1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/13810 K: 2020/6857 T: 7.7.2020


Uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerindeki yapıya ilişkin riskli yapı tespitinin bulunmasından dolayı her tür ölçekteki planlara ait onay yetkisinin davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bulunduğu, dava konusu imar planı değişiklikleriyle taşınmaza getirilen yoğunluk artışının yanında cami ve teknik alt yapı alanlarının bedelsiz olarak kamuya terk edilmesinin öngörüldüğü, bu şekilde plan içerisinde donatı standardının sağlandığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı

İSTEMİN KONUSU: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 11/03/2019 tarih ve E: 2019/288, K: 2019/456 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi,  (…) Mah.  (…) Mevkii, 8274 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hazırlanan 24.04.2017 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İstanbul 6. İdare Mahkemesince verilen 26.10.2018 tarih ve E: 2017/1300, K: 2018/1802 sayılı kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planı ile önerilen emsal değerin çevredeki yapılaşma koşullarını aşmadığı, dava konusu plan değişiklikleri ile taşınmaza konut ve ticaret ağırlıklı bir fonksiyon verilmesinin 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı kararlarına uygun olduğu, 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı kararları ile dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği kararlarının, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği kararları ile de 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği kararlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, dolayısıyla dava konusu plan değişiklerinin planlar arası hiyerarşi ilkesine uygun olduğu, imar planı değişikliğine konu alanda; en yüksek 1,65 emsal değerlerine sahip Ticaret + Konut Alanı kullanımı bulunduğu dikkate alındığında bu değeri aşmayacak şekilde emsal düzenlemesi yapıldığı ve planın ana kararı olan Ticaret + Konut kullanım kararının değiştirilmediği, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde belirtilen Asgari Sosyal ve Teknik Altyapı Alanlarına İlişkin Standartlar ve Asgari alan Büyüklükleri Tablosu Açıklamalar kısmında istisnai hüküm bulunması nedeniyle, dava konusu imar planı değişikliğinin mevzuat açısından uygun olduğu, taşınmaza ilişkin imar planı değişikliğine İSKİ’nin uygun görüş verdiği ve mer’i planda yapılan değişiklikte mevcut plandaki yoğunluk değerlerinin aşılmadığı, İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliği kapsamında planların uygun olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde hukuka, kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine aykırılık görülmediği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; dava konusu uygulama imar planı paftaları incelendiğinde çevre yapılanma koşullarının E: 1 olmak üzere ayrık nizam 4 kat olarak belirlendiğinin görüldüğü, oysa dava konusu parselin yapılanma şartlarının nazım imar planında yoğunluk olarak 375kişi/ha, uygulama imar planında da bu doğrultuda E: 1,50 Yençok: 15 kat olarak belirlendiğinin görüldüğü dolayısıyla çevreyle uyumsuz yoğunluk ve yapılaşma şartlarının belirlendiğinin tespit edildiği, her ne kadar müdahil tarafından çevredeki büyük proje ile yapılan yapılarla uyumlu yükseklik belirlendiği iddia edilmiş ise de; her alanın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca önceden yapılmış ve hukuki durumu belli olmayan olumsuz örneklerin emsal alınamayacağı, sadece çevresiyle değerlendirildiğinde, parselin güneyi ile doğusundaki düşük yoğunluklu yapılaşmanın neden örnek alınmadığı sorusunun cevapsız kalacağı, dolayısıyla bu iddialara itibar edilmemesi gerektiği, ayrıca İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliğinin 6. maddesi ve Ek-2 Tablosu uyarınca alandaki yoğunluğun 120 kişi/Ha’yı aşmaması gerektiği yönündeki hükme aykırı olarak da yoğunluk belirlendiği, diğer taraftan, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi uyarınca yapılacak plan değişikliklerinin, sosyal donatının iyileştirilmesine yönelik olması gerektiği, yoğunluğu arttıran plan değişikliklerinde bu yoğunluğu karşılayacak sosyal donatının da belirlenmesi gerektiği halde alanda sadece yoğunluk arttırımına gidilip toplamda kişi başına düşen sosyal donatının azaltılmasının anılan yönetmeliğe ve planlama ilkelerine aykırı olduğu, öte yandan, uygulama imar planı alandaki kullanımı belirleyen en son plan olması nedeniyle hangi alanda hangi kullanımın olması gerektiğinin net olarak plan paftası üzerinden takip edilmesi gerektiği halde paftayla uyumsuz olacak şekilde plan notlarının 1.5 sayılı maddesi ile konut+ticaret alanlarında bağımsız birim olacak şekilde kreş, anaokulu, sosyal tesisler …..gibi fonksiyonların da olabileceği şeklindeki hükmün planlama ilkelerine ve uygulama imar planı tanımına aykırı olduğu, ayrıca bu plan notu ile sözkonusu kullanımların emsal hesabına dahil edilmemesinin de alanda gizli bir yoğunluk artışına sebebiyet vereceğinin anlaşıldığı, bu durumda, dava konusu nazım ve uygulama imar planlarının, planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı şekilde kamu yararı gözetilmeden hazırlandığı görüldüğünden dava konusu planların iptali gerekmekte olup aksi yönde verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ilişkin 6306 sayılı Kanun kapsamında maliklerce yaptırılan ve 29.11.2016 tarihinde onaylanarak kesinleşen riskli yapı tespitinin bulunduğu, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün dava konusu imar planları değişikliğine ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı, 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinde, donatı standartlarına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin Ek-2 Tablosu Açıklamalar 11. maddesinde, istisnai bir hükme yer verildiği, anılan hüküm de dikkate alınarak planlama alanında yapı, nüfus, donatı dengeleri birlikte gözetilerek meri imar planına göre 0,40 emsal artışıyla sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri oluşturulduğu, uyuşmazlığa konu taşınmaz çevresinde yer alan konut+ticaret alanlarında E: 1.10, E: 1.25, E: 1.65, yapılaşma şartlarının öngörüldüğü, bu kapsamda dava konusu imar planı değişiklikleriyle de uyuşmazlığa konu taşınmazın E: 1.10 olan yapılaşma şartının 0.40 artışla 1.50’ye çıkarıldığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı plan notlarının 1.2. maddesinde; “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 16. maddesi kapsamında teknik alt yapı alanı ve cami alanının bedelsiz terk edilmesi durumunda inşaat emsali brüt alan üzerinden alınacaktır.” hükmünün, 10. maddesinde ise, “Kamuya ayrılan yol, cami ve teknik alt yapı alanları kamu eline geçmeden uygulamaya geçilemez.” düzenlemesinin bulunduğu, buna göre toplamda yaklaşık 13.272 metrekare alanın bedelsiz olarak kamuya ayrılmasının sağlandığı ileri sürülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi,  (…) Mah.  (…) Mevkii, 8274 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hazırlanan 24.04.2017 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle bakılandava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, nazım imar planı;varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise;tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.

14.06.2014 tarihli, 29030 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği EK-2 Tablosu Açıklamalar Bölümünün 11. maddesinde “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak planlarda, plan kararı ile tayin edilen standartlar ve gösterimler, planda veya ilgili Yönetmeliğinde tayin edilmemiş ise gerekli görülmesi halinde bu standartlar uygulanır.” düzenlemesi bulunmaktadır.

İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliğinin 6. maddesinin dokuzuncu fıkrasının (e) bendinde; “İdare uygulamalarında esas alınan mer’i imar planında yapılacak plan tadilatlarında, söz konusu imar planında verilen yoğunluk değeri veya EK-2’de verilen yoğunluk değeri aşılamaz. ” kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ilişkin 6306 sayılı Kanun kapsamında maliklerce yaptırılan ve 29.11.2016 tarihinde onaylanarak kesinleşen riskli yapı tespitinin bulunduğu, taşınmazın dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında kısmen ticaret+konut, kısmen teknik alt yapı, kısmen ibadet alanı ve kısmen de yol alanında kaldığı, ticaret+konut kullanım alanında brüt yoğunluğun 375 ki/ha olarak belirlendiği, taşınmazın dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen ticaret+konut, kısmen teknik alt yapı, kısmen cami ve kısmen de yol alanında düzenlendiği, ticaret+konut alanında yapılaşma şartlarının E: 1.50, Hmax: 15 kat olarak belirlendiği, İSKİ’den dava konusu imar planları için görüş alındığı, bölgenin gelişimi ve bölge genelinde yeni yaşama alanları sunan konut ve konut+ticaret yapıları incelendiğinde emsal değerlerinin 1.00, 1.10, 1.16, 1.25, 1.50 ve 1.65 değerleri arasında dağılım gösterdiğinin tespit edildiği, bu nedenle dava konusu imar planlarıyla önerilen emsal değerin çevredeki yapılaşma koşullarını aşmadığı, dava konusu imar planı değişikliklerinden önce yürürlükte olan imar planlarında bölgede dört çeşit konut+ticaret alanının belirlendiği, T+  alanlarında E: 1.10, T+  alanlarında E: 1.25, T+  alanlarında E: 1.50 ve T+  alanlarında: 1.65 olarak düzenlendiği, taşınmazın yakın çevresinde 12, 13, 14 katlı projelerin bulunduğu, yapılan imar planı değişikliğiyle taşınmaza getirilen emsal değerin bölgedeki en yüksek emsali aşmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği EK-2 Tablosu Açıklamalar Bölümünün 11. maddesinde “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak planlarda, plan kararı ile tayin edilen standartlar ve gösterimler planda veya ilgili Yönetmeliğinde tayin edilmemiş ise gerekli görülmesi halinde bu standartlar uygulanır.” hükmünün yer aldığı, bu kapsamında 1/1000 ölçekli uygulama imar planında cami ve teknik alt yapı alanının bedelsiz terk edileceği belirtildiğinden planın kendi içinde bir standart belirlendiği sonucuna varıldığı, İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliğinde meri imar planlarında yapılacak plan değişikliklerinde söz konusu imar planında verilen yoğunluk değeri veya EK-2’de belirtilen yoğunluk değerinin aşılamayacağının belirtildiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planında ticaret+konut alanlarında 300,350,400,450 ki/ha brüt yoğunlukların belirlendiği, anılan Yönetmelik hükmü uyarınca dava konusu imar planı değişikliklerinde imar planında verilen en fazla yoğunluk değeri olan 450 ki/ha değerinin aşılmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıya ilişkin 6306 sayılı Kanun kapsamında maliklerce yaptırılan ve 29.11.2016 tarihinde onaylanarak kesinleşen riskli yapı tespitinin bulunmasından dolayı 6306 sayılı Kanun’un 6. maddesinin beşinci fıkrasının (a) bendi ve altıncı fıkrası uyarınca her tür ölçekteki planlara ait onay yetkisinin davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bulunduğu, dava konusu imar planı değişiklikleriyle taşınmaza getirilen yoğunluk artışının yanında cami ve teknik alt yapı alanlarının bedelsiz olarak kamuya terk edilmesinin öngörüldüğü, bu şekilde plan içerisinde donatı standardının sağlandığı, getirilen yoğunluk değerinin İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliğine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın çevresinde yer alan yapılarda öngörülen yapılaşma şartlarına benzer nitelikte yapılaşma şartlarının öngörüldüğü, imar planı değişiklikleri için İSKİ’den olumlu görüş alındığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne, 2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 11/03/2019 tarih ve E: 2019/288, K: 2019/456 sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/07/2020 tarihinde, kesin olarak, oy çokluğuyla karar verildi.