Hazineyi ilgilendiren davalarda defterdarların bulundukları illerde daire amiri olarak dava açmaya yetkili oldukları açık olduğundan hazineye ait taşınmazla ilgili parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararda isabet bulunmadığı
İstemin Özeti: Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 13.5.2003 günlü, E:2002/1278, K:2003/499 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, hazineye ait, Kocaeli İli, Gündoğdu Köyü, Köyaltı Civarı Mevkii, ? pafta, ? sayılı parselin bulunduğu alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; hazineyi ilgilendiren davaların muhakemat müdürü ya da hazine avukatı tarafından açılabileceği, defterdarların dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı idare tarafından temyiz edilmiştir.
4353 sayılı Yasanın 22.maddesinde,” İdari davaların açılması, idareler aleyhine açılan bu nevi davaların takip ve müdafaası daire amirlerine veya bu dairelerin bağlı bulundukları Bakanlıklar hukuk müşavirlerine ait olup Danıştaydaki duruşmalarda bu daireler kendi amirleri veya hukuk müşavirleri ve hukuk müşaviri teşkilatı olmayan dairelerde ilgili şube amiri tarafından temsil olunur. Hazineyi ilgilendiren işlerde bu vazife Hazine Müşavir avukatı veya avukatları tarafından yapılır. Lüzumu halinde Maliye Bakanlığının alakalı servisine mensup ve Maliye Bakanlığı tarafından tensip edilecek bir memur Hazine Avukatı ile birlikte duruşmaya iştirak ettirilebilir.” hükmü yer almıştır.
178 sayılı Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin (g) fıkrasında, Devlete ait malları yönetmek, kamu malları ile kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmaz malları konusundaki yönetim esaslarını belirlemek ve bunlara ilişkin diğer işlemleri yapmak Maliye Bakanlığının görevleri arasında sayılmış, aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 516 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle eklenen ek 11.maddesinde ise, defterdarın, bulunduğu ilde Maliye Bakanlığı’nın en büyük memuru, il ve bağlı ilçeler teşkilatının amiri olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu durumda, defterdarların bulundukları illerde daire amiri olarak hazineyi ilgilendiren konularda idari dava açmaya yetkili oldukları açık olduğundan mahkemece hazineye ait taşınmazla ilgili parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 13.5.2003 günlü, E:2002/1278, K:2003/499 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 5.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.