Acele kamulaştırma kararlarında, birbirinden farklı taşınmazlarda bağımsız şekilde malik olan taşınmaz sahipleri açısından her bir taşınmazın incelemesinin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de maddi ve hukuki anlamda bağlılık hak ve menfaatlerinde iştirak bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri veya hissedarları tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenerek dava açılması gerekmektedir.
DAVANIN KONUSU: Ankara İli, Altındağ (…) Mahallesi, 215 ada, 13 sayılı parsel, 216 ada, 4 sayılı parsel, 217 ada, 2 ve 3 sayılı parseller, 889 ada, 1,2,3,5,14,15,16 ve 17 sayılı parseller ve 890 ada, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların da dahil olduğu alanda 6306 sayılı Kanun uyarınca 23.10.2019 tarih ve 1694 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile ilan edilen Riskli alan kararı kapsamında kalan mezkur taşınmazların 2942 sayılı Kanunun 27.maddesine istinaden acele kamulaştırılmasına ilişkin 20.04.2020 tarih ve 2449 sayılı Cumhurbaşkanı kararının; iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi 9’ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3. maddesinde; dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirtilmiş,14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3 ve 5’inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş,15’inci maddenin 1’inci fıkrasının (d) bendinde dilekçelerde 14’üncü maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5’inci maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği, 5’inci fıkrasında; 1’inci fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun5. maddesinin 1. fıkrasında, “Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, aynı Kanunun 2.fıkrasında da, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu acele kamulaştırmaya ilişkin 20.04.2020 tarih ve 2449 sayılı Cumhurbaşkanı kararının ekinde acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle adı, ada ve parsel numarası verilmek suretiyle belirlendiği, birden çok ve farklı taşınmazlar yönünden acele kamulaştırma kararınının iptali için görülmekte olan davanın açıldığı, söz konusu taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtlarının ve mülkiyet durumunu gösterir tüm bilgi ve belgelerin tetkikinden, mezkur taşınmazların hepsinde davacıların tamamının malik olmadığı, davacıların bir kısmının ayrı ayrı hissedar olarak veya müstakil olarak farklı taşınmazların maliki oldukları anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu Cumhurbaşkanlığı kararı Ankara İlinde bulunan, farklı imar adalarında ve farklı parsel sayılı taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin olup 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesi kapsamında; bir taşınmazda hissedar olan (ya da tek taşınmaz üzerinde bağımsız bölüm sahibi olan) ya da birden çok taşınmazı olan (birden çok taşınmazda aynı şekilde hissedar olanlar) malikler açısından maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunmaktadır ve bu halde taşınmaz malikleri (hissedarları) tek bir dilekçe ile tek dava açılabilir.
Ancak, birbirinden farklı taşınmazlarda bağımsız şekilde malik olan (taşınmazda hissedar olmayan) taşınmaz sahipleri açısından 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında her bir taşınmazın incelemesinin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de maddi ve hukuki anlamda bağlılık hak ve menfaatlerinde iştirak bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri veya hissedarları tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenerek dava açılması gerekmektedir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 5.maddesinin 2.fıkrası uyarınca aranan davacıların hak veya menfaatte iştirakinin bulunması koşulunun somut olayda gerçekleşmediği görüldüğünden, davaya konu taşınmazlardan her biri için ayrı ayrı o taşınmazda malik veya hissedar olanlar tarafından tek bir dilekçe ile veya birden fazla taşınmazın hepsinde birlikte malik veya hissedar olanların bu taşınmazlar için tek bir dilekçe ile hangi taşınmaza yönelik 20.04.2020 tarih ve 2449 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile alınan acele kamulaştırma kararının iptali isteniyorsa davacıların bu taşınmazda malik olduğunu gösterir tapu belgelerinin eklenmesi suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere yeniden dava açılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren30 gün içinde usulüne uygun dava açılmak üzere reddine,
2.Yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacılara duyurulmasına,
3.Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4.Artan posta giderinin istemi halinde davacılara iadesine,
5.Dava dilekçesi ve eklerinin bir örneğinin davacıya gönderilmesine, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.