3184 sayılı Yasanın 40. maddesine göre oluşturulan mahsurların giderilmesi gerektiği bildirilip uygun süre tanınması ve bu süre sonunda mahsurların giderilmemesi halinde para cezası verilmesi gerektiği hakkında
İstemin Özeti: Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 13.12.2002 günlü, E:2002/83, K:2002/1701 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi:3194 sayılı İmar Kanunu’nun 40 inci maddesinde, arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahsurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edeceği, aynı kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasında, birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu kanunun 28, 33, 34, 39 ve 40 inci maddeleri ile 36 ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve müteahhide para cezası verileceği” hükmü uyarınca davacı firmanın şantiyesinden çıkarttığı toprağı, hafriyat malzemelerini şahıs arazisine, çevredeki arazilere ve imar yoluna dökerek zarar verdiğinin 5,4.2001 günlü tutanak tespit edilmesi üzerine davacıya oluşturduğu mahzurları gidermesi gerektiği bildirilip, uygun süre tanınması ve bu süre sonunda mahzurları gidermemesi halinde para cezası verilmesi gerekirken.davacıya usulüne uygun bir tebligat yapılıp uygun bir süre tanınmadan tesis edilen işlemin iptal edilmesi gerektiğinden davanın reddi yolundaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: 3194 sayılı Yasanın 40 ve 42/2.maddeleri gereğince 8.900.000.000 TL para cezası verilmesine ilişkin 11.4.2001 günlü, 2001/0154 sayılı belediye encümeni kararının iptali dileğiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
3194 sayılı Yasanın 40, maddesi uyarınca davacı tarafından meydana getirilen mahzurların giderilmesinin tebliğ edilip, uygun bir süre tanınması ve bu süre sonunda mahzurların giderilmemesi durumunda para cezası verilmesi gerekirken usulüne uygun olarak böyle bir tebligat yapılıp süre tanınmadan tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davanın reddi yolundaki temyize konu kararda isabet bulunmadığından bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket tarafından izinsiz olarak yapılan hafriyatın çevredeki arsa ve arazilere dökülmesi suretiyle kirliliğe neden olunduğundan bahisle 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 11.4.2001 günlü 2001/154 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacı tarafından şantiyeden çıkan hafriyat malzemesi izinsiz olarak şahıs arazisi, çevre arazi ve imar yoluna dökülerek çevre kirliliğine yol açıldığının idarece tespit edilmesi nedeniyle, para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 40 inci maddesinde, “Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahsurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir.” hükmüne yer verilmiş, aynı kanunun 42 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise, “Birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu kanunun 28, 33, 34, 39 ve 40 inci maddeleri ile 36 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve müteahhide 466.247.734.- TL. dan 9.324.946.500.- liraya kadar para cezası verilir.” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı firmanın şantiyesinden çıkarttığı toprağı, hafriyat malzemelerini şahıs arazisine, çevredeki arazilere ve imar yoluna dökerek zarar verdiğinin 5.4.2001 günlü tutanak tespit edildiği, izinsiz olarak yapılan bu hafriyat dolgu çalışmasının çevre düzenini bozduğu, imar yollarının çevre parsellere ulaşımını aksattığı, ayrıca görsel kirliliğe yol açtığı, asfalt yollarda tahribat ve toz kirliliği meydana getirdiği, dava konusu işlem ile davacı şirketin izinsiz hafriyat çalışması yaparak çevre kirliliğine yol açtığı gerekçesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca 8.900.000.000.- TL. para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda içeriği yazılı Yasa hükümleri uyarınca davacıya oluşturduğu mahzurları gidermesi gerektiği bildirilip, uygun süre tanınması ve bu süre sonunda mahzurları gidermemesi halinde para cezası verilmesi gerekir.
Bu durumda davacıya usulüne uygun bir tebligat yapılıp uygun bir süre tanınmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolundaki kararda İsabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 13.12.2002 günlü, E:2002/83, K:2002/1701 sayılı kararının bozulmasına, 16.090.000.- lira karar harcı ile fazladan yatırılan 16.090.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.