1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/2410 K: 2007/4902


Hisseli taşınmaz üzerindeki yapının ruhsata bağlanabilmesi için bütün hissedarların ruhsat başvurusunda bulunması veya muvafakat vermesinin şart olduğu hakkında.

Dava, Balıkesir, Erdek, Yalı Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilen yapı için inşaat ve iskan ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 30.10.2003 günlü, 8/1993 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, davacının söz konusu yapı için süresi içinde 2981 sayılı Yasa kapsamında, imar affı başvurusunda bulunduğu ve yasal işlemleri başlattığı anlaşıldığından, bunun üzerine davalı idarenin, gerekli tespit ve değerlendirme işlemlerini yapmak suretiyle başvuruyu sonuçlandırması gerekirken bu yükümlülüğü yerine getirmeksizin davacının inşaat ve iskan ruhsatı verilmesi isteminin reddine ilişkin tesis ettiği dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, 2981 sayılı Yasa kapsamında imar affı başvurusu olan davacının, 23.10.2003 günlü dilekçeyle inşaat ve iskan ruhsatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun, ruhsata bağlanması istenilen yapının hisseli taşınmaz üzerinde yer aldığı ve davacı dışındaki hissedarların muvafakati bulunmadığından bahisle reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Hisseli taşınmaz üzerindeki yapının ruhsata bağlanabilmesi için bütün hissedarların ruhsat başvurusunda bulunması veya muvafakat vermesinin şart olduğu hususu mülkiyet hakkının tabii bir sonucudur. Öte yandan, hisseli bir taşınmazda inşa edilen yapı için usulüne uygun olarak yapılmış bir imar affı başvurusundan söz edebilmek için tüm hissedarların imar affı başvurusunda bulunması gerekir.

Bu durum karşısında; davalı idarece, davacıya ait imar affı başvurusunun değerlendirilmek suretiyle sonuçlandırılırken tüm hissedarların muvafakatini içeren veya her hissedarın ayrı ayrı af başvurularının bulunup bulunmadığı hususu incelenmeden tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu mahkeme kararında sonuç itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.