1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2007/8058 K: 2009/12254


Davacının taşınmazının yeşil alanda kalması nedeniyle oluşan mağduriyetinin, idarece imar uygulaması yapılmak suretiyle giderilmesi gerektiği hakkında.

Davacının taşınmazının yeşil alanda kalması nedeniyle oluşan mağduriyetinin, idarece imar uygulaması yapılmak suretiyle

Samsun İdare Mahkemesinin 09.02.2007 günlü, E: 2005/2077, K: 2007/114 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu’nun Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile yerinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ekrem Atıcı’nın Düşüncesi: İdare ve yergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Sinop, Merkez, Ada Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın yeşil alandan çıkarılarak konut alanına alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 05.9.2005 günlü, 105 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, 2003 yılında yapılan plan değişikliği ile başka mülk sahiplerine rant kazandırmak amacıyla davacıya ait parselin konut alanından çıkarılarak yeşil alana alındığı anlaşıldığından, bu taşınmazın tekrar konut alanına alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe ert yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.

Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması yönünde yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılacaktır. Bu irdelemeden sonra sadece plan değişikliği yapılan alanın değil plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerin kapsamlı bir biçimde ele alınarak, kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.

Ayrıca, imar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı kriterlerinin yanısıra özelliği itibariyle imar planının bütünlüğü, genel yapısı, kapsadığı alanın nitelikleri ve çevrenin korunması gibi olgular nedeniyle “üstün kamu yararı” ilkesinin de gözetilmesi zorunludur.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın konut alanında kaldığı, 2003 yılında yapılan plan değişikliği ile bu alandan çıkarılarak yeşil alana alındığı, bu taşınmaz yeşil alan olarak belirlendiğinden bahisle bir kısım yeşil alanların imara açıldığı, bunun sonucunda da plan bütününde yeşil alan miktarının ve yerlerinin değiştiği, 2003 yılında yapılan plan değişikliğinin dava konusu edilmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, bireysel yarar ile kamu yararı arasında bir seçim yapılması gerektiğinde kamu yararının üstünlüğü bulunduğundan, davacının mağduriyetine neden olduğundan bahisle uyuşmazlık konusu taşınmazın yeşil alandan çıkarılarak konut alanına alınmasında kamu yararı bulunmamaktadır.

Öte yandan, davacının taşınmazının yeşil alanda kalması nedeniyle oluşan mağduriyetin, idarece imar uygulaması yapılmak suretiyle giderilmesi gerektiği açıktır.

Bu itibarla, idare mahkemesince yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler dikkate alınmak suretiyle yeniden bîr karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Samsun İdare Mahkemesinin 09.02.2007 günlü, E: 2005/2077, K: 2007/114 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.