1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/1374 K: 2006/1416 T: 27/03/2006


Para cezasının miktarının belirlenmesi konusunda takdir yetkisinin hangi ölçütler çerçevesinde kullanıldığının, ruhsatsız yapının niteliğinin de belirtilmesi suretiyle idarece açıklanması ve gerekçelerinin objektif ölçütlere uygun biçimde ortaya konulması zorunludur. Bu nedenle idare mahkemesince, kanunda yazılı alt sınırın üzerinde para cezasının miktarının belirlenmesinin nedenlerinin araştırılması ve bu kanunda idarece gösterilecek gerekçelerin incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği.

İstemin Özeti: Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 30.10.2003 günlü, E:2003/132, K:2003/1580 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Sakarya, Erenler, ? pafta, ? ada, ? parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapılan LPG istasyonunun 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 22.01.2003 günlü, 16 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, ruhsatsız yapının 17.10.2002 günlü, tutanakla tespit edildiği, imar planında imar yolu ile yeşil alanda kaldığı, ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle yıkım kararı ve para cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının yıkım işlemine ilişkin kısmında 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Uyuşmazlığın para cezasına ilişkin kısmına gelince; 3194 Sayılı Yasanın 42.maddesi uyarınca verilecek para cezalarında idareye yasanın belirlediği alt ve üst sınırlar içerisinde ceza tayini olanağı tanınmıştır. Ancak bu takdir yetkisi objektif ölçütler çerçevesinde, hak ve nasafet kurallarına uygun olarak kullanılmalıdır.

3194 sayılı Yasanın 42.maddesinde belirtilen para cezasının miktarının alt sınırının üzerinde takdir edilebilmesi için, idarenin mahallinde yapılacak tespitle, ruhsatsız yapının konumu, büyüklüğü, değeri, kullanım amacı ve niteliğini saptaması önemlidir. Para cezasının miktarının belirlenmesi konusunda takdir yetkisinin hangi ölçütler çerçevesinde kullanıldığının, ruhsatsız yapının niteliğinin de belirtilmesi suretiyle idarece açıklanması ve gerekçelerinin objektif ölçütlere uygun biçimde ortaya konulması zorunludur. Belediye encümeni kararında ya da davalı idarenin savunma dilekçesinde gerekçenin gösterilmemesi durumunda ise, konunun mahkemece araştırılması ve idarece gösterilecek gerekçelerin incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. İdare kararında bu konuda bir neden göstermese dahi, dava açılması durumunda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesi uyarınca tesis ettiği işlemin gerekçesini ve delillerini yargıya sunmak zorundadır. İşlemde bir gerekçe bulunmaması ve davalı idarece objektif bir gerekçe gösterilmemesi halinde, idare mahkemesince bu yolda bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın imar para cezasının hukuka uygun biçimde belirlendiğinden bahsedilerek uyuşmazlığın karara bağlanması uygun değildir.

Dava konusu olayda, 17.10.2002 günlü yapı tatil tutanağı ile mühürlenen ruhsatsız yapı nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca davacıya para cezası verilmesinde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Ancak para cezasının inşaatın idarece tespit edilerek mühürlendiği tarih olan 17.10.2002 günü itibariyle kanunda yazılı alt sınırın üzerindeki miktarda belirlenmesinin nedenlerinin dava konusu işlemde ortaya konulmadığı, davalı idarenin savunmasında da bu konunun açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır.

Belirtilen durum karşısında, idare mahkemesince, kanunda yazılı alt sınırın üzerinde para cezası miktarının belirlenmesinin nedenlerinin araştırılması ve bu konuda idarece gösterilecek gerekçelerin incelenmesi suretiyle uyuşmazlığın karara bağlanması gerekmektedir ; Mahkemece bu yolda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın, ceza miktarının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Sakarya 1. İdare Mahkemesince verilen 30.10.2003 günlü, E:2003/132, K:2003/1580 sayılı kararının yıkımına ilişkin kısmının ONANMASINA, para cezasına ilişkin kısmının BOZULMASINA, 10.30 YTL. karar harcı ile fazladan yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 27.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.