Belediye encümeni kararıyla tesis edilen yıkım işlemine karşı, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesinde öngörülen usule göre dava açılabileceği
İstemin Özeti: İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 23.9.2003 günlü, E:2003/749, K:2003/1084 sayılı kararının davacı tarafından usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması davalı idare tarafından ise vekalet ücreti yönünden bozulması istenilmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Davacıya ait yapıda projeye aykırı olarak yapılan ilavelerin 2960 sayılı yasanın 13/d maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 23.1.2003 günlü 50 sayılı Büyük Şehir belediye Encümeni Kararının iptali istemiyle açılan davayı süre yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiştir. Temyiz dosyasının incelenmesinden; dava konusu belediye encümen kararının davacıya tebliğini takiben 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca anılan karara itiraz edildiği, itirazın reddedilmesi izerine yasal sürede davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle davanın süre yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi Kararının bozularak işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, ? İlçesi, ? pafta, ? ada, ? sayılı parselde bulunan yapıda projeye aykırı olarak yapılan tadilatların 2960 sayılı Yasanın 13/d maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 23.1.2003 günlü, 50 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, dava konusu belediye encümeni kararının davacıya 7.2.2003 gününde tebliğ edildiği halde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda öngörülen 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 22.5.2003 gününde açılan davada süre aşımı bulunduğu anlaşıldığından, davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, bu karar esas yönünden davacı vekili, vekalet ücreti yönünden ise davalı idare tararfından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; bu sürenin yazılı bildirim tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı belirtilmiş yine aynı Yasanın “Üst Makamlara Başvurma” başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, olayda, dava konusu belediye encümeni kararının davacının adresine, 7.2.2003 gününde tebliğ edildiği, davacı tarafından 21.2.2003 gününde davalı idareye başvurularak encümen kararının iptalinin istenildiği, davalı idarece 9.4.2003 gününde itirazın reddedilmesi üzerine de 22.5.2003 gününde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11.maddesinde öngörülen usule uygun olarak süresinde açıldığı anlaşıldığından idare mahkemesince, işin esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, İdare Mahkemesince, bozma kararından sonra uyuşmazlık ve vekalet ücreti hakkında yeniden bir karar verileceğinden , bu aşamada davalı idarenin temyiz istemi hakkında bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 23.9.2003 günlü, E:2003/749, K:2003/1084 sayılı kararının bozulmasına, 20.600.000’er lira karar harcı ile fazladan yatırılan 15.300.000’er lira harcın temyiz isteminde bulunanlara iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 12.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.