1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2007/5045 K: 2008/20


Davacının kiracı olarak oturmakta olduğu binanın ruhsat alınmaksızın kaçak olarak yapıldığı, gerek yapının inşa aşamasında, gerek daha sonraki aşamalarda, yapıya ilişkin bir tespit ve denetim yapılmadığı, yasaların vermiş olduğu denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmeyen davalı belediyenin %100 kusurlu olduğu hakkında.

İstemin Özeti    : Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 26.04.2007 günlü, E:2005/3441, K:2007/444 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Savcısı Ahmet Arslan’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı ve Onbirinci Daireleri müşterek heyetince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca birlikte yapılan toplantıda Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davalı Adapazarı Belediye Başkanlığı’nın husumet yönünden yapmış olduğu itiraz, 593 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesi ile geçici 2. maddesi birlikte ele alındığında, Adapazarı Belediyesi’nin Başkanı ile karar organlarının ilk yerel seçime kadar Adapazarı Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanı ve karar organları olarak görev yapması ve bu sürede alt kademe belediyesine ait görev ve yetkilerin de Adapazarı Büyükşehir Belediyesince yerine getirilmesi nedeniyle görülmekte olan tazminat davasının, Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın husumetiyle görülmeye devam edilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

Duruşma yapılmasına gerek görülmedi. Dava, davacının kiracı olarak oturmakta olduğu, … İli, Adapazarı, … Mahallesi, … Blok A girişinde bulunan dairenin 17.09.1999 günü meydana gelen deprem sonucu yıkılmasında davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu öne sürülerek enkaz altında kalarak vefat eden eşinden dolayı 100.000,00 YTL, çocukları … ve … için 150.000.00 ‘er YTL olmak üzere 400.000,00 YTL manevi, enkaz altında kalan eşyaların bedeli olarak 10.000,00 YTL maddi tazminata olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, Danıştay Altıncı ve Onbirinci Daireleri müşterek heyetince verilen 22.02.2005 günlü, E:2004/3218, K:2005/1061 sayılı bozma kararına uyularak dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu yapının deprem nedeniyle ağır hasar görerek yıkıldığı ve enkaz altında eş ve iki çocuğu kalarak vefat ettiği, davalı belediyece ara kararına verilen yanıtta davacının kiracı olarak oturmakta olduğu konutun bulunduğu binaya ilişkin işlem dosyasına rastlanılmadığının belirtildiğinin görüldüğü, binanın ruhsat almaksızın kaçak olarak yapıldığı, anılan idarece gerek yapının inşaası aşamasında, gerek daha sonraki aşamalarda yapıya ilişkin olarak herhangi bir tespit ve denetim yapılmadığı, yıkılan binanın kaçak olarak inşaa edilirken, hatalı malzeme ve işçilik kullanılması sonucu deprem sonrasında yıkıldığı kanaatine varıldığı, yasaların vermiş olduğu denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmeyen davalı belediyenin zararın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davalı Bakanlığın, ülkenin deprem bölgesi haritalarının hazırlanması, afet bölgesinde yapılacak yapılar hakkındaki yönetmeliklerin çıkartılması konusunda üzerine düşen görevleri yerine getirdiğinden yapının deprem sırasında yıkılmasında kusurunun bulunmadığı, Mahkemesinin E:2005/2934 sayılı dosyasında yapılan ara kararına Adapazarı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı tarafından verilen cevapta, 2000 yılında ortalama bir evde olması gereken eşyaların toplam değerinin 7.090,00 YTL olduğunun bildirildiği, davacının eş ve iki çocuğunun kaybetmesi sonucu psikolojik olarak etkilendiği, elem ve üzüntü duyduğu, bu elem ve üzüntünün karşılığı olarak eşi için 5.000,00 YTL çocukların her biri için ayrı ayrı 10.000,00 YTL olmak üzere toplam 25.000,00 YTL manevi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin 7.090,00 YTL’lik, manevi tazminat isteminin ise 25.000,00 YTL’lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin reddine, kabul edilen maddi ve manevi tazminatın davalı belediyeye başvuru tarihi olan 19.07.2000 gününden itibaren hesaplanarak yasal faiziyle birlikte anılan idarece davacıya ödenmesine, davanın davalı Bakanlık yönünden reddine karar verilmiş; bu karar davacı ile davalı belediye tarafından temyiz edilmiş, temyiz aşamasında da yapıya ilişkin herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulmamıştır.

Tazminat isteminin kısmen kabulü, davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddi yolundaki temyize konu Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 26.04.2007 günlü, E:2005/3441, K:2007/444 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemleri yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.01.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davalı idare olan belediyenin, deprem sonucu yıkılan yapı hakkında yasal denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle hizmet kusuru bulunmakla birlikte, bu kusurun tamamının idarede olmadığı, kiracı olan davacının da ailenin oturacağı evin seçimi konusunda basiretli bir aile reisi gibi hareket ederek kendisine düşen araştırma görevini araştırma görevini yerine getirmediği anlaşıldığından, temyiz isteminin davacının kusurunun da tespitine yönelik olarak kabulü ile mahkeme kararının bozulması oyuyla çoğunluk kararına karşıyım.