesislerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.
3194 sayılı Yasanın 9. maddesinde de: “Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları İle ilgili imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve resen onaylamaya yetkilidir… Bir kamu hizmetinin görülmesi maksadı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde, Bakanlık, valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat verebilir veya gerekirse imar planının resmi bina ve tesislerle ilgili kısmını resen yapar ve onaylar.” hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan TC. Anayasa’sınm “Yükseköğretim Kurumları” başlıklı 130. maddesinde Üniversitelerin tanımı yapıldıktan sonra Devlet tarafından yasayla kurulacakları belirtilmiş, Yasada gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak koşuluyla Vakıflar tarafından da Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği açıklanmış, Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarının mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasa’da belirtilen hükümlere tabi bulunduğu kuralları yer almıştır.
Yukarıda yer alan Anayasa! düzenleme ile Akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden herhangi bir ayrım gözetilmeksizin vakıflar tarafından kurulan yüksek öğretim kurumlarının devlet tarafından kurulan yüksek öğretim kurumları ile eşit statüde olduğu belirlenmiştir.
Bu çerçevede değerlendirildiğinde, kamu hizmeti yaptığı tartışmasız olan vakıf üniversitelerinin bu hizmeti yerine getirmekte kullandığı yapılarının resmi bina olduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 31.8.1999 günlü, 99/267 sayılı dilekçe ile inşaat ruhsatı için başvuruda bulunulduğu, resmi bina kapsamındaki üniversite binalarına yönelik olarak taşınmazları üniversite alanı olarak belirleyen 1/50000 ve 1/25000 ölçekli planların 5.6.2000 gününde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylandığı; ancak, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce onaylanmasının geciktirildiği, üst ölçekli planlar olan 1/50000 ve 1/25000 ölçekli planlara uygun olan ve ilgili kamu kurumlarının olumlu görüşlerinin de bulunduğu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planlarının 3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesine göre onaylanması için 14.6.2000 günlü, 992/1042 sayılı dilekçe ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığına müracaat edildiği, bu arada yapıların bitirilerek 2 yıldır eğitimin sürdürüldüğü, dava konusu alanın üniversite alanı olarak belirlenmesinde üstün kamu yaran bulunduğunun ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.
Bu durumda, idare mahkemesince üst ölçekli planlar olan 1/50000 ve 1/25000 ölçekli planlarda üniversite alanında kalan taşınmazlara yönelik olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığına sunulduğu belirtilen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planlarının onaylanıp onaylanmadığı; ayrıca bu arada ilgili belediyelerce anılan taşınmazlara yönelik nazım ve uygulama imar planlarının onay işlemlerinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin araştırılması suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 1.11.2001 günlü, E-.2000/1135, K.2001/1376 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.