1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2007/9377 K: 2009/9874


Bir taşınmazın satın alınma suretiyle malikinin değişmesi durumunun; taşınmazı her yeni satın alan için önceki malik zamanında yapılan ve parselin oluşumunun dayanağı olan parselasyon işlemine karşı dava açma süresi yeniden başlatma nedeni olamayacağı hakkında.

İstemin Özeti: İzmir 3. İdare Mahkemesinin 21.02.2007 günlü, E: 2005/530, K: 2007/167 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi Özlem Şimşek’in Düşüncesi; Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Hüseyin Yıldız’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Dedebaşı Mahallesi, … ada, … sayılı parselde ana parsel maliki lehine ipotek tesis edilmesine ilişkin parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, özel parselasyon planında görülen veya hisseli satışlar sonucu fiilen oluşan yollara isabet ederi hisselerin, özel parselasyona dayalı olarak yapılan hisseli satışlar sırasında bu hizmete ayrılmış olması nedeniyle tapudan resen terkin ettirilmesi gerektiğinden, bu kısımlar için tapudaki hissesinin yola terk edilmediğinden söz edilerek yapılan ıslah imar planı ile oluşan imar parselleri üzerine ilk malik lehine ipotek tesis edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, kadastral … ada, … sayılı parselin bulunduğu alanda 24.12.1986 günlü, 3852 sayılı belediye encümeni kararı ile 2981 sayılı Yasa’nın 10-c maddesi uyarınca parselasyon yapıldığı, anılan parselde hissedar olan …’e düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra … ada,… sayılı parselde müstakil tahsis yapıldığı ayrıca ana parsel maliki… lehine de ipotek tesis edildiği, davacının anılan parseli 28.3.2005 tarihinde …’den satın aldığı ve ana parsel maliki lehine ipotek tesis edildiğinden bahisle 24.12.1986 günlü, 3852 sayılı belediye encümeni kararı ile yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle 6.5.2005 tarihinde bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Olayda, bir taşınmazın satın alınma suretiyle malikinin değişmesi durumunun; taşınmazı her yeni satın alan için önceki malik zamanında yapılan ve parselin oluşumunun dayanağı olan parselasyon işlemine karşı dava açma süresini yeniden başlatma nedeni olamayacağı açıktır.

Kaldı ki, davacı 24.12.1986 günlü, 3852 sayılı belediye encümeni kararı ile yapılan parselasyon işlemi sonucu oluşan … ada, … sayılı parseli ilk malikten rızasıyla satın alarak anılan taşınmaz üzerindeki bütün hak ve borçları da kabul etmiş bulunmaktadır.

Bu itibarla, üzerinde ipotek şerhi olduğunu bilerek taşınmazı rızasıyla satın alan yeni maliğin önceki malik zamanında yapılan parselasyon işlemine karşı açtığı davada süreaşımı bulunduğundan uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen idare mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu İzmir 3. İdare Mahkemesinin 21.02.2007 günlü, E: 2005/530, K: 2007/167 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.