İnşaat ruhsatına uygun olarak yapılan ve zemin katına yapı kullanma izni verilen binada, ruhsat ve eki projesine aykırı olarak yapılan tadilatlar nedeniyle binanın 1965 yılında verilen yapı ruhsatının ve 1966 yılında zemin kat için verilen yapı kullanma izninin iptal edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı.
İstemin Özeti: Bursa 1. İdare Mahkemesinin 26.1.2005 günlü, E: 2003/1653, K: 2005/39 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Elif Emel Çelik’in Düşüncesi: Dava ruhsata aykırı inşaat yapıldığı tesbit edilen yapının inşaat ruhsatının ve anılan yapının zemin katına ilişkin yapı kullanma izninin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Olayda, ruhsata aykırı inşaat yaptığı tesbit edilen bağımsız bölüm malikleri adına yıkım kararı alınması gerekirken binanın tümüne ilişkin 1965 yılı yapı ruhsatının ve zemin kata ilişkin 1966 yılında verilen yapı kullanma izninin iptalinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, dava konusu işlemin iptali gerektiğinden aksi yöndeki mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu’nun Düşüncesi: ? ? İlçesi ? Mahallesi, ? Caddesinde bulunan ruhsatlı apartman dairesinin terasının bir kısmının aliminyum doğrama ile kapatılması nedeniyle 21.6.1965 gün ve 375/45 sayılı inşaat ruhsatı ile zemin kata ait 9.3.1966 gün ve 7/04 sayılı yapı kullanma izninin iptali yolundaki 12.6.2003 günlü ve 4126 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden idare mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
Dosyada bulunan bilirkişi raporu ve dosya içeriğinden uyuşmazlık konusu terasın, Atatürk Caddesine bakan (yan cephe hariç) kısmının aliminyum doğrama ile kapatıldığı, yapılan imalatarın taşıyıcı sistemini ve brüt inşaat alanını etkilemediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda,yapılan imalatlar nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz konusu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.
Dava, ? İli, ? İlçesi, ? Mahallesi, ? Caddesindeki ? numaralı ? Apartmanına ait 21.6.1965 günlü, 375/45 sayılı inşaat ruhsatı ile zemin kata ait 9.3.1966 günlü, 7/04 sayılı yapı kullanma izninin iptali yolundaki 12.6.2003 günlü, 4126 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, ruhsat ve eki projesine aykırı olarak 6, 27, 28, 29 ve 31 numaralı bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda brüt inşaat alanını arttıracak nitelikte ruhsata tabi değişiklikler yapıldığı ve bunların verilen süre içerisinde ruhsat ve eki projesine uygun hale getirilmediği anlaşıldığından tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunun 30.maddesinde, ” Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için, inşaat ruhsatını veren ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir.
Belediyeler, valilikler mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 32.maddesinde de, ” Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık bulunan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda yer alan 3194 sayılı Yasanın 32.maddesinin incelenmesinden, inşaasına devam edilen bir yapıda ruhsat ve eki projesine aykırı tadilatlar ve/veya ilaveler yapıldığının tesbiti üzerine anılan yapıya ilişkin inşaat ruhsatının iptal edilebileceği, biten bir yapıda sonradan saptanan ve binanın tamamının yıktırılmasını gerektirecek nitelikte olmayan ruhsat ve eki projesine aykırı tadilatlar veya ilave inşaatlar nedeniyle anılan Yasa hükmü uyarınca inşaat ruhsatı ile binanın tümüne veya ruhsat ve projesine uygun inşa edilen ve kullanılmasında mahzur bulunmayan bağımsız bölümlerine verilen yapı kullanma izin belgelerinin iptal edilemeyeceği, ancak anılan Yasa hükmü uyarınca tadilat ve ilave inşaatların yıkımına,bu dairelere ait yapı kullanma izin belgelerinin iptaline ve anılan Yasanın 42.maddesi uyarınca para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, inşaat ruhsatına uygun olarak yapılan ve zemin katına yapı kullanma izni verilen binanın davacıya ait dairede terasın aliminyum doğrama ile kapatmak suretiyle ruhsat ve eki projesine aykırı olarak yapılan tadilatın niteliği dikkate alındığında, bu tadilatın eski hale getirilmesine, bu bölümün yapı kullanma izin belgesinin iptaline, imar para cezası uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, binanın 1965 yılında verilen yapı ruhsatının ve 1966 yılında zemin kat için verilen yapı kullanma izninin iptal edilmesinde ve bu işleme yönelik davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Bursa 1. İdare Mahkemesinin 26.1.2005 günlü, E: 2003/1653, K: 2005/39 sayılı kararının BOZULMASINA, 22,90 YTL karar harcı ile fazladan yatırılan 17 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.