1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/5520, K: 2007/4165


Demiryolu ulaşımının yolcu ve yük taşımacılığında; kent içi, kentler arası ve ülkeler arası boyutuyla kitle halinde ve yüksek taşıma kapasitesi ile öne çıkan özelliği karşısında, davacı kuruluş tarafından tekel niteliğinde sunulan bu hizmetin üstün kamu yararı taşıması nedeniyle, uyuşmazlığa konu edilen taşınmazın davacı kuruluşun amaç ve hedefleri dışında kullanılması sonucu doğuran imar planlarında gerçekleştirilen değişikliklerde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

Dava, İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Maltepe-Dragos Mevkii, Maltepe İstasyonu ile sahil yolu arasında kalan davacı idareye ait 19 pafta, 1277 ada, 1 parsel sayılı taşınmazı da kapsayan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planlarının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı Dairesinin 17.01.2005 günlü, E:2004/5927, K:2005/79 sayılı bozma kararına uyularak daha önce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporlarla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Maltepe-Dragos Mevkiinde 23.09.1996 onaylı 1/5000 ölçekli 3.Derece Alt Merkez Nazım İmar Planının yapıldığı ve 09.06.1998 günü revizyon gördüğü, 17.08.1999 günü meydana gelen deprem sonrasında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı genelgelerine göre yeniden plan revizyonu yapılması gerektiği, doğal yapı analizleri yaptırılarak revizyon çalışmalarına başlandığı, bu arada İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 11.11.1999 günlü, 5385 sayılı kararı ile plan alanının bir kısmının doğal sit olarak belirlendiği, bu alana yönelik koruma amaçlı imar planı yapılmak üzere plan kapsamı dışına çıkarıldığı, Maltepe İstasyonu ile sahilyolu arasında kalan davacı idareye ait uyuşmazlık konusu taşınmazı da kapsayan alanda 22.03.2001 onaylı 1/5000 ölçekli 3.Derece Alt Merkez Nazım İmar Planı ile bu plana göre 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yapıldığı, dava konusu edilen planın hedef ve amaçlarının şehircilik ilkeleri ve kamu yararı ile örtüşmekte olduğu, davacıya ait parselin 1/5000 ölçekli 3. derece Alt Merkez Nazım Planı ile getirilen kısmen kentsel servis alanı ve kısmen yol kullanımının tartışılabilir-değişebilir planlama ilkeleri bağlamında yerinde olduğu ve bu plan esas alınarak yapılan 1/1000 ölçekli uygulama planında da hukuka aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunan bir kamu iktisadi kuruluşudur.

233 say ılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin tanımlar ve kısaltmalar başlıklı 2. maddesinin 4046 sayılı Yasanın 34„maddesiyle değişik 3. fıkrasında: “Kamu iktisadi kuruluşu ‘Kuruluş’; sermayesinin tamamı Devlete ait olup tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan kamu iktisadi teşebbüsüdür.” şeklinde tanımlanmış ve anılan Kararnamenin eki listede Kamu İktisadi Kuruluşları arasında yer verilmiştir. Kuruluş’un 28.10.1984 günlü, 18559 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ana Statüsünün 4.maddesinde amaç ve faaliyetleri düzenlenmiş, bu çerçevede ‘Devletçe kendisine verilen demiryollarını, liman, rıhtım ve iskeleleri işletmek, genişletmek ve yenilemek, bunları tamamlayıcı faaliyetlerde bulunmak’ görevi verilmiştir.

Davacı Kuruluş, demiryolu ulaştırması alanında tekel niteliğindeki mal ve hizmeti kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulmuş olup, gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla bu hizmeti imtiyaz sayılmaktadır.

İmar planlarının yapılması sürecinde, tekel nitelinde hizmet sunan ve bu hizmeti kamu yararı gözeterek üretmek durumunda olan davacı Kuruluşun, gördüğü kamu hizmetinin önemi ve özelliklerine dönük ihtiyaçlarının dikkate alınması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı Kuruluşa ait İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Maltepe-Dragos Mevkii, Maltepe İstasyonu ile sahil yolu arasında kalan taşınmazları da kapsayan alanda yapılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planlarının iptali istemiyle açılan davaya ait dava dilekçesinde, demiryolu işletmeciliği faaliyetleri açısından Kuruluşlarının ihtiyacı olan alanların Kuruluşun mülkiyetinden çıkarıldığı, mevcut ekonomik ve yapısal dokunun korunmadığı, kullanmak durumunda bulunduğu ve halen Maltepe İstasyonu sahasını oluşturan taşınmazların Kuruluşun mülkiyet ve tasarrufundan çıkaracak şekilde ve demiryollarının halen var olan ihtiyaçları ve gelecekteki yenileme ve gelişme gereksinimlerini göz ardı ederek planlamaya konu edildiği, Kuruluşa ait taşınmazların büyük kısmının imar planlarıyla amaç ve faaliyeti dışındaki cami alanı, park alanı, kültürel tesis alanı ve imar yolu kullanımlarına ayrıldığı, halen askeri rampa olarak kullanılan Kuruluşa ait alana imar planlarıyla yol kullanımı getirildiğinin ileri sürüldüğü, davalı idarelerden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, dava konusu 1/5000 ölçekli 3. derece Alt Merkez Nazım Planında ayrılması gereken belirli büyüklükteki donatı alanlarının parsel ve çevresel şartların uygunluğuna göre şahıs ve kamu mülklerinden uygun büyüklükte alanlar ayrılarak gerçekleştirildiği, bir kamu kurumu olan TCDD’nin arazilerinin yine kamu yararına olmak üzere büyük oranda donatı alanlarına ayrıldığının belirtildiği, Mahkemece yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporlarda, davacı Kuruluşun ürettiği demiryolu taşımacılığı hizmeti, bu kamu hizmetinin gereksinim duyduğu ve duyacağı alanların kullanımındaki kamu yararı boyutunun aynı zamanda planların da amacı olarak bu yönüyle bir inceleme ve değerlendirmeye konu edilmediği anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığa konu olayda, tekel niteliğinde bir kamu hizmeti olan demiryolu ulaştırmasını kamu yararını dikkate alarak yürütmekle yükümlü kılınan davacı Kuruluş tarafından, bu kamu hizmeti için mevcutta mülkiyetinde bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazlara ait kullanım kararlarının imar planı kararlarıyla Kuruluşun amaç ve faaliyet konusu dışına çıkarılmamasının talep edildiği, ancak davalı idarelerce taşınmazların ağırlıklı olarak donatı alanlarına ayrılması suretiyle kamu yararı yönünden denklik kurulmaya çalışıldığı görülmektedir.

Demiryolu ulaşımının yolcu ve yük taşımacılığında kent içi, kentler arası ve ülkeler arası boyutuyla kitle halinde ve yüksek taşıma kapasitesi ile öne çıkan özelliği karşısında, davacı Kuruluş tarafından tekel nitelinde sunulan bu hizmetin üstün kamu yararı taşıması karşısında, uyuşmazlık konu edilen taşınmazın davacı Kuruluşun amaç ve hedefleri dışında kullanılması sonucu doğuran imar planlarında gerçekleştirilen dava konusu değişikliklerde hukuka uyarlık görülmediğinden işlemlerin iptali gerekirken davanın reddi yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında isabet görülmemiştir.