Danıştay 6. Dairesi E: 2005/6129 K: 2007/6788

Islah imar planlarının, 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayalı olarak yapılması gerekmediği gibi; nazım imar planının uygulama kabiliyeti bulunan alanlarda, ıslah imar planı yapılmasının da mümkün olmadığı hakkında.

İstemin Özeti: Ankara 8. İdare Mahkemesinin 31.3.2005 günlü, E:2003/1762, K:2005/415 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu’nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Metin Çetinkaya’nın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, …, … İlçesi, 3417 ada, 12,59 ve 95 parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan ve 20.6.1991 günlü, 989/1436 sayılı belediye encümeni kararı ile onaylanan parselasyon planı ile bu işlemin dayanağı olan ve 22.8.1990 günlü, 287 sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli ıslah imar planının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1/1000 ölçekli ıslah imar planının dayanağı 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olduğu, imar uygulamasına gelince, yasal sınırlar içinde ve eşit oranda düzenleme ortaklık payı alındığı, davacıya yapılan tahsisin de dağıtım ilkelerine uygun olduğu anlaşıldığından bahisle, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun’un 13. maddesinin (c) bendinde” Islah imar planları belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılanma şartları da belirlenerek yapılır veya belediye veya valiliklerce Yeminli Özel Teknik Bürolara yaptırılır. Engeç (1) ayiçinde belediye meclislerince kabul edilenler belediye meclislerince, büyük şehir yönetiminde ilçe belediye meclislerince kabul edilenler ilçe belediye meclislerince il idare kurullarınca kabul edilenler valilikçe tasdik edilerek yürürlüğe girer. Bu plan tescili de (1) ay içinde ivedilikle ve öncelikle yapılır.

İmar planı olan yerlerde mevcut imar planları gerektiği takdirde ıslah imar planları şeklinde yeniden düzenlenir”. hükmü kurala bağlanmış, 3290 sayılı Kanun ile Bazı Maddeleri Değiştirilen ve Bazı Maddeler Eklenen 2981 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Tanımlar ve Kısaltmalar başlığını taşıyan 4. maddesinin 24.bendinde ıslah imar planları” ıslah imar planı düzensiz ve sağlıksız biçimde oluşmuş yapı topluluklarının veya yerleşme alanlarının, sınırları belli edilmek suretiyle, mevcut durumu da dikkate alınarak dengeli, düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi amacıyla, halihazır haritalar üzerine yapılan ve yapılanma şartlarını da belirleyen imar planıdır” şeklinde tanımlanmış, yine aynı Yönetmeliğin 20.maddesinde”ıslah imar planları yapılacak yerler” Islah imar planı;

a) Bir yerleşme alanı yada yapı topluluğu niteliği kazanmış gecekondu alanlarında,

b) Üzerinde bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliği kazanmış imar mevzuatına aykırı yapılar bulunan hisseli arsa veya arazilerde,

c) Üzerinde imar planı ve mevzuat hükümlerine aykırı yapılanmalar bulunan ve bu nedenle, uygulama kabiliyeti kalmamış olan imar planı olan alanlarda,

d) Islah imar planı olabilecek nitelikleri taşımadığı belediye yada valilikçe belirlenen,özel parselasyon planı bulunan alanlarda yapılır.” ifadesi ile belirlenmiş, anılan yönetmeliğin 24. maddesinde de 2981 sayılı Yasanın 13.maddesine paralel hükmü getirilerek ıslah imar planlarının yürürlük biçimi kurala bağlanmış bulunmaktadır.

Islah imar planlarının amacı sağlıksız ve düzensiz yapılaşmayı mevcut durum dikkate alınarak ıslah etmek olduğundan başka bir amaçla ıslah imar planı yapılması ve kapsama alınması gereken yapılanmaların bulunduğu bölgelerle bütünleştirilmesi amacına dönük ıslah imar planı sınırlarının genişletilmesi ya da onanlı ıslah imar planında yapılan maddi bir hatanın ortaya çıkması durumunda bu hatanın giderilmesine yönelik değişiklik yapılması dışında mevcut ıslah imar planlarının ıslah imar planı tadilatı adı altında değişikliğe konu edilmesi mümkün olmayıp, bu planları geliştiren planların yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanunu ve 3030 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir.

Diğer taraftan yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde ve amaçlara ulaşmak için yapılması gereken ıslah imar planlarının, 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayalı olarak yapılması gerekmediği gibi nazım imar planının uygulama kabiliyeti bulunan alanlarda ıslah imar planı yapılması da mümkün değildir.

Bu itibarla, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle söz konusu alanda ıslah imar planı yapılmasını gerektiren şartların bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekmektedir. Bu şartlar mevcut ise 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılmış olan dava konusu 1/1000 ölçekli ıslah imar planının ve parselasyon planının, 3194 sayılı Kanun uyarınca yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planından bağımsız olarak, 2981 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikte belirtilen ilkelere uygun yapılıp yapılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, yukarıda belirtilen hususlar yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 31.3.2005 günlü, E:2003/1762, K:2005/415 sayılı kararının bozulmasina, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın