Özeti: İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması halinde planın esas alınması gerektiği hakkında.
Dava, Kocaeli, Gebze İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak verilen 5.6.2007 günlü, 322 sayılı inşaat ruhsatının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlar ile dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazda yapılan yapının zemin+4 kattan oluşan bentonarme karkas konut olduğu, yapının parsel içindeki konumlanışının ayrık ikiz nizama göre olduğu ve davacıya ait 13 sayılı parsel sınırına bitişik olarak inşa edildiği, davacının taşınmazında bulunan zemin+2 kattan oluşan konutun geçici ruhsatla ve hiçbir yapı nizamına uymayan nitelikte yapıldığı, yapının fiziksel ömrünü neredeyse tükettiği, 4258 sayılı imar adasında imar planıyla yapılaşma koşullarının ayrık nizam 5 kat olarak belirlendiği, hangi parsellerde ikili ya da üçlü blokların olacağına ilişkin bir kitle düzeninin belirlenmediği, davanın özünü oluşturan sorunun 12 sayılı parseldeki taşınmazın hangi taraftaki parseldeki yapıyla birleştirilmesi meselesi olduğu, bu durumda mevcut yapılaşma koşullarının göz önüne alınması gerektiği, davalı idare tarafından verilen imar durumunun, her ne kadar imar planındaki yapılaşma koşulları mevcut parsel yapılarına yetersiz kalsa da, imar yapılaşma koşullarını gerçekleştirmeye en yakın yapılaşma şeklini tarif ettiği, bu duruma göre, imar planına aykırı olmayan, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kentsel tasarım kriterlerine göre uygulanabilir olan dava konusu yapı ruhsatında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planı, insan toplum çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanır.
3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesinde, herhangi bir sahanın her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu yerin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, anılan Kanunun 5. maddesinde ise nazım imar planları varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgenin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan planlar, uygulama imar planı ise, nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer ayrıntıları ile gösteren planlar olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin 1. fıkrasında, nazım plan ana kararlarını bozucu fonksiyonel değişikliklerin plan değişikliği yolu ile yapılamayacağı, 3. fıkrasında da, yerleşmenin gelişme yönü, büyüklüğü ve arazi kullanımlarının fonksiyonel dağılımı ve genel yoğunlukları gibi nazım plan ana kararlarının değiştirilmesinin ancak imar planının yeniden yapılması ile mümkün olabileceği kuralına yer verilmiştir.
Bu kuralların incelenmesinden, imar planı ana kararlarının plan notuyla değiştirilemeyeceği gibi planla plan notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması halinde de planın esas alınması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu yapı ruhsatının plan notuna uygun, ancak ayrık nizam yapılaşma koşulu yerine bitişik nizam yapılaşmaya yol açacak şekilde ruhsat verilmek suretiyle dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına aykırı olduğunun ortaya konulduğu, böylece plan koşullarına aykırı olduğu anlaşılan dava konusu yapı ruhsatın iptaline karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.