Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5193 K: 2005/1548 T: 15/03/2005

İdarenin imar mevzuatından kaynaklanan yetkisini kullanabilmesi için mutlaka köyün yerleşme planının yapılması ve/veya köy yerleşik alanı ve civarının tespit edilmiş olmasına gerek bulunmadığı plansız alanlar yönetmeliğinin uygulanacağı

İstemin Özeti: İzmir 1. İdare Mahkemesinin 28.3.2002 günlü, E:2002/56, K:2002/275 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Savcısı Yakup Kaya’nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, İzmir, Ödemiş ilçesi, … Köyü, … pafta, … parsel sayılı taşınmazdaki yapının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı İl İdare Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; taşınmaz üzerine besi damı yapıldığının … günü tespit edilmesi üzerine ruhsatsız olduğundan bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de; söz konusu yapının köy sınırları içinde kaldığı ve köyde ikamet eden davacı tarafından yapıldığı, … Köyünün yerleşme planının bulunmadığı, köy sınırları içindeki yapıların ruhsatsız yapılması nedeniyle yıkım ve para cezası verilebilmesi için öncelikle Valilikçe köy yerleşim planının yapılması gerektiği, aksi halde köy yerleşme planı bulunmayan köylerde yapılan bütün yapıların ruhsatsız yapıldığından bahisle yıkım ve para cezası müeyyidelerinin uygulanmasının mümkün hale geleceği,bu durumun ise 442 sayılı Köy Kanunun amaçlarına aykırı olduğu, davalı idarece köyün yerleşme planın yapılmasından sonra dava konusu yapının köy yerleşik alanında kalıp kalmaması durumuna göre yasal müeyyidelerin uygulanması yönünde işlem tesis edilmesi gerekirken, ruhsatsız yapıldığından hareketle verilen yıkım kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.

Yerleşmelerin planlı ve sağlıklı gelişiminin sağlanabilmesi için belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde 3194 sayılı İmar Yasasının 4. maddesinde öngörülen istisnalar dışında 3194 sayılı Yasanın ve buna ilişkin mevzuat hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 3194 sayılı Yasanın “Genel Esaslar” başlıklı 3. maddesine göre de her hangi bir sahanın her ölçekteki plan esaslarına, şayet planı bulunmuyorsa yönetmelik esaslarına uygun olarak kullanılması zorunludur. Planı olmayan yerlerde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 2.11.1985 günlü, 18916 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan ve daha sonra değişikliğe uğrayan “Plansız Alanlar Yönetmeliği” hükümlerinin uygulanması,buralardaki yapılaşmaların anılan Yönetmelik hükümleri uyarınca denetim altında tutulması, başka bir anlatımla Yönetmelikte belirtilen alanlardaki yapılaşmanın bu yönetmelik hükümlerine uygun olması gerekmektedir.

Olayda, köy sınırları içinde davacıya ait parselde ruhsatsız besi damı yapıldığı, köy yerleşik alanının belirlenmediği tartışmasızdır. İdare Mahkemesi temyize konu kararını, köy yerleşim planı ve köy yerleşik alanı belirlenmeden yıkım ve para cezası verilemeyeceği gerekçesine dayandırmıştır.

Kırsal alanlara ilişkin hükümler 3194 sayılı Yasadan önce 14.11.1975 günlü 15412 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6785/1605 sayılı “İmar Kanununun Ek 7. ve 8. maddelerine ilişkin Yönetmeliğin” Kapsamına Giren Alanlardaki Belediye ve Mücavir Saha Sınırları Dışında Kalan Köylerin ve Mezraların Yerleşik Alanlarında Uygulanacak Yönetmelikte ve sınırlı olarak yer almakta iken 3194 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesiyle bu alanlar da tümüyle yasa ile ilgili mevzuat kapsamına alınmış ve yukarıda da belirtildiği üzere bu alanlarda uygulanacak hususlar Yasa yanında “Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği” ile düzenlenmiştir.

3194 sayılı Yasanın 27.maddesinde;Belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptıracağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatının aranmayacağı, ancak yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerektiği hükme bağlanmıştır. Madde hükmünün uygulanabilmesi için köy yerleşik alanı ve civarının Plansız Alanlar Yönetmeliğinin 4/4.maddesindeki esaslara uygun olarak il idare kurulu kararı ile belirlenmesi gerekmektedir.

Mahkemece vurgulanan köy yerleşme planı köy muhtarları ve valiliklerin yetki alanlarını belirleyen 3194 sayılı Yasanın 27. maddesinde sözü edilen köy yerleşik alanından ayrı bir düzenleme olup 442 sayılı Köy Yasasının Ek madde 9 ve izleyen maddelerine göre yapılan köyün halihazırda yerleşik alanı ve gelişme alanlarını,konut ve diğer genel ihtiyaçlarını, mülkiyet durumunu belirleyen bir plandır. Köy yerleşme planının onayından itibaren artık bu plan hükümlerine göre uygulama yapılması gerekecektir. Bu alanlarda artık Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin uygulanmayacağı tabiidir.

Görüldüğü üzere idarenin imar mevzuatından kaynaklanan yetkisini kullanabilmesi için mutlaka köyün yerleşme planının yapılması ve/veya köy yerleşik alanın ve civarının tesbit edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere köy yerleşme planı yapılmamış olsa bile Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri uygulanacağı gibi köy yerleşik alanı ve civarının tesbitinin yapılmamış olması durumunda bu alanlarda valilikler yetkilidir. Aksine bir yorum köy mülki sınırları içinde kalmakla beraber yerleşik alan tespiti yapılmamış olan yerlerin bu tespit yapılmadan imara açılamayacağı ve buralarda imarla ilgili herhangi bir denetimin yapılamayacağı sonucunu yaratacaktır.

Uyuşmazlıkta davacı yapının 80 yıl önce yapıldığını, yıkım işlemine konu teşkil eden onarımın da ruhsat gerektirmediğini iddia ettiğinden öncelikle yapının 2981 sayılı Yasanın geçici maddeleri kapsamında yapı kullanma izni almış sayılan yapılardan olup olmadığı, yapılan işin ruhsat gerektirip gerektirmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu İzmir 1. İdare Mahkemesinin 28.3.2002 günlü, E:2002/56, K:2002/275 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.3.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi.