1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1684 K: 2007/3246


Parselasyon işleminin 3194 sayılı Kanunun 18’inci maddesi uyarınca yapılması gerektiğinden Tapu senedi ile kadastro yüzölçümleri arasındaki fark olduğu ve bu tapu kayıtlarının esas alınarak parselasyon işlemi yapılamayacağı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptal edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”

“….. Dava, ….. İli ….. Mahallesi, 355 ada 23 sayılı parselin bulunduğu alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18’inci maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemine ilişkin 21.06.2000 günlü, 942 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uygulamaya giren taşınmazların yalnızca tapu yüzölçümlerinin dikkate alındığı Kadastrodan temin edilen ölçü krokilerinden yararlanılarak hesaplanan alanların ve kadastral sınırların dikkate alınmadığı Taşınmazların tapu senedi ile kadastro yüzölçümleri arasındaki farkın kabul edilebilir değerlerin üzerinde olduğu, idarenin bu farkların nedenlerini araştırıp gidermesi ve gerçeğe en yakın yüzölçümleri uygulamaya sokması gerektiği, sadece tapu alanlarının hesaba katıldığı parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 18’inci maddesinde, imar hududu içinde bulunan binalı ve binasız arsa ve arazileri, malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlalıkları ile Kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar plânına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve resen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu, hükme bağlanmıştır.

Kadastro çalışmalarının yapılmasından sonra tapuya tescil işlemlerinin yapılacağı ve kadastro alanı ile tapu kayıtları arasında fark olması durumunda buna ilişkin uyuşmazlıkların adli yargı yerinde çözümleneceği açıktır.

Parselasyon işlemi ise, yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca tapu kayıtları üzerinden yapılacağından Tapu kayıtları esas alınarak, parselasyon işlemi yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Bu durumda, mahkemece anılan gerekçeyle dava konusu işlemin iptal edilmesinde isabet görülmemiştir. …”