1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4968 K: 2017/5622 T: 11.7.2017


Acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan riskli alan ilanına yönelik Bakanlar Kurulunun Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yukarıda sözü edilen kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle riskli alanda acele kamulaştırma yapılmasına yönelik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca tesis edilen Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Davanın Özeti: İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesinde ilan edilen riskli alan sınırları içerisindeki taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin 14.3.2016 tarihli, 2016/8598 sayılı Bakanlar Kurulu kararının, davacılar tarafından,2942 sayılı Kanunun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma kararı verilebilmesi için gerekli olan şartlarını taşımadığı, parsel bazında ayrı bir değerlendirilme yapılmadan riskli alan ilan edilen bölge içerisinde yer alan taşınmazların tamamı için acele kamulaştırma kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu, riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yargı kararıyla iptal edildiği iddialarıyla, maliki oldukları Gaziosmanpaşa İlçesi, A1 Mahallesi, 125 pafta, 1459 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden iptaliistenilmektedir.

Savunmaların Özeti: Dava konusu alan sınırları içerisindeki mevcut konutların fiziki ve ekonomik ömürlerini tamamlamış olduğu, bina yoğunluğunun fazla olduğu, çarpık yapılaşma sonucunda dar ve çıkmaz sokakların bir hayli fazla olması sebebiyle alt ve üstyapı hizmetlerinin artık bu alanlara götürülmesinin imkansız hale geldiği, ilçedeki riskli alan ilan edilen alanlardaki fiziki ve ekonomik ömrünü tamamlamış bu eski yapıların yaşanabilecek depremde veya doğal olayda her an yıkılma tehlikesinin bulunduğu, olası bir depremde can kayıplarının yaşanabileceği, bu nedenle de kentsel dönüşüm projelerinin bir an önce uygulamaya geçmesi gereği, söz konusu taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin dava konusu Bakanlar Kurulu kararının alındığı, dava konusu işlemde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan riskli alan ilanına yönelik Bakanlar Kurulu kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle riskli alanda acele kamulaştırma yapılmasına yönelik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu 14.03.2016 tarihli, 2016/8598 sayılı Bakanlar Kurulu kararınında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Düşüncesi: Dava, İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesinde ilan edilen riskli alan sınırları içerisinde bulunan ve aralarında davacılara ait Gaziosmanpaşa İlçesi, A1 Mahallesi 125 pafta, 1459 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanın Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığınca 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılması yolundaki 10.04.2016 günlü, 29680 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 14.03.2016 günlü, 2016/8598 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptaliistemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli alan ilanına ilişkin 10.05.2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 13.04.2015 günlü, 2015/7602 sayılı Bakanlar Kurulu kararı kapsamında “A1-A2 Mahallesi” riskli alan sınırları içerisinde kaldığı, anılan Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; Danıştay Ondördüncü Dairesi’nin 18.02.2016 günlü ve E: 2015/5085, K: 2016/1057 sayılı davanın reddi yolundaki kararının temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20.10.2016 günlü, E: 2016/2663, K: 2016/2714 sayılı kararıyla “… aynı bölgenin riskli alan olarak ilan edilmesi yolundaki 15.12.2013 günlü, 2013/5666 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali yolundaki Danıştay Ondördüncü Dairesi’nin 17.02.2016 günlü, E: 2014/437, K: 2016/980 sayılı kararı ile teknik raporda saptanan eksikliklerin, yargı kararının yerine getirilmesine ilişkin dava konusu işlemin dayanağı olan teknik raporda da giderilmediği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin A1 mahallesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyleDaire kararının bozulmasına ve 2577 sayılı Yasanın 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca dava konusu işlemin davacılar yönünden iptaline kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, dava konusu acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmiş olması nedeniyle, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında da hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, 14.03.2016 günlü, 2016/8598 sayılı Bakanlar Kurulu kararının uyuşmazlığa konu taşınmaz yönünden iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince önceden belirlenen 11/07/2017 tarihinde yapılan duruşmada usulüne uygun olarak tebligat yapılan davalı idarelerden Başbakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nı temsilen Hukuk Müşaviri Bülent Doğan’ın; davacılar vekili Av. K3, Av. K4’ın; müdahil Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı vekili Av. K5 ve Av. K6’ın geldiği görülerek Danıştay Savcısı K7’ın katılımıyla duruşma yapıldı. Aynı gün Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı Yasanın 20/A maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Davalı idareler ve müdahilin usule ilişkin yapmış olduğu itirazları yerinde görülmemiştir.

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı Yasanın 20/A ve 27 nci maddeleri uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesinde ilan edilen riskli alan sınırları içerisindeki taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin 14.3.2016 tarihli, 2016/8598 sayılı Bakanlar Kurulu kararının davacılara ait Gaziosmanpaşa İlçesi, A1 Mahallesi, 125 pafta, 1459 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacılara ait taşınmazın bulunduğu alanın; 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 13/04/2015 tarihli, 2015/7602 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak “Riskli Alan” ilan edilen “A1 ve A2 Mahalleleri Riskli alan sınırı” içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu işlemin dayanağı olan ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca uyuşmazlığa konu alanın riskli alan olarak ilanına ilişkin Bakanlar Kurulunun 13/04/2015 tarihli, 2015/7602 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada Danıştay Ondördüncü Dairesinin 18/02/2016 günlü, E: 2015/5085, K: 2016/1057 sayılı kararıyla anılan Bakanlar Kurulu kararının Pazariçi Mahallesine ilişkin kısmının reddine karar verildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20.10.2016 tarihli, E: 2016/2663, K: 2016/2714 sayılı kararıyla anılan kararının bozulduğuve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının, iptaline karar verildiği görülmektedir.

Bu durumda; acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan riskli alan ilanına yönelik 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulunun 13/04/2015 tarihli, 2015/7602 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yukarıda sözü edilen kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle riskli alanda acele kamulaştırma yapılmasına yönelik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu 14.03.2016 tarihli, 2016/8598 sayılı Bakanlar Kurulu kararınında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa 6545 sayılı Kanununun 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesi kapsamında kalan dava konusu işlemin davacılar taşınmazı yönünden iptaline,aşağıda ayrıntısı yer alan 306,90-TL yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000-TL avukatlık ücretinin davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine, posta ücreti avansından artan kısmın karar kesinleştikten sonra davacılara iadesine, müdahilin yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz isteminde bulunulabileceğinin duyurulmasına, 11/07/2017tarihinde oybirliğiyle karar verildi.