3194 sayılı İmar Kanunu’nun 40. maddesine aykırılık nedeniyle para cezası verilebilmesi için mahallinde düzenlenen tutanakla mahzurların neler olduğunun açıkça ortaya konulmasının gerektiği, böylece ilgililerden 7 gün içinde bu mahzurların giderilmesinin beklenebileceği, usulüne uygun bir tutanakla aykırılıklar açıkça ortaya koymadan verilen para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, Beykoz İlçesi, ? Köyü, ? 2 Mevkiinde 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 40.maddesine aykırılık nedeniyle aynı Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 12.7.2002 günlü, 633 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı Dairesinin 8.4.2005 günlü, E:2003/5449, K:2005/2048 sayılı bozma kararına uyularak, uyuşmazlık konusu taşınmazda 3194 sayılı Yasa’nın 40.maddesine göre aykırılıkların olduğunun tespit edildiğinden bahisle 27.5.2002 günlü, 376 sayılı yazıyla aykırılıkların giderilmesi için 7 gün süre verildiği, 12.7.2002 günlü raporda da verilen süre içinde aykırılıkların giderilmediğinin belirtildiği, ardından dava konusu işlemle mahzurların giderilmediğinden bahisle anılan Yasa’nın 42.maddesi uyarınca para cezası verildiği, Yasanın 40.maddesinde, umumun sağlık ve selametini ihlal eden şehircilik estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin kaldırılması öngörüldüğünden, mahallinde düzenlenen tutanakta bu mahzurların neler olduğunun açıkça ortaya konulmasının gerektiği, böylece ilgililerden 7 gün içinde bu mahzurların giderilmesinin beklenebileceği; dava konusu olayda ise, ne işleme esas olan 12.7.2002 günlü raporda, ne de mahzurların giderilmesi için süre tanınan 27.5.2002 günlü, 376 sayılı yazıda, anılan yerdeki hangi durumun 3194 sayılı Yasa’nın 40. maddesi kapsamında değerlendirildiği belirtilmediğinden, bu mahzurların giderilip giderilmediğinin saptanamadığı, bu durumda usulüne uygun bir tutanakla aykırılıklar açıkça ortaya konulmadan, bu aykırılıkların giderilmediğinden bahisle verilen para cezasında mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki konu İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 11.10.2005 günlü, E:2005/2306, K:2005/1354 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.