Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kabul edilen 1/5000 ölçekli planının iptali istemiyle İdare Mahkemesinde dava açılması gerektiği.
Davanın Özeti: 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’a istinaden İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesindeki Afet Riski Altındaki Alanların ilanına ilişkin 24.12.2012 tarihli ve 2012/4099 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik K2’in açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde; dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirtilmiş, 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3 ve 5’inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş, 15’inci maddenin 1’inci fıkrasının (d) bendinde dilekçelerde 14’üncü maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5’inci maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği, 5’inci fıkrasında; 1’inci fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun “İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar” başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak; Bakanlar Kurulu kararlarına, Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla ilgili müşterek kararnamelere, bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere, Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere, birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere, Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlayacağı hüküm altına alınmıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5. maddesinde de, idare mahkemelerinin vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derece Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki davalara bakacağı belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 34. maddesinin 1.fıkrasında ise, imar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkemenin taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kabul edilen 1/5000 ölçekli planının iptali istemiyle İstanbul İdare Mahkemesinde; Bakanlar Kurulunca uyuşmazlığa konu taşınmazların “Riskli Alan” olarak belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle de Danıştayda (Ondördüncü Dairesinde) dava açılması mümkün iken usule uygun olmayan dilekçeyle dava açılmasında mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanunla değişik 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca bu kararın bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen noksanlıklar tamamlanarak, aynı Kanunun 5. maddesinde öngörülen biçimde davalar açılmak üzere dilekçenin reddine, yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, dilekçe örneği ve eklerinin davacıya iadesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta giderinin davacıya iadesine, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.