İşlemin tesisinde uygulanan usul ve esasların, işlemin kaldırılması veya geri alınmasında da uygulanması gerektiği hakkında.
İstemin Özeti: Samsun İdare Mahkemesinin 19.11.2003 günlü, E:2003/861, K:2003/1192 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik’in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, davacının sahibi olduğu taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Yasa’nın 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı, davacının bu uygulamaya itiraz ettiği, belediye encümeninin bu itiraza ilişkin olarak davacının sahibi olduğu parsellerin mümkün olduğu kadar imar uygulaması dışında bırakılması yolunda bir karar aldığı, ancak herhangi bir uygulamanın yapılmadığı, bunun üzerine dava konusu işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı, İdare Mahkemesince davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdare Hukukunda yerleşmiş ilkelerden biri de usulde paralellik ilkesidir. Bu ilke ile bir işlemin tesisinde uygulanan usul ve esasların aynı işlemin geri alınmasında veya kaldırılmasında da uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Olayda, bir takım kayıt ve şartlara bağlı olarak işlemin geri alınacağı yönünde bir karar alındığı ancak dava konusu işlemin geri alındığı veya iptal edildiği yolunda belediye encümenince alınmış bir kararın olmadığı görülmektedir.
Bu durum karşısında İdare Mahkemesince işin esasına girilerek dava konusu işlem hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Amasya (Merkez), Kapıkaya Köyü, … – … -… parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda yapılan imar uygulamasının onaylanmasına ilişkin 25.3.2003 günlü, 168 sayılı belediye encümeni kararı ile bu işleme yapılan itirazın cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının itirazı 6.5.2003 gününde belediye encümenince görüşülerek “…, …, … parselde kayıtlı gayrimenkul sahibi davacının parsellerinin mümkün olduğu kadar (imar planına uygun olarak) imar uygulaması dışında bırakılarak, dağıtım cetvellerinin ve uygulama dosyasının yeniden hazırlanmasının uygun görüldüğü…” şeklinde karar alındığı, fakat bu karara dayanılarak yeniden bir imar uygulaması yapılmadığı, ara kararı ile anılan bu encümen kararının dava konusu işlemin geri alınması niteliğinde olup olmadığının sorulduğu, davalı idarece verilen 5.11.2003 günlü cevap yazısında; sözü edilen 6.5.2003 tarihli belediye encümeni kararının, dava konusu işlemin geri alınması niteliğinde olduğu ancak davacının taşınmazıyla ilgili olarak herhangi bir imar uygulaması yapılmamış olduğunun bildirildiği, bu gelişmeler karşısında dava konusu işlemin geri alındığının anlaşıldığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının sahibi olduğu taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Yasa’nın 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı, davacının bu uygulamaya itiraz ettiği, belediye encümeninin bu itiraza ilişkin olarak davacının sahibi olduğu parsellerin mümkün olduğu kadar imar uygulaması dışında bırakılması yolunda bir karar aldığı, ancak herhangi bir uygulamanın ve tebliğin yapılmadığı, bunun üzerine dava konusu işlemin iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Hukukunda yerleşmiş ilkelerden biri de usulde paralellik ilkesidir. Bu ilke ile bir işlemin tesisinde uygulanan usul ve esasların aynı işlemin geri alınmasında veya kaldırılmasında da uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Buna göre olayda, işlemin geri alındığından söz edebilmek için davalı belediye encümenince dava konusu işlemin tesis edildiği usulle geri alınmak suretiyle hukuk aleminden kaldırılması gerekirken, bu usule uyulmayıp, bir takım kayıt ve şartlara bağlı olarak işlemin geri alınacağı yönünde bir karar alındığı ve idare mahkemesi kararının temyizi aşamasında bile dava konusu işlemin idarece geri alındığı veya iptal edildiği yolunda belediye encümenince alınmış bir karar olmadığı görülmektedir.
Bu durum karşısında, İdare Mahkemesince işin esasına girilerek dava konusu işlem hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu usule uyulmayarak davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Samsun İdare Mahkemesinin 19.11.2003 günlü, E:2003/861, K:2003/1192 sayılı kararının BOZULMASINA, 20,60 YTL. karar harcı ile fazladan yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 11.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.