İmar para cezası ve yıkım kararına karşı açılan davanın devamı sırasında uyuşmazlığa konu edilen taşınmazın maliki değiştiğinden 2577 sayılı Yasanın 26. maddesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken eski maliklerden olan davacı adına uyuşmazlığın sonuçlandırılarak karar verilmesinde isabet görülmediği hakkında.
İstemin Özeti: Bursa 2. İdare Mahkemesinin 30.12.2003 günlü, E:2002/1808, K:2003/2066 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Temyiz isteminin mahkeme kararının imar para cezasına ilişkin kısmının reddi ile bu bölümün onanması, diğer yönden temyiz isteminin kabulü ile davanın yıkım işlemi bakımından davanın reddine ilişkin kısmın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Davacıya ait Halitpaşa Mah. … Ml pafta, … ada, … sayılı parseldeki yapının ruhsatsız yapıldığı iddiasıyla 8.116.701.120.-TL imar para cezası ve yıkım kararı verilmesine ilişkin 27.8.2002 günlü,535 sayılı encümen kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararını davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26.maddesinin 1.fıkrasında: “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır” kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Balıkesir, Erdek İlçesi, Halitpaşa Mahallesi, … MI pafta, … ada, … parsel sayılı uyuşmazlık konusu taşınmazın 25.9.2003 günlü, 2459 yevmiye ile … oğlu …’e satıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın devamı sırasında uyuşmazlığa konu edilen taşınmazın maliki değiştiğinden idare mahkemesince 2577 sayılı Kanunun 26.maddesi uyarınca bu konuda herhangi bir karar alınmaksızın davanın sonuçlandırılması yerinde bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Balıkesir, Erdek İlçesi, Halitpaşa Mahallesi, … MI pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yıkımı ile 42.maddeye göre davacı adına para cezası verilmesine ilişkin 27.8.2002 günlü, 8/9535 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, Mahkemenin E:2002/1264 sayılı dosyasında yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada yer alan bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesinden, davacıya ait yapıda bilirkişi tarafından yapının 1. katında 31,6 m² lik bir alanın, davalı idare tarafından ise 1. ve 2. katlarında ruhsata aykırı olarak toplam 57,8 m² lik fazla inşaat alanı olduğunun tespit edilmesine rağmen para cezasının 124,98 m² lüzerinden hesaplanmasında mevzuata uyarlık görülmediği, işlemin yıkıma ilişkin kısmı yönünden bilirkişi tarafından projeye aykırı kısmın ruhsata bağlanmasına engel olmadığının belirtilmesi karşısında hukuka uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle tesis edilen işlemin iptaline karar verilmiş; bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasında: “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır” kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Balıkesir, Erdek İlçesi, Halitpaşa Mahallesi, … MI pafta, … ada, … parsel sayılı uyuşmazlık konusu taşınmazın 25.9.2003 günlü, 2459 yevmiye ile … oğlu …’e satıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın devamı sırasında uyuşmazlığa konu edilen taşınmazın maliki değiştiğinden bu husus gözetilerek karar verilmesi gerekirken eski maliklerden olan davacı adına uyuşmazlığın sonuçlandırılarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Bursa 2.İdare Mahkemesinin 30.12.2003 günlü, E:2002/1808, K:2003/2066 sayılı kararın temyiz edilen kısmının bozulmasına, 20,60 YTL karar harcı ile fazla yatırılan 15,30 YTL. nin temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 1.5.2006 gününde yıkım yönünden oybirliğiyle, imar para cezası bakımından oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY Dava, taşınmaz üzerinde ruhsata aykırı yapıldığı belirtilen kısmın yıkımı ile davacı adına para cezası verilmesine ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İmar hukukunda, taşınmaza yönelik olarak tesis edilen işlemlerde asıl olan taşınmazın kendisidir. Uyuşmazlık konusu olayda, yıkım işlemi taşınmaza yönelen bir işlem niteliği taşımaktadır.
Dava konusu belediye encümeni kararıyla ruhsatlı yapıda ruhsatına aykırı olarak inşai faaliyette bulunma fiilinin davacı tarafından işlendiği belirtilerek, adına verilen para cezası taşınmazdan ayrı olarak şahsa yönelmektedir.
Davanın görümü sırasında taşınmazın el değiştirmesi durumunda, kişiye yönelik olarak tesis edilen para cezası işlemi yönünden 2577 sayılı Yasanın 26. maddesinin 1. fıkrasının uygulanmasına olanak bulunmadığından, temyiz istemine konu mahkeme kararının bu kısmı yönünden işin esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği oyuyla dava konusu işlemin para cezasına yönelik kısmına katılmıyoruz.