İmar planı yapılırken mevzuat uyarınca tesisi zorunlu olan sağlık koruma bandının dikkate alınması ve koruma bandı içinde yapılaşmanın olanaksız olduğu hakkında.
İstemin Özeti: Malatya İdare Mahkemesinin 31.12.2004 günlü, E: 2002/1575, K: 2004/2851 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi G.Filiz Ercan Aslantaş’ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ahmet Arslan’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Malatya, Yeşilyurt, … ada, … parsel sayılı taşınmazın konut alanından çıkartılması yolunda imar planı değişikliği yapılması isteminin reddine ilişkin 9.10.2002 günlü, 3 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, uyuşmazlık konusu alanda önerilen plan değişikliğini zorunlu kılan nedenlere rastlanılmadığı, plan değişikliği ile yeşil alanın konutlar ile kireç işletmesi arasına yerleştirilerek sağlık koruma bandı hedeflenmekte ise de, tesisin yakın çevresinde hakim rüzgara maruz kalan ve plan değişikliği dışında kalan alanların fabrika sınırına bitişik olduğu, diğer taraftan 200 metrelik koruma bandının işletmenin bulunduğu parselin dışına taşarak özel mülkiyetlere ve yerleşik konut alanına isabet ettiği oysa koruma bandının işletmeye dahil parsel içinde kalması gerektiği anlaşıldığından, plan değişikliği isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu olup davalı idareden kiralanan … ada, … parsel ile davacıya ait aynı ada, … sayılı parsel üzerinde davacı tarafından işletilen kireç ocağına 28.8.1987 yılında 1.Sınıf Gayri Sıhhi Müessese ruhsatı verildiği ve ruhsattan önce de 6.2.1984’te ruhsat verilmesi düşünülen söz konusu alandaki (72 sayılı parsel üzerindeki) toz kireç fabrikasının koruma bandının fabrika binasından 150 m, pişirme fırınından 200 m. olarak belirlendiği ve 30.5.1985 tarihinde 1/5000 ölçekli harita üzerinde işlendiği, anılan tarihte 114 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “kır kahvesi park, çocuk bahçesi, belediye lojman alanı ve kültür merkezi “olarak planlandığı, 2001 yılında yapılan plan değişikliği ile de kültür merkezi ile sağlık merkezinin yerlerinin değiştirilerek bir araya getirildiği, kır kahvesinin yerinin korunduğu ve eski plandaki sağlık, kültür merkezi ve 114 parseldeki yeşil alanı kapsayan yerde konut alanı ve yolların, yapı adaları arasındaki yeşil alanın konumlarının değiştirilerek yeniden oluşturulduğu ve bu plana dayalı olarak imar uygulamasının gerçekleştirildiği, davacı tarafından da, anılan değişiklikle fabrikanın ve sağlık koruma bandının gözardı edildiği, söz konusu alanın l.sınıf gayri sıhhi müessese olan kireç ocağı işletmesi nedeniyle konut alanından çıkarılarak yeşil alana dönüştürülmesi istemiyle yapılan plan değişikliği isteminin reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Gayrisıhhi Müesseseler Yönetmeliği’nin 5.maddesinde, sanayi bölgelerinin ve sanayi bölgelerinin dışında kurulacak birinci ve ikinci sınıf gayri sıhhi müesseselerin etrafında sağlık koruma bandı konulmasının mecburi olduğu, bu alanda yapılaşmaya izin verilmeyeceği 6.maddesi son bendinde de, kesinleşen sağlık koruma bandının belediye sınırları içinde mahallin belediyesince korunacağı hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda ise davacının değiştirilmesini istediği imar planı (2001 tarihli) yapılırken mevzuat uyarınca tesisi zorunlu olan sağlık koruma bandının dikkate alınmadığı ve koruma bandı içinde yapılaşmanın olanaksız olduğu hususlarının gözönünde bulundurulmadığı anlaşılmakla birlikte mahkemece yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapordaki bilgiler ışığında bu aşamada anılan alanın yeşil alan olarak ayrılması yolundaki davacı isteminin de uygun olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Diğer taraftan söz konusu alandaki fabrika ve kireç ocağının durumu, sağlık koruma bandının konumu gibi durumların ve sağlık koruma bandı içerisinde hiç bir suretle yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiği yolundaki yasal zorunluluk karşısında davalı idarece yeniden planlama çalışmaları yapılırken belirtilen durumların gözönünde bulundurulacağı açıktır.
Bu itibarla, davacıya ait 1.sınıf gayrisıhhi müessese ruhsatı bulunan kireç ocağı işletmesinin sağlık koruma bandı alanı içerisinde kalan 114 sayılı parselin yapılaşmaya açılmaması yolunda plan değişikliği yapılması isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediğinden İdare Mahkemesince bu hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Malatya İdare Mahkemesinin 31.12.2004 günlü, E: 2002/1575, K: 2004/2851 sayılı kararının BOZULMASINA, 20,60 YTL karar harcı ile fazladan yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 30.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.