Sabit elektronik haberleşme sistemi (baz istasyonu) teknik altyapı niteliğinde bir tesis olduğundan imar planı üzerinde gösterilmesi gerektiği hakkında.
İstemin Özeti:Tekirdağ İdare Mahkemesince verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan 28.5.2010 günlü, E: 2009/687, K: 2010/420 sayılı kararın, usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi U…. E…..’nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ü…. Ö……’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Tekirdağ İli, Hayrabolu İlçesi, İlyas Mahallesi, Uzunköprü Caddesi, No:… adresinde ( tapuda … ada, … nolu parsel olarak kayıtlı ) bulunan 5 katlı binanın çatı kısmına davacı şirket tarafından kurulan baz istasyonunun mühürlenmesine ilişkin olarak davalı idare görevlilerince tutulan 29.06.2009 tarihli tutanağın iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince dosyanın incelenmesinden; 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 5189 sayılı Kanun ile eklenen ek 35. maddesinin Anayasa Mahkemesi’ nce iptal edildiği dikkate alındığında, davacı şirket tarafından kurulan baz istasyonu için davalı idareden ruhsat alınması gerektiğinden, ruhsatsız olarak yapılan baz istasyonunun mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
3194 İmar Kanunu’nun 3. maddesinde ” Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz.” hükmüne yer verilmiş olup, “Yapı” başlıklı 20 maddesinde yapının imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği; 32. maddesinde ise, ” Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (…..) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırı olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmü yer almıştır.
Plan Yapıma Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, “teknik altyapı ” elektrik, havagazı, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon ve hertürlü ulaştırma, haberleşme ve arıtım gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık veya kapalı otopark kullanışlara verilen genel isim olarak tanımlanmakta olup, aynı Yönetmeliğin 14. maddesinde ” Planlama alanı ve yakın çevresi ile alanın bölge veya kent bütünü içindeki konumunu belirlemek üzere eşik analizi, yerinde yapılan incelemeler gibi fiziksel çalışmalarla birlikte, bilimsel tekniklere ve yöntemlere dayalı, yeterli nitelikte ve kapsamda ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalar yapılır, ilgili kurum ve kuruluşların görüş ve önerileri alınır” hükmü yer almaktadır.
İmar Planları yöre halkının sağlığını korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaşama düzenini ve çalışma koşulları ile güvenliğini sağlamak amacıyla ülke bölge ve şehir yerlerine göre oturma, çalışma dinlenme, ulaşım, haberleşme gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek imkanlar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak üzere düzenlenen planlardır.
Dosyanın incelenmesinden, imar planında ticaret ve konut alanında kalan Tekirdağ İli, Hayrabolu İlçesi, İlyas Mahallesi, Uzunköprü Caddesi, … Ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan beş katlı binanın çatı kısmına, davacı şirket tarafından baz istasyonu kurulmakta olduğunun 29.06.2009 tarihinde davalı idare görevlilerince tespiti üzerine, dava konusu tutanağın tanzim edildiği ve bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Sabit elektronik haberleşme sistemi ( baz istasyonu ) teknik altyapı niteliğinde bir tesis olup, planlama yapılan alanda yer verilen tüm fonksiyonların sistematik birlikteliğin içerisinde nerelerde bulunacağının yukarıda anılan mevzuat çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak plan üzerine gösterilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, baz istasyonlarının kuruluşunun imar planlarının yapımı ile amaçlanan planlama esasları çerçevesinde gerçekleştirilmesinin, fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak açısından bir gereklilik olduğu, bu nedenle insan sağlığının ve çevrenin korunması bakımından baz istasyonlarının konu ile ilgili teknik şartlar da gözetilerek olumsuz etkilerinin en az hissedileceği yerlere kurulması ve baz istasyonlarının kurulabileceği yerlerin planlanması aşamasında, ilgili kurum ve kuruluşların görüş ve önerilerinin alınmasının gereklilik olduğu açıktır.
Bu durumda; yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, niteliği gereği teknik altyapı tesisi olarak değerlendirilerek imar planlarında kurulabileceği yerlerin gösterilmesi gerekirken böyle bir belirleme yapılmaksızın konut ve ticaret alanında kalan taşınmaz üzerinde yapılan GSM baz istasyonu inşaatının mühürlenerek durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davanın açıklanan nedenlerle reddi yolundaki temyize konu Tekirdağ İdare Mahkemesince verilen 28.5.2010 günlü, E: 2009/687, K: 2010/420 sayılı kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının yukarıda yer verilen ek gerekçe ile onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.