3194 sayılı Yasanın 40. maddesi ile getirilen düzenleme; enkaz veya birikintilerin, gürültü ve dumana neden olan tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve bunların benzerlerinin umumun sağlık ve selametini ihlal edenlerini veya şehircilik, estetik veya trafik bakımından sakıncalı olanlarını kapsamakta olup, uyuşmazlığa konu olaydaki yapının çatısında ve bahçesinde bulunan reklam panoları Yasada yapılan bu tanımlama ve mahzur tevlit eden unsurlar içerisinde yer almadığından anılan maddeye dayanılarak reklam panolarının kaldırılması yönünde işlem tesis edilmesinde ve arsa sahibine aynı kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İstemin Özeti: İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 31.3.2003 günlü, E: 2002/549, K: 2003/368 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Davacının taşınmazı üzerinde bulunan reklam panosu 3194 sayılı yasanın 40. maddesi kapsamına girmediğinden anılan madde uyarınca kaldırılması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu işlemin iptali gerektiğinden davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Davacıya ait …, …’de faaliyette bulunan reklam tabelalarının 3194 sayılı Kanunun 40. ve 42.maddelerine göre kaldırılmasına ve 2.000.000.000 Lira para cezası verilmesine ilişkin … Belediye Encümeninin 7.3.2002 günlü ve 18/11 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
3194 sayılı Kanunun 40. maddesinde öngörülen düzenlemede, herkesin sağlık ve selametini bozan şehircilik, estetik veya trafik bakımından sakıncalı görülen enkaz ve birikintilerin gürültü ve duman oluşturan tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağaza ve benzerlerinin sakıncalarının giderilmesi amaçlanmakta olup maddede yer alan sakıncalı unsurlar içinde bulunmayan reklam panolarının kaldırılması ve 42. madde uyarınca para cezası verilmesine ilişkin işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temiz konusu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … İli, … İlçesi, …’de bulunan … isimli işyerinin çatısında ve bahçesinde bulunan reklam tabelalarının 3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve anılan Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 7.3.2002 günlü, 18/11 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava dosyasının ve mahkemenin E: 2001/1374 sayılı dosyasının incelenmesinden, mevzuata aykırı olduğu saptanan reklam tabelası ve reklam kulesinin kaldırılmasına ve bu nedenle para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun “”Kamunun Selameti İçin Alınması Gereken Tedbirler”” başlığını taşıyan 40. maddesinde; “”Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlit eden tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir. Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir, masrafı % 20 fazlasıyla arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur.”” Aynı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasında da “” Birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu Kanunun 28, 33, 34, 39 ve 40. maddeleri ile 36. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve müteahhide 500.000 TL’den 10.000.000 Liraya kadar para cezası verilir.”” kuralı yer almıştır.
Anılan düzenleme ile, kamunun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen ve arsalarda, evlerde ve sair yerlerde bulunan enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlit eden tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların oluşumuna meydan verilmemesi amaçlanmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu yapının çatısında ve bahçesinde bulunan reklam tabelalarının belediye başkanlığı işlemi ile 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve para cezası verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi ile getirilen düzenleme; enkaz veya birikintilerin, gürültü ve dumana neden olan tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve bunların benzerlerinin umumun sağlık ve selametini ihlal edenlerini veya şehircilik, estetik veya trafik bakımından sakıncalı olanlarını kapsamakta olup, uyuşmazlığa konu olaydaki yapının çatısında ve bahçesinde bulunan reklam panoları Yasada yapılan bu tanımlama ve mahzur tevlit eden unsurlar içerisinde yer almadığından anılan maddeye dayanılarak reklam panolarının kaldırılması yönünde işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, 3194 sayılı Yasanın 40. maddesindeki yükümlülüğün yerine getirilmediğinden söz edilerek anılan Yasanın 42.maddesi uyarınca para cezası verilmeyeceği de açıktır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali gerektiğinden İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 31.3.2003 günlü, E: 2002/549, K: 2003/368 sayılı kararının bozulmasına, 16.090.000.- Lira karar harcı ile fazladan yatırılan 12.010.000.- Lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 14.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.