1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/2571 K: 2021/6207 T: 27.4.2021


6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 4. fıkrasındaki “…tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde…” ifadesinde hukuka aykırılık görülmediği

DAVANIN KONUSU: Eskişehir İli, Tepebaşı İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılması nedeniyle, kira yardımı yapılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Eskişehir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … günlü, E…. sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 4. fıkrasındaki “…tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde…” ifadesinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI: Taşınmazın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı kararı verilerek yıkılacak olması nedeniyle 09/10/2017 tarihinde tahliye edildiği, diğer bir kısım bağımsız bölüm maliklerinin yüklenici ile anlaşamaması nedeniyle yasada belirtilen sürecin uzaması nedeniyle kira yardımı için talepte bulunulamadığı, 6306 sayılı Yasanın 5. maddesinde kira yardımı yapılabileceğinin hüküm altına alındığı, ancak yasadan kaynaklanmayan ve yasada öngörülmeyen bir kısıtlama ile talebin tahliye tarihinden itibaren 1 yıl içinde yapılmadığından bahisle reddedildiği, Anayasanın 124. maddesi gereği Bakanlıkların çıkaracağı yönetmeliklerin yasaya aykırı olamayacağı, ancak yönetmelik hükmü ile yasada öngörülmemesine rağmen kira yardımı şartının ağırlaştırıldığı belirtilerek, Valilik işlemi ile dayanak Yönetmelik hükmünün açıkça hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALI İDARELERDEN … BAKANLIĞININ SAVUNMASI: 6306 sayılı Yasanın 5. maddesinin 1. fıkrasında, idare tarafından kira yardımı yapılabileceğinin belirtildiği, aynı Yasanın 8. maddesinin 7. fıkrasında ise “Bu Kanunun uygulanmasına dair diğer usul ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak Yönetmelikle düzenleneceğinin” belirtildiği, bu madde hükmü gereği Kanunda ana hatları düzenlenen kira yardımı konusunun Yönetmelikle ayrıntılarının düzenlenmesinde tereddüt bulunmadığı, Yönetmelikle süre kısıtlaması getirilmesinin ise idarenin iş ve eylem yükünün planlanması, mali kaynakların ayarlanması için zaruri bir durum olduğu belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALI İDARELERDEN … VALİLİĞİNİN SAVUNMASI: Öncelikle dava süresinde açılmadığından süre yönünden reddi gerektiği, esasa ilişkin olarak ise; dava konusu taşınmazın tahliye edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde kira yardımı için başvurulmadığı, 6306 sayılı Yasanın 5. maddesinin 1. fıkrasında idarenin kira yardımı yapılabileceğinin belirtildiği, aynı Yasanın 8. maddesinin 7. fıkrasında ise “bu kanunun uygulanmasına dair diğer usul ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak Yönetmelikle düzenleneceğinin” belirtildiği, bu hükme dayanarak dava konusu süre kısıtlamasının getirildiği belirtilerek, davanın reddi talep edilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Dairemiz kararında belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ: Dava; Eskişehir İli, Tepebaşı ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 19/02/2016 tarihinde riskli yapı olduğunun tespit edilmesi üzerine 09.10.2017 tarihinde tahliye eden davacının söz konusu konutu için 20.11.2018 tarihinde kira yardımından yararlanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Eskişehir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 26.11.2018 günlü işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununun “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmü öngörülmüştür.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan “Yapılacak Yardımlar ve Tahliye – Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasında “Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını geçemez. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 ay ve Kanun kapsamında anlaşma yolu ile kamulaştırılan yapılarda 5 aydır. Riskli alanlarda kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece

inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir.” denilmiş; 4. Fıkrasında da “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır.” 2. fıkrasında “Yapılacak kira yardımının beş aylık miktarı, taşınma masrafları da dikkate alınarak defaten ödenebilir. Bu durumda, yardım süresi defaten ödemenin yapıldığı aydan itibaren hesap edilir.”, 3. fıkrasında da “Birinci fıkrada belirtilen yapılarda; kiracı olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere ise beş katı kadar defaten kira yardımı yapılabilir.” hükümleri getirilmiştir.

6306 sayılı Yasayla afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemeye ilişkin uygulamaların yapılması olanağı getirilmiş ve uygulamalar sırasında riskli yapıların tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsa haline gelen taşınmazın değerlendirmesinde yapı maliklerine sorumluluk getirilmiş ve idarelere de gerekli görüldüğü takdirde resen riskli yapının tespiti, yıkımı ve yıkım sonrasında arsanın değerlendirme konusunda yetki verilmiştir.

Yukarıda değinilen düzenlemelerle, yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda öncelikli olarak gönüllülük esası getirilmiş ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlar ile hak sahipleri arasında anlaşma yapılmasını kolaylaştırmak için idarelerce yapı maliklerine, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine veya bu yapılarda işyeri bulunanlara; geçici konut veya işyeri tahsisi, yada sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılar için kira yardımı yapılabilmesine imkân tanınmış ve bu imkanlardan yararlanabilmek için yapı içinde ikamet etsin veya etmesin yapı maliklerine anlaşma ve tahliye haricinde bir şart getirilmemiş, kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine ise bu şartların yanında söz konusu yapılarda ikamet etme şartı getirilmiştir. Yasayla idarelere söz konusu yardımları yapılıp yapılmaması konusunda takdir yetkisi verilmiş ise de, idarece yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda söz konusu kişilerin yardımdan yararlanabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde başka şartlar belirleme yetkisi tanınmamıştır. Kaldi ki, ilgili Yönetmelik uyarınca da söz konusu kişilere yardım yapılabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde her hangi bir şart getirilmemiştir.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 4. fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresi ile idareye hak düşürücü süre verme yetkisi tanınmakta olup, kanunda öngörülmeyen ve ilgili idareye açıkça yetki verilmemiş bir hususun yönetmelikle düzenlenmesinde ve bu düzenlemeye dayanılarak davacının kira yardımı isteminin tahliye tarihinden itibaren 1 yıl geçmiş olması nedeniyle reddine ilişkin Eskişehir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Eskişehir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 26.11.2018 günlü işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 4. fıkrasının “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ: Davacının miras bırakanına ait bağımsız bölümün de bulunduğu Eskişehir İli, Tepebaşı İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılması nedeniyle, kira yardımı yapılması talebiyle yapılan başvuru Eskişehir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … günlü, E…. sayılı işlemi ile reddedilmiştir.

Görülmekte olan dava; 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli olduğu tespit edilen yapının yıkılması üzerine, kira yardımı yapılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4.fıkrasındaki “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İlgili Mevzuat: Anayasanın “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesi; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler, hükmünü taşımaktadır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun “Tahliye ve yıktırma” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.” hükmüne, 8. maddesinin 7. fıkrasında ise; riskli yapıların tespit edilmesine veya ettirilmesine dair usul ve esaslar, risklilik kriterleri, riskli yapıların tespitinde ve itirazların değerlendirilmesinde görev alacak teknik heyet ve diğer komisyonlar ile bu Kanunun uygulanmasına dair diğer usul ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikler ile düzenlenir” hükmüne yer verilmiştir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan “Kira yardımı ve diğer yardımlar” başlıklı 16.maddesinin 4. fıkrasında “Kira yardımı başvuruları; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde, Bakanlıkça belirlenecek bilgi ve belgelere istinaden riskli alan veya rezerv yapı alanlarında ilgili kuruma, riskli alan dışındaki riskli yapılarda ise Müdürlüğe yapılır” hükmünü öngörmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 6306 sayılı Kanunun genel amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemedir. Bu çerçevede Yasada belirtilen teknik ve hukuki süreç sonunda riskli yapı olarak tespit edilen binaların yıkımı ve tahliyesi konusunda anlaşmaya varan yapıların maliklerine kira yardımı yapılmasına karar verilmiş, kira yardımının ne kadar ve ne zaman yapılacağı gibi detaylara ilişkin Kanunda açık bir düzenleme olmamakla birlikte, Uygulama Yönetmeliğinde bu hususlar hakkında ayrıntıya yer verilerek, kira yardımı talebinin süresine ilişkin olarak, söz konusu başvurunun tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde ilgili kuruma yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Uyuşmazlıkta ise; 6306 sayılı Yasa kapsamında riskli olduğu tespit edilen yapının yıkılması üzerine, kira yardımı yapılması talebiyle yapılan başvuru, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 4. fıkrasında yer bulan düzenleme ile “tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde” yapılmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Bilindiği üzere Anayasanın 124. maddesine dayanak Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, Yönetmelik çıkarabilmektedirler.

Dava konusu Yönetmelik hükmü ile de; kira yardımı talebinin riskli yapı kararı verilen taşınmazın tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Bu durumda, Kanunda genel hatları düzenlenen kira yardımı konusunun, Yönetmelikle süresi, miktarı gibi ayrıntılarının düzenlendiği, kira yardımı talebinin tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde yapılmasına yönelik düzenlemenin ise kamu hizmetlerinin aksamaması için idarenin iş ve eylem yükünü planlaması, mali kaynaklarını ayarlamasına yönelik tamamlayıcı bir düzenleme olduğu ve Kanunun genel amacına uygun olduğu anlaşıldığından, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 4. fıkrasındaki “…tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde…” ifadesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Diğer taraftan, dayanağı Yönetmelik hükmünün hukuka uygun bulunması nedeniyle davacının kira yardımı isteminin reddine ilişkin Eskişehir Valiliği işleminde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;

  1. DAVANIN REDDİNE,
  2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
  3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
  4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
  5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.