1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/8505 K: 2020/3553 T: 11.3.2020


İdare Mahkemesince riskli olduğu tespit edilen yapı yıkılmamış ise mevzuat hükümleri uyarınca keşif avansının yargılama sonucu haksız çıkan taraftan alınmak şartıyla davalı idareden veya hazineden istenilerek mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir

İSTEMİN_KONUSU: Malatya İdare Mahkemesinin 28/12/2015 tarih ve E: 2015/321, K: 2015/1584sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Malatya İli, Battalgazi İlçesi,  (…) Mahallesi, 2 ada, 6 parsel sayılı taşınmazda yer alan binanın 6306 sayılı Afet Riski altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli yapı olarak tespiti işlemine karşı 31/10/2014 tarihli dilekçe ile yapılan itirazın reddine ilişkin Malatya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 20/01/2015 tarih ve 399 sayılı yazıyla bildirilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Elazığ İli Riskli Yapı Tespitine İtiraz Değerlendirme Teknik Heyetinin 13/01/2015 tarih ve 76 sayılı kararınıniptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; 6306 sayılı Kanun kapsamında Bakanlıkça lisanslandırılan bir yapı denetim şirketince düzenlenen ve bilimsel kriterler çerçevesinde hazırlanan teknik raporda yapının riskli olduğunun belirtildiği, söz konusu yapının yıktırılması veya 15 gün içerisinde itiraz edilmesi gerektiğinin maliklere bildirildiği, bunun üzerine riskli yapı tespiti işlemine itiraz edildiği, yapılan itiraz üzerine oluşturulan ve konunun uzmanı olan Teknik Heyetçe yapılan değerlendirme de; riskli yapı tespit raporundaki hususların teknik açıdan uygun olduğunun belirtilerek itirazın reddine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, işlemin teknik açıdan uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Riskli olduğu belirtilen yapının, güçlendirilebileceğine ilişkin arsa payı çoğunluğuna sahip olmadıkları için 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda belirlenen beşte dört çoğunlukla karar alınamadığı, bu karar olmadığı için güçlendirme ruhsatı da alınamadığı, yapının durumunun ve güçlendirme olasılığının Mahkemece tespit edilmesi için mahallinde keşif yapılmasının istenildiği, Mahkemece keşif yapılmasına ilişkin karar verildiği ancak belirlenen keşif avansının çok yüksek olmasından dolayı yatırılamadığı, avans miktarının indirilmesi için yaptıkları başvurunun Mahkemece dikkate alınmadığı, sonuçta keşif yapılmadan verile kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY: Malatya İli, Battalgazi İlçesi,  (…) Mahallesi, 2 ada, 6 parsel sayılı taşınmazda yer alan binanın 6306 sayılı Afet Riski altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli yapı olarak tespit edilmiş, davacılar tarafından bu işleme karşı 31/10/2014 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Elazığ İli Riskli Yapı Tespitine İtiraz Değerlendirme Teknik Heyetinin 13/01/2015 tarih ve 76 sayılı kararıyla bu itiraz reddedilmiş, itirazın reddine ilişkin bu karar Malatya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 20/01/2015 tarih ve 399 sayılı yazıyla davacılara bildirilmiştir. Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 324. maddesinde; taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı, aynı Kanunun 325. maddesinde ise; tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hakim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verileceği, belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedileceği, kurala bağlanmıştır.

Buna göre; uyuşmazlığın niteliği, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını zorunlu kılıyorsa ve İdare Mahkemesince; davacıdan keşif avansı yatırılmasının istenilmesine rağmen davacı tarafından keşif avansı yatırılmamış ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 325. maddesi uyarınca keşif avansının yargılama sonucu haksız çıkan taraftan alınmak şartıyla davalı idareden veya hazineden istenilerek mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesinin yaptırılması gerekmektedir.

Uyuşmazlıkta; davacının riskli yapı tespiti işlemine itirazı sonucundaÇevre ve Şehircilik Bakanlığı Elazığ Riskli Yapı Tespitine İtirazı Değerlendirme Heyetinin 13/01/2015 günlü, 76 sayılı kararıyla itirazın reddedilmesi üzerine, bu davanın açıldığı, 16/04/2015 günlü ara kararıyla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, keşif avansının 7 gün içinde yatırılmasının 21.04.2015 tarihli tezkereyle davacılardan bir kez istenildiği, belirlenen avansın davacılar tarafından yatırılmaması sebebiyle 29.05.2015 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması kararından vazgeçilerek yürütmenin durdurulması isteminin incelendiği ve reddedildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; İdare Mahkemesince riskli olduğu tespit edilen yapı yıkılmamış ise yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca keşif avansının yargılama sonucu haksız çıkan taraftan alınmak şartıyla davalı idareden veya hazineden istenilerek mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, Mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme sonucu verilen davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Öte yandan; dava konusu işlemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Elazığ Riskli Yapı Tespitine İtirazı Değerlendirme Heyetinin 13/01/2015 günlü, 76 sayılı kararı olduğu, Malatya Valiliğinin sadece anılan işlemi ilgililere tebliğ ettiği dikkate alındığında, dava konusu edilen işlemler arasında Malatya Valiliği tarafından tesis edilen bir işlemin bulunmadığı görüldüğünden, İdare Mahkemesince bozmaya uyma üzerine verilecek kararda Malatya Valiliğinin hasım mevkinden çıkarılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle; 1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz istemlerinin kabulüne, 2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu Malatya İdare Mahkemesinin 28/12/2015 tarihli, E: 2015/321, K: 2015/1584 sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 11/03/2020tarihinde oybirliğiyle karar verildi.