1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/207 K: 2016/3113


Özeti: Ormanlık alanlarla ilgili olarak davalı belediyenin 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemi yapılması mümkün olmadığından, orman alanında yapılan dava konusu parselasyon işlemlerinde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı hakkında.

Dava, Kars İli, Sarıkamış ilçesinde bulunan ve mülkiyeti davacı idareye ait … pafta, … ada, …,…,…,…,… ve … sayılı parseller ile … pafta, … ada, …,…,… ve … sayılı parsellerin bulunduğu alanda 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca tesis edilen parselasyon işlemine ilişkin 2.8.2002 tarih ve 30/321 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davaya konu imar uygulamasında dayanak alınan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uyulduğu, ikinci defa imar uygulaması yapılması koşullarının oluştuğu, düzenleme sınırının belirlenmesinde bölgenin ihtiyacı olan turistik tesisler ve konut alanlarından yeteri kadarı alındığı, davaya konu … ve … parsel sayılı taşınmazlardan tahsisler yapıldığı, tahsis edilen parsellerin kadastral parsellere eşdeğer ve Yönetmeliğin 10. maddesine uygun olduğu, düzenleme sınırının orman tahdit sınırları dışında kaldığı, ilk uygulamaya tarla ve çalılık vasfındaki taşınmazların alındığı, 2010 yılında yapılan imar uygulamasıyla Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile orman olduğuna karar verilen alanların orman vasfı ile tescil edildiği ve yargı kararının yerine getirildiği, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesi gereği orman alanlarının imara açılmayarak Orman Genel Müdürlüğü’nün kullanımına bırakıldığı, sonuç olarak dava konusu işlemde; imar mevzuatına, planlama tekniği, şehircilik ilkeleri, kamu yararı ile orman mevzuatına aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Arazi ve arsa düzenlemesi” başlıklı 18.maddesinin 1.fikrasında; “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’ sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır” hükmü yer almıştır.

6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. maddesinin (A) ve (B) bentlerinde, orman sınırları dışına çıkarılacak alanlar gösterilmiş, devam eden fıkra hükmünde, orman sınırları dışına çıkartılan bu yerlerin devlete ait ise hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz müesseselere ait ise bu müesseseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılacağı, uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılacağı, bu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir suretle daraltma yapılamayacağı belirtilmiş, 6. maddesinde, Devlet Ormanlarına ve Devlet Ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işlerin Orman Genel Müdürlüğü’nce yapılacağı, 17. maddesinde de; Devlet Ormanları içinde bu ormanların korunması, ihtihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi ilave tesisler müstesna olmak üzere, her çeşit bina ve ağıl inşası ve hayvanların barınmasına mahsus yerlerin yapılması ve tarıma açılması, işlenmesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesinin yasak olduğu, Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesislerin, şahıslar adına tapuya tescil olunamayacağı, buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulamayacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, orman alanı olan taşınmazların parselasyon sınırları içine dahil edildiği ve bu alanların Hazine adına tescil edildiği, söz konusu taşınmazların orman alanı olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, özel yasa durumundaki 6831 sayılı Yasanın anılan 6. maddesinde yer alan, Devlet Ormanlarına ve Devlet Ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işlerin Orman Genel Müdürlüğü’nce yapılacağı yolundaki hüküm uyarınca ormanlık alanlarla ilgili olarak davalı belediyenin 3194 sayılı imar kanunun 18. maddesi uygulaması yapması mümkün olmadığından, orman alanında yapılan dava konusu parselasyon işlemlerinde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Erzurum 2. İdare Mahkemesince verilen 29/09/2011 tarihli, E:2008/1790, K:2011/1209 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.