Uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada bölgeye ilişkin üst ölçekli olarak 1/5000 ölçekli yerine 1/2000 ölçekli nazım imar planının bulunduğu, ancak dava konusu planın yapımıyla ilgili yönetmelikte de öngörülen koşulları taşımayan harita ve kadastro mühendisinin üstlenmesi mümkün olmadığından işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik olmadığı.
İstemin Özeti: Zonguldak İdare Mahkemesinin 2.4.2003 günlü, E: 2002/1120, K: 2003/249 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi İsmet Can’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık konusu olayda, bölgeye ilişkin 1/2000 ölçekli nazım imar planının bulunduğu, ancak dava konusu plan değişikliği yapılması için plan müellifiinin gerekçeli uygun görüşünün alınmadığı, bu yönüyle işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının yukarıda yer alan gerekçeyle onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı H.Hüseyin Tok’un Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait Zonguldak İli, Cide İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın da yer aldığı alana yönelik olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planında değişiklik yapılmasına ilişkin 24.10.2002 günlü, 2/2 sayılı belediye meclis kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin imar plan değişikliklerinde uyulması gereken esaslar bölümünün 27.maddesi uyarınca hangi amaç doğrultusunda imar planı değişikliği yapılırsa yapılsın plan yapmaya yetkili plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün alınması gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda plan müellifinin görüşüne başvurulmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılmaksızın dava konusu planın yapıldığı anlaşıldığından, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde; “Nazım imar planı: onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve arazi parçalarının, genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır” şeklinde tanımlanmış, 27. maddesinde ise, imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için plan müellifinin gerekçeli uygun görüşünün de alınması şartı getirilmiştir.
İmar Planı Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliğinin Planlama işlerini yükümlenecek müellifler başlıklı 6/B maddesinde “Planlama işlerini yapacak müelliflerde, Üniversite, Akademi veya Yüksek Okulların şehir planlama, bölge planlama, kentsel tasarım veya mimarlık fakülte veya bölümlerinden, şehir plancısı, bölge plancısı, kentsel tasarımcı veya mimar unvanları alarak mezun olmaları veya bu disiplinlerden birinde lisansüstü önrenimi yaparak Master veya Doktor derece ve ünvanlarını kazanmış olmaları şartı aranır. Yurt dışında bu öğrenimleri yapanlar için, yaptıkları öğrenim ve aldıkları derecelerin yukarıda belirlenenlerle eş değerde olduğunun yetkili makamlarca onaylanmış olması gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden 24.10.2002 tarih 2/2 sayılı belediye meclis kararının 3.maddesinde imar planının 50k-111b paftasının Y48500-48600×50000-50100 koordinatları arasındaki imar adasının bitişik nizam ve ayrık nizam bölümlerinin kat adedinin 4 kat’a çıkartılmasına karar verildiği, davalı idarece 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yapılan bu değişikliğin belediye imar müdürlüğünde görevli Harita ve Kadastro Mühendisi tarafından hazırlandığının belirtildiği, bölgeye ilişkin üst ölçekli plan olarak 1/2000 ölçekli nazım imar planının bulunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, 1/2000 ölçekli nazım imar planı bulunan bölgede, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında değişiklik yapımını yukarıda içeriği yer alan Yönetmelikte öngörülen koşulları taşımayan Harita ve Kadastro Mühendisinin üstlenmesi mümkün olmadığından, dava konusu imar plan değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali yolundaki Zonguldak İdare Mahkemesinin 2.4.2003 günlü, E: 2002/1120, K: 2003/249 sayılı kararının, yukarıda yer alan gerekçeyle ONANMASINA, fazla yatırılan 11.97 YTL (11.970.000.-lira) harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 25.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.