1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/5398 K: 2007/6694 T: 20/11/2007


3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi kapsamında inşa edilecek yapılarla ilgili olarak, yapının inşa edildiği alanda kadastro çalışması yapılmış olması zorunluluğunun bulunmadığı, öncelikle köy yerleşik alanının tespit edilip edilmediği belirlenmesi, sonrasında yapının anılan madde metninde yer alan diğer şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığı bakımından bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği.

İstemin Özeti: İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin 28.04.2005 günlü, E:2004/1323, K:2005/333 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Murat Tekelioğlu’nun Düşüncesi: 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesinde “Belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptıracağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz. Ancak yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerekir.” hükmü yer almakta olup, mezkur madde hükmünde, köy yerleşik alanında inşa edilen yapılarla ilgili olarak kadastrosu yapılmış olma hususu gibi bir düzenleme yer almadığından, ihtilafa konu olayda kadastro çalışması yapılmayan bölgede ruhsat alınmadan inşa edildiği belirtilerek davacıya para cezası verilemeyeceği, bu durumda öncelikle davacıya ait yapının 3194 sayılı Kanun’un 27. maddesi hükmünde yer alan düzenlemeler bağlamında inşa edilip edilmediği noktasında bir değerlendirme yapılması ve anılan husus dikkate alınmak suretiyle dava konusu işlemin hukuka uygun olup olmadığının ortaya konulması gerektiğinden, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Metin Çetinkaya’nın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Bıçakçı Köyü’nde davacı tarafından inşa edilen yapının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle 3194 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca davacıya 10.280 YTL para cezası verilmesine ilişkin 29.06.2004 günlü, 07-405 sayılı İzmir Valiliği işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce, kadastro çalışması yapılmayan bölgede ruhsat alınmadan yaptırılan yapı nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı Kanun’un 27.maddesinde; Belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptıracağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatının aranmayacağı, ancak yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerektiği, hükme bağlanmıştır. Madde hükmünün uygulanabilmesi için köy yerleşik alanı ve civarının Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4/4.maddesindeki esaslara uygun olarak il idare kurulu kararı ile belirlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinde: “Köy ve mezraların yerleşik alanlarında ve civarında sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca yapılacak konut, tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile müştemilat binaları yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabi değildir. Ancak, yapı projelerinin fen ve sağlık kurallarına uygun olduğuna dair valilik görüşü alınmasından sonra, muhtarlıkça izin verilmesi ve bu izne uygun olarak yapının yapılması şarttır.

İnşa edilen yapının fen ve sağlık kurallarına uygunluğu İmar Kanununun 30 uncu maddesine göre valiliklerce belirlenir.

Valilikler, talep halinde köy yerleşik alanlarında yapılacak yapılar için, yörenin geleneksel, kültürel ve mimari özelliklerine uygun olarak üretilmiş projeleri temin edebilirler.” hükmü ile yine aynı Yönetmeliğin 58. maddesinde: “57 nci maddede sayılanlar dışında kalan yapılar ile köy nüfusuna kayıtlı olmayan, köyde sürekli oturmayanlar ve köy nüfusuna kayıtlı olmakla birlikte köyde sürekli oturmayanlar tarafından yapılacak tüm yapılar, yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabidir. Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni valiliklerce düzenlenir. Bu kapsamda kalan yapılarda ruhsat, proje, fenni mesuliyet ve sürveyanlık hizmetleri hakkında 3030 sayılı Kanun Kapsamında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili hükümlerine uyulur.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda ifadesine yer verilen 3194 sayılı Kanun’un 27. maddesinde, köy yerleşik alanı tespit edilmiş bulunan yerlerde ve anılan madde metninde belirtilen diğer şartların mevcut olması kaydıyla inşa edilecek yapıların, yapı ruhsatı ve yapı kullanma iznine tabi olmadığı düzenlemesi yer almakta olup, anılan Kanun hükmünde aynı zamanda kadastro çalışması yapılmış olması gibi bir şart getirilmemiştir.

Bu durumda davacı tarafından inşa edilen yapının bulunduğu alanda öncelikle köy yerleşik alanının tespit edilip edilmediği ve söz konusu yapının köy yerleşik alanı sınırları içerisinde kalıp kalmadığının tespit edilmesi, sonrasında anılan yapının 3194 sayılı Kanun’un 27. maddesi hükmünde yer alan diğer koşullara uygun olarak inşa edilip edilmediğinin belirlenmesi, şayet köy yerleşik alanı tespit edilmemişse söz konusu yapının durumuyla ilgili olarak yukarıda ifadesine yer verilen “Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği”nin ilgili hükümleri uyarınca bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.

Bu durumda davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin 28.04.2005 günlü, E:2004/1323, K:2005/333 sayılı kararının BOZULMASINA, 17.00 YTL karar harcının temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir