Kamulaştırma Kanununun 23. maddesi uyarınca açılan davanın çözüm yerinin adli yargı olduğu.
İstemin Özeti: İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 9.10.2002 günlü, E: 2002/560, K: 2002/1190 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Nejdet Bayram’ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur Şahinok’un Düşüncesi:İstanbul, Kumburgaz, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın yeşil alan olarak kamulaştırılmasına ilişkin işlemin 2942 sayılı Yasanın 23. maddesi uyarınca iptali istemiyle açılan davayı süre yönünden reddeden İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 9.10.2002 günlü E: 2002/560. K: 2002/1190 sayılı kararı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz dosyasının incelenmesinden; Kamulaştırma kararının 2942 sayılı Yasanın 23. maddesi uyarınca iptali istemiyle açılan davanın İstanbul 2. İdare Mahkemesinin E: 2002/226, K: 2002/215 sayılı kararı ile idari işlem niteliğindeki işlemle birlikte Adli Yargının görevine giren uyuşmazlık hakkında taşınmazın kendilerine geri verilmesine karar verilmesinin istenildiği, Kamulaştırma işleminin tarih ve sayısının belirtilmediği gerekçesiyle 2577 sayılı yasanın 15. maddesinin 1. bendi (d) fıkrası gereğince 30 gün içerisinde dava açılmak üzere dilekçenin reddedilmesini takiben yasal süre içerisinde davanın yenilendiğinin anlaşılmasına ve 16.4.2002 tarihli yenileme dilekçesinde kamulaştırma kararının kamulaştırma Kanununun 23. maddesi gereğince iptal edilmesinin açıkça belirtilmesine karşın ve davalı idarenin anılan hususla ilgili görev itirazıda yerinde görülmeyerek davanın görev yönünden reddi gerekirken süre yönünden reddedilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulüyle temyiz konusu İdare Mahkemesi Kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, Kumburgaz, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin 21.3.1995 günlü işlemin Kamulaştırma Kanununun 23.maddesi uyarınca iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, kamulaştırma işleminin tebliği üzerine davacılar tarafından 1996 yılında adli yargı yerinde bedel artırımı davası açıldığı, kamulaştırma amacı yönünde hiçbir işlem yapılmaması üzerine 21.3.1995 günlü işlemin iptalinin istenildiği, 1996 yılında tesis edilip tebliğ edilen kamulaştırma işlemine karşı yasal dava açma süresi geçirilerek 9.2.2002 gününde açılan davanın süreaşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 23.maddesinde, “Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece, kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek Kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir.
Doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanamayan geri alma hakkı düşer. Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz mal birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek yukarıda fıkralar buna göre uygulanır.
Özel Kanunlarda bu maddenin uygulanmayacağına ilişkin hükümler saklıdır. 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununa dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda ve bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda bu madde hükmü uygulanmaz” yolundaki hükmüne yer verilmiş, aynı Yasanın 24.maddesinin son fıkrasında ise, “… Bu madde ile 21,22,23 üncü maddelerin uygulanmasından doğacak anlaşmazlıklar adli yargıda çözümleneceği öngörülmüştür.
Dosyanın ve Danıştay 6.Dairesinin 2.4.1997 günlü, E: 1996/3496, K: 1997/1680 sayılı kararının birlikte değerlendirilmesinden, davacıların murisine ait taşınmazın 21.3.1995 günlü, … sayılı belediye encümeni kararıyla kamulaştırılmasına karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle davacıların murisi … tarafından açılan davanın İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 8.3.1996 günlü, E: 1996/165, K: 1996/307 sayılı kararıyla süreaşımı yönünden reddine karar verildiği, bu kararın Danıştay 6.Dairesinin yukarıda anılan kararıyla onandığı, bu kez davacıların 21.3.1995 günlü belediye encümeni kararının Kamulaştırma Kanununun 23.maddesi uyarınca iptali isteminde bulundukları, dava dilekçesinde de idarece 5 yıl içinde hiçbir işlem yada tesisat yapılmadığı belirtilerek Kamulaştırma Kanununun 23.maddesinin zikredildiği, nitekim temyiz dilekçesinden de dava açma iradelerinin bu yönde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda ve daha önce aynı işlemin iptali istemiyle açılan dava gözönünde bulundurulduğunda uyuşmazlığın Kamulaştırma Kanununun 23.maddesinden kaynaklandğı sonucuna ulaşıldığından, kamulaştırma işleminin Yasanın 23.maddesi uyarınca iptali istemiyle açılan davanın çözüm yerinin 2942 sayılı Yasanın yukarıda içeriği yazılı hükümleri uyarıca adli yargı olduğu gözetilmeksizin mahkemece süreaşımı yönünden reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 9.10.2002 günlü, E: 2002/560, K: 2002/1190 sayılı kararının BOZULMASINA, 16.090.000-lira karar harcı ile fazla yatırılan 11.970.000 lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.