1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/5832 K: 2010/3900


Arsa ve arazi düzenlemesi ile ilgili genel düzenlemeler uyarınca kamu ortaklık paylarının ıslah imar planlarının geçerli olduğu alanlarda 2981 sayılı Yasa’nın 10-c maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemleri sırasında düzenlemeye giren parsellerden de alınması uygulamanın niteliği gereği olduğundan, İdare Mahkemesinin ıslah imar planına dayalı olarak yapılacak parselasyon işlemleri sırasında “KOP” alınamayacağı yolundaki gerekçesinde hukuki isabet görülmediği hakkında.

İstemin Özeti: İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 12.9.2007 günlü, E: 2005/2099, K: 2007/1849 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Özlem Şimşek’in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ahmet Yahya Özdemir’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, İstanbul, Pendik, 1.Bölge Dolayoba Köyü, Gözdağı Mevkiinde, (a) ada, (a) sayılı parsel ile Ayazma Mevkiinde, (b) ada, (b) sayılı parseli kapsayan alanda yapılan imar uygulamasına ilişkin 28.10.2004 günlü, 1295 sayılı belediye encümen kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacı hisselerin değer kaybına uğratılması, gerekse dava konusu imar uygulamasının dayanağının Dolayoba Islah İmar Planı olmasına rağmen uygulamanın 3194 sayılı Kanun’un 18.maddesi ile 2981 sayılı İmar Affı Kanunu’nun Ek-1.maddesi uyarınca yapılması, gerekse de Islah İmar Planı ve bu plana dayalı uygulamalarda KOP alanlarına tahsisin mümkün olmamasına rağmen davacı hisselerinin bir kısmının KOP alanına tahsisine yönelik olarak tesis edilen işlemde 2981 sayılı Yasa ve ilgili yönetmeliklerine, kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu alanda yürürlükte olan imar planının ıslah imar planı olduğu, parselasyon işleminin ise 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18.maddesi ile 2981 sayılı Yasa’nın Ek-1 maddesi uyarınca tesis edildiği, davacıya (a) ada, (a) sayılı parselden 271 m² lik hissesi karşılığında (c) ada, (c) sayılı parselde tam hisse verildiği, (c) ada, (d) sayılı parselde 18 m² hisseli tahsis yapıldığı, ayrıca imar planında rekreasyon alanında kalan (d) ada, (d) sayılı parselde 78,35 m² hisse verildiği ve bu parselin kamu ortaklık paylarından karşılandığı, (b) ada, (b) sayılı parsel karşılığında da, (c) ada, (d) sayılı parselde hisse verildiği anlaşılmaktadır.

İmar Kanunu’nun 18.maddesi uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Kamu Tesisleri Arsalarına Tahsis başlıklı 12.maddesinde; “Düzenleme sahasında bulunan hastane, kreş, belediye, hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi umumi tesislere ayrılan alanların parselleri, düzenlemeye göre parsellerin alanları oranında pay verilmek suretiyle hisselendirilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Parselasyon işlemleri sırasında alınan kamu ortaklık payının amacı; düzenleme alanı kapsamında ihtiyaç duyulan kamu hizmetlerinin karşılanmasına düzenleme sınırı içinde parselleri bulunanların katılımını sağlamak, bu yolla düzenleme alanının kamu hizmetine dönük altyapısını oluşturmaktır.

Anılan belirlemeler ışığında, ıslah imar planlarının yapıldığı ıslah bölgelerinde KOP alınmayacağı yolundaki bir kabulün, bu alanlarda madde metninde sayılan nitelikte kamu hizmet alanlarının bulunmadığı, bulunsa dahi parselasyonla oluşturulamayacağı sonucunu doğurur ki, bunun da arsa ve arazi düzenlemesinin genel esaslarıyla bağdaşır bir yönü bulunmamaktadır.

Bu nedenle, arsa ve arazi düzenlemesi ile ilgili genel düzenlemelerin yer aldığı anılan Yönetmeliğin 12.maddesinde tanımını bulan kamu ortaklık paylarının ıslah imar planlarının geçerli olduğu alanlarda 2981 sayılı Yasa’nın 10-c maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemleri sırasında düzenlemeye giren parsellerden de alınması, uygulamanın niteliği gereği olduğundan, İdare Mahkemesinin ıslah imar planına dayalı olarak yapılacak parselasyon işlemleri sırasında “KOP” alınamayacağı yolundaki gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir.

Ancak, 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılacak parselasyon işlemi sırasında “KOP” alınması hususunda tartışma bulunmamakla birlikte; Uygulama Yönetmeliğinde “Rekreasyon Alanı” KOP ‘dan karşılanacak alanlar arasında sayılmadığı gibi Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 14.maddesinde, piknik ve eğlence (rekreasyon) alanları, kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere, kent içinde ve çevresinde günü birlik kullanıma yönelik ve imar planı kararı ile belirlenmiş eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta, gazino, kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile tenis, yüzme, mini golf, oto kros gibi her tür sportif faaliyetlerin yer alabileceği alanlar olarak tanımlanmış, bu alanda yapılacak yapıların emsalinin (0,05’i), yüksekliğinin (6.50) metreyi geçmeyeceği belirtilerek “Rekreasyon Alanlarında” belirli şartlarla yapılaşma imkanı tanınmış bulunduğundan, davacıya kamu ortaklık payından karşılanacak alan adı altında “Rekreasyon Alanından” tahsis yapma olanağı da bulunmamaktadır.

Bu itibarla, ıslah imar planına dayalı olarak 3194 sayılı Yasa’nın 18.maddesi uyarınca parselasyon yapılması ve bu parselasyon işlemi sırasında da rekreasyon alanının kamu ortaklık payından karşılanması nedenleriyle dava konusu parselasyon işleminde hukuka uyarlık görülmediğinden, iptale ilişkin İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla yasal isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 12.9.2007 günlü, E: 2005/2099, K: 2007/1849 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasina, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 16.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.