1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/6379 K: 2006/984


Davacının kamu bankası (ziraat) olması ve para cezasına konu yapının da bankaya ait hizmet binası (personelin ikametine tesis ettiği lojman) olarak inşa edilmiş olması karşısında davacı bankanın gayrimenkul rantı sağlamaya yönelik işlem yapan yapı sahibi yerine konularak üst limitten para cezası takdir edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

İstemin Özeti: Ankara 11. İdare Mahkemesinin 25.02.2005 günlü, E:2003/1548 K:2005/260 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 23.000.000.000.lira para cezası verilmesine ilişkin 2.4.2001 günlü,13292 sayılı encümen kararının iptali istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesinde,para cezasının alt ve üst sınırı belirlenmiş olup, uygulamada idarenin alt sınırı aşan ceza hakkında takdir yetkisini kullanırken nelerin cezayı ağırlaştırıcı neden sayılacağını keyfi uygulamalara neden olmamak için imar hukukuna uygun geçerli sebeplerle ve objektif ölçülerle belirlenmesi zorunludur.

Buna göre, ruhsat almadan yapı yapan davacıya 3194 sayılı Kanunun 42.maddesi uyarınca para cezası verilmesi gerekmekte ise de; her işlemde kişiye ve olaya özgü farklı miktar belirlemelerinin yapılmaması ve uygulamalarda eşitliğin sağlanmasını temin etmek amacıyla, bu madde hükmünü uygulayacak idarelerin ruhsatsız veya imar mevzuatına aykırılığını tespit ettikleri yapının seviyesi, büyüklüğü, sınıfı, kullanım durumu, kullanım amacı vb.gibi kriterlere göre yetkili organların kararı ile alt ve üst limitler arasında önceden yapılacak genel nitelikli düzenleme ile getirilecek esaslar çerçevesinde kişiye özgü imar para cezası belirlenmesi kanunun amacına ve uygulamasına daha uygun düşecektir.

Bu durumda, davacıya alt limitin üzerinde para cezası verilmesinin objektif ölçülere dayandırılmadığı anlaşıldığından, dava konusu encümen kararlarıyla alt limitin üzerinde para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Ankara, Beypazarı, … Caddesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davacı bankaya ait hizmet binasında imar planına aykırı olarak yola çekme mesafesinin kısaltılması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 23.000.000.000 TL. para cezası verilmesine ilişkin 02.04.2001 günlü, 13292 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince davacı bankaya ait hizmet binasının Beypazarı ilçesinin en gözde yerinde ve çarşı merkezine yapıldığı, ruhsata aykırı olarak inşaa edilen 1, 2, ve 3. katlarda davacının çok büyük ölçüde rant elde ettiği, bu mevkiide zabıt tarihi itibariyle arsa metrekare birim fiyatları da dikkate alındığında dava konusu para cezasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İdarelerin, yasanın alt ve üst sınırlarını belirlediği bir alanda takdir yetkilerini kullanırken asgari haddin üzerinde bir karar verilmesi durumunda bu kararın nedenlerini de belirtmeleri gerekir. İdare kararında yaptığı işlemin nedenini göstermiyorsa, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesi uyarınca gerekçeyi ve delillerini yargıya sunmak zorundadır.

3194 sayılı Yasanın 42.maddesi uyarınca verilecek para cezalarında da idareye Yasanın belirlediği alt ve üst sınırlar içerisinde ceza tayini olanağı tanınmıştır.

3194 sayılı Yasanın 42. maddesinde belirtilen para cezasının miktarının alt sınırının üzerinde takdir edilebilmesi için, idarenin mahallinde yapılacak tespitle, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı hususların nelerden oluştuğunu ve niteliğini saptaması önemlidir. Alt sınırın üzerinde para cezası belirlenmesi durumunda, takdir yetkisinin hangi ölçütler çerçevesinde kullanıldığının, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı hususların nelerden oluştuğunun ve niteliğinin de belirtilmesi suretiyle idarece açıklanması ve yasada yazılı alt sınırın üzerindeki miktarda para cezası verilmesinin gerekçelerinin objektif ölçütlere uygun biçimde ortaya konulması zorunludur. Belediye encümeni kararında ya da davalı idarenin savunma dilekçesinde gerekçenin gösterilmemesi durumunda ise, mahkemece, kanunda yazılı alt sınırın üzerinde para cezası miktarının belirlenmesinin nedenlerinin araştırılması ve alt sınırın üzerinde para cezası miktarının belirlenmesine yönelik olarak idarece gösterilecek gerekçelerin incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemde ve davalı idarenin savunmasında, kanunda belirtilen alt sınırın üzerinde para cezası miktarı belirlenmesinin objektif ölçütlerinin ortaya konulmadığı, her ne kadar idare Mahkemesince uyuşmazlık konusu para cezasının hangi kriterler esas alınarak verildiği ve buna ait bilgi ve belgelerin istenilmesi yolundaki ara kararına cevaben davalı idarece verilen davacı bankaya ait hizmet binasının ilçenin en gözde yerinde ve çarşı merkezinde bulunduğundan bahisle binanın tamamından elde edilecek rant miktarının ve arsa birim fiyatları dikkate alınarak para cezasının kanunda belirtilen üst limitten verildiğinin belirtilmesi üzerine Mahkemece bu gerekçe dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de davacının bir kamu bankası olması ve para cezasına konu yapının da bankaya ait hizmet binası (personelin ikametine tesis ettiği lojman) olarak inşaa edilmiş olması karşısında davacı bankanın gayrimenkul rantı sağlamaya yönelik işlem yapan yapı sahibi yerine konularak üst limitten para cezası takdir edilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu itibarla, İdare Mahkemesince 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesinde belirtilen alt sınırın üzerinde para cezası verilmesine yönelik olarak idarece gösterilen ve objektif ölçütlere uygun biçimde ortaya konulamayan gerekçeler dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 11. İdare Mahkemesinin 25.02.2005 günlü, E:2003/,1548 K:2005/260 sayılı kararının bozulmasına, 22,90 YTL. karar harcının temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.