1.derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan davacıya ait taşınmaz nedeniyle başka bir hazine taşınmazıyla takas edilmesi için verilen sertifikanın bir kez kullanılmasıyla artık kullanım hakkının kalmadığı
İstemin Özeti: Konya 1.İdare Mahkemesince verilen 14.10.2004 günlü, E:2003/908, K:2004/908 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Dava konusu olayda, davacının sertifikasına düzenleme tarihinden ihale tarihine kadar geçen süre için 4706 sayılı kanunun 6 ncı maddesi uyarınca kanuni faiz uygulandığı, hesaplamada da bir hata yapılmadığı ve davacının kendi rızası ile, mülkiyetleri hazine ve davacıya ait olan taşınmazların mülkiyetlerinin karşılıklı düzenlenen resmi senetle ve itiraz kaydı olmaksızın bedel farkı gözetilmeksizin başabaş trampa yapılması karşısında dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından, aksi yöndeki temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; ? İli, ? İlçesi ? Mahallesi ? pafta ? parsel sayılı ? m2’lik davacıya ait taşınmaz sit alanı içerisinde bulunduğundan 43.750.000.000.-lira bedel takdir edilerek 1482 sayılı sertifika verilmiş, 21.03.2001 günlü, 10540 sayılı yazı ile bu sertifikanın 237 nolu Tebliğe göre düzenlendiği ve bu belge ile Hazinece yapılacak taşınmaz mal ihalelerine katılabilme imkanı bulunduğu davacıya bildirilmiş, bunun üzerine davacı ? ada, ? parsel ve ? ada, ? parsel sayılı ve 29.04.2002 tarihinde ihaleye çıkarılan taşınmazları toplam 89.050.000.000.-lira bedel ile satın almış, 27.05.2002 tarihli dilekçesi ile sertifika bedeline yasal faiz işletildiğinde toplam bedelin ihale ile satın aldığı taşınmaz bedelinden fazla olduğu aradaki farka dair yeni sertifika düzenlenmesi gerektiği istemiyle davalı idareye başvurmuş, davalı idare bu başvuruyu 4.7.2004 günlü, 24253 sayılı işlem ile reddetmiş, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
237 nolu Milli Emlak Genel Tebliği Danıştay Altıncı Dairesinin 19.12.2000 günlü,E:1999/4899, K:2000/6483 sayılı kararı ile iptal edilmiş ise de, davacı adına düzenlenen ve iptal edilen bu tebliğ uyarınca verilen 1482 sayılı sertifikanın geçerli olduğu noktasında herhangi bir kuşku bulunmamaktadır. Anılan bu sertifikaya, sertifika düzenleme tarihinden ihale tarihine kadar geçen süre için 4706 sayılı Kanunun 6.maddesine göre kanuni faiz oranlarının uygulandığı ve bu uygulanan oran dikkate alınarak, mülkiyetleri hazine ve davacıya ait olan taşınmazların mülkiyetlerinin karşılıklı düzenlenen resmi senetle ve itiraz kaydı olmaksızın bedel farkı gözetilmeksizin başabaş trampa ettiklerinden davacının kendi rızasıyla gerçekleşen bu trampaya dayalı olarak fazlaya dair bir hakkı bulunmamaktadır. Zira tüm işlemler davacının kendi rızası ile gerçekletirilmiştir.
Bu durumda, davacının sertifikasına düzenleme tarihinden ihale tarihine kadar geçen süre için 4706 sayılı kanunun 6. maddesi uyarınca kanuni faiz uygulandığı ve hesaplamada da bir hata yapılmadığı ve davacının kendi rızası ile trampa yapılması karşısında dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle ,davalı idareninin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ?, ?, ? Mahallesi, ? pafta, ? parsel sayılı birinci derece arkeolojik sit alanında kalan ve kesin inşaat yasağı bulunan ? m2 yüzölçümlü taşınmaza 43.750.000.000,- lira bedel takdir edilerek düzenlenen sertifika bedeline faiz uygulanması sonucunda oluşan toplam bedelin hazineye ait taşınmazın ihale bedelinden fazla olduğundan aradaki fark kadar sertifika düzenlenmesi isteminin reddine ilişkin 4.7.2002 günlü, 24.253 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, davacının sertifika ile 29.4.2002 gününde yapılan ihale ile hazineye ait ? ada, ? parsel ve ? ada, ? parsel sayılı taşınmazları toplan 89.050.000.000,- lira bedelle aldığı, sertifikada yer alan bedele ihale tarihinde yürülükte bulunan 4706 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yasal faiz uygulandığında hesaplanan miktarın ihale bedelinden yüksek olduğu, ihale bedeli ile toplam sertifika bedeli arasında hazine lehine fark oluşması halinde bu farkın ilgiliden peşinen tahsili yoluna gidileceği, ilgili lehine oluşan farkın da hazinece ödenmemesi veya fark bedel karşılığında sertifika düzenlenmemesinin ilgili kişilerin mağduriyetine neden olacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun “Sit alanlarında kalan taşınmaz mallar” başlıklı 6 ncı maddesinde: “21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, sit alanı ilan edilmiş ve onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilmiş arsa ve arazilerin, Hazineye ait taşınmazlarla değiştirilmesi işlemlerinde, taşınmaz maliklerinin kabul etmesi halinde Hazineye ait taşınmazların satış işlemlerinde ödeme aracı olarak kabul edilmek üzere, taşınmazın bedelini gösteren bir belge verilir.
Belgenin işleme tâbi tutulacağı tarihteki bedeli, belgede yazılı bedele kıymet takdir tarihinden itibaren kanunî faiz uygulanmak suretiyle tespit edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan Yasa hükmüne göre, sit alanında kalan ve kesin inşaat yasağı bulunan taşınmazların kişilerin, istekleri üzerine taşınmazlarının değerini gösteren ve 2863 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hazine taşınmazlarıyla takas edilmek üzere başka yerlerde bulunan hazineye ait taşınmazların satışına ilişkin ihalelere katılma hakkını veren bir sertifika verileceği, bu sertifika ile ilgililerin hazineye ait taşınmaz malların satışına ilişkin ihalelere katılabileceği, dolayısıyla sertifika ile hazineye ait taşınmaz malların satışına ilişkin ihaleye katılarak taşınmazın satın alınması ile sertifikanın takas yoluyla kullanım hakkının kalmayacağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; Konya, Meram İlçesi, Harmancık Mahallesi, 28 pafta, 874 parsel sayılı 8750m2’lik davacıya ait taşınmaz birinci derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunduğundan 43.750.000.000,- lira bedel takdir edilerek 1482 sayılı sertifikanın verildiği, 21.03.2001 günlü, 10540 sayılı yazı ile bu sertifikanın 237 nolu Tebliğe göre düzenlendiği ve bu belge ile Hazinece yapılacak taşınmaz mal ihalelerine katılabilme imkanı bulunduğunun davacıya bildirildiği, davacının 29.04.2002 tarihinde ihaleye çıkarılan 23925 ada ,1 parsel ve 23928 ada ,5 parsel sayılı taşınmazları toplam 89.050.000.000,- lira bedel ile satın aldığı, 27.05.2002 tarihli dilekçesi ile sertifika bedeline yasal faiz işletildiğinde toplam bedelin ihale ile satın aldığı taşınmaz bedelinden fazla olduğu, aradaki farka yeni sertifika düzenlenmesi gerektiği istemiyle davalı idareye başvurduğu, bu başvurunun 4.7.2004 günlü, 24253 sayılı işlem ile reddedildiği anlaşılmaktadır.
237 nolu Milli Emlak Genel Tebliği Danıştay Altıncı Dairesinin 19.12.2000 günlü,E:1999/4899, K:2000/6483 sayılı kararı ile iptal edilmiş ise de, davacı adına düzenlenen ve iptal edilen bu tebliğ uyarınca verilen 1482 sayılı sertifikanın geçerliliği sürmektedir.
Bu sertifikaya, sertifika düzenleme tarihinden ihale tarihine kadar geçen süre için 4706 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine göre kanuni faiz oranlarının uygulandığı, bu uygulanan oran dikkate alınarak ve sertifika ile takas hakkı kullanılarak, mülkiyetleri hazine ve davacıya ait olan taşınmazların karşılıklı düzenlenen resmi senetle ve itiraz kaydı olmaksızın bedel farkı gözetilmeksizin başabaş trampa ettiklerinden davacının kendi rızasıyla gerçekleşen bu trampaya dayalı olarak fazlaya dair bir hakkı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Konya 1.İdare Mahkemesince verilen 14.10.2004 günlü, E:2003/908, K:2004/908 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 8.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.