İdari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceğinden, imar para cezasının mevzuata aykırı bulan idare mahkemesinin cezanın tamamını iptal etmesi gerekirken kısmen iptal etmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı.
İstemin Özeti: İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 25.5.2006 günlü, E:2004/2139, K:2006/1222 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: İstanbul, Bakırköy, Şenlik Mahallesi ? ada, ? sayılı parsel üzerinde ruhsatsız olarak yapı yapıldığından söz edilerek 3194 sayılı Yasanın 42 maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 19.8.2004 günlü ve 1136 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle dava açılmış, idare mahkemesince 5252 sayılı Yasa ile yapılan düzenleme göz önünde bulundurularak para cezasının kısmen iptaline karar verilmiş olup bu kararın bozulması taraflarca istenilmektedir.
2577 sayılı Yasanın 2.maddesinin ikinci fıkrasında, yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği öngörüldüğünden, uyuşmazlık konusu olayda İdare Mahkemesince idare yerine geçilerek para cezası miktarı belirlemek suretiyle karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz konusu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul, Bakırköy, Şenlik Mahallesi, ? pafta, ? ada, ? parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız olarak inşa edilen yapı nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 42.maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 19.8.2004 günlü, 1136 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mühürlenmek suretiyle durdurulan inşai faaliyete devam edildiğinin 22.5.2003 günlü tutanakla tespit edilmesi nedeniyle para cezası verilebileceği, ancak her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298.maddesi uyarınca değerleme oranında arttırılarak belirlenen para cezasının üst sınırının 4.11.2004 günlü, 25642 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu ile değiştiği, olayda ise para cezasının üst sınırı (72.980.080.675 TL) dikkate alınmak suretiyle 56.750.130.000 TL olarak takdir edildiği, bu rakam 5252 sayılı Kanuna göre üst sınır olarak belirlenen 35.750.000.000 TL’ye oranlandığında; 35.750.000.00X56.786.130.000:72.980.090.75=27.817.000.000 TL olarak uygulanması gerekirken daha fazla takdir edildiğinden, bu oranlama sonucunda çıkan miktar yönünden davanın reddine, fazla kısmının iptaline karar verilmiş, kararın redde ilişkin kısmı davacı vekili, iptale ilişkin kısmı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldırıcak biçimde yargı kararı veremeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlem ile davacıya 3194 sayılı Yasanın 42.maddesi uyarınca para cezası verildiği, İdare Mahkemesince de mevzuat değişikliği dikkate alınarak para cezasının kısmen iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Yasanın 2. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı gibi idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğine göre, İdare Mahkemesince para cezası mevzuata aykırı bulunduktan sonra tamamının iptali gerekirken idarenin yerine geçilerek para cezası miktarının belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 25.5.2006 günlü, E:2004/2139, K:2006/1222 sayılı kararının BOZULMASINA, 25,10’ar YTL karar harcının temyiz isteminde bulunanlara iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.