Danıştay 6. Dairesi E: 2021/2387 K: 2022/4087 T: 31.3.2022

Kamulaştırma yapılabilmesi için ya kamu yararı kararının alınması ya da onaylı imar planı veya ilgili Bakanlıklarca onaylı projesine göre yapılacak bir hizmet olması gerektiği, Cumhurbaşkanının acele kamulaştırma kararından sonra onaylanan imar planının dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı olamayacağı, dolayısıyla davaya konu acele kamulaştırma kararının, işlemin tesis edildiği tarihte dayanağının bulunmadığı

DAVANIN KONUSU: Rize İli, Çamlıhemşin İlçesi, …. Mahallesinde bulunan ve ekli listede belirtilen taşınmazların, bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı ihtiyacının karşılanması amacıyla … Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 06/02/2021 tarih ve 31387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 05/02/2021 tarih ve 3510 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, … parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali istenilmektedir.

DAVACILARIN İDDİALARI: Küçük bir ilçede toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı ihtiyacı için 2942 sayılı Kanunun 27. maddesinde aranan acillik halinin bulunmadığı, kamulaştırma işlemlerinde acelelik halinin uygulanabilmesi için Cumhurbaşkanı kararında acillik hali ve bu hali gerekli kılan olağanüstü ve istisnai durumlara yer verilmesi gerektiği, ilçede konut ihtiyacı bulunmadığı, konut yapımı için normal kamulaştırma usullerinin etkisiz bırakılmasının amaçlandığı, ilçedeki yaylalarda 4.000 kişi/gece yatak kapasitesinin bulunduğu, otel ihtiyacı olmadığı gibi mevcut kitle turizminin doğal alanların hızla kirletilmesine yol açacak bir yoğunluğa ulaştığı, turizm bakımından acillik halinin olmadığı, fiilen yeni ilçe merkezi haline gelecek olan kamulaştırma alanı ile nüfusun farklı bir noktada toplanmasına ve ekonomik yaşamın ayrışmasına neden olacağı, ilçede yeterli cami bulunduğu ve yeni cami ihtiyacı olmadığı, dava konusu kararda herhangi bir acillik gerekçesine ve aceleliği zorunlu kılan yarara yer verilmediği, acele kamulaştırma yapılmadığı takdirde kamunun uğraması muhtemel zararların neler olduğunun ortaya konulmadığı, kamulaştırılacak alanın ilçenin bütünlüğünü bozacak şekilde planlandığı, söz konusu alan doğal sit alanları içinde olduğundan yapılaşma koşullarına uygun bir plan yapılmasının mümkün olmadığı gibi koruma amaçlı bir imar planının olmadığı, planlanan yapılaşmanın değişen iklim koşullarına göre geliştirilen arazi kullanımı plan ve politikalarına aykırı olduğu, Fırtına Deresine bitişik tarımsal nitelikli taşınmazların toplu konut, turizm, ticaret ve cami inşa etmek amacıyla kamulaştırılmasının devletin kendi oluşturduğu planlamalara aykırı olduğu, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI: 1- Davalılardan Cumhurbaşkanlığı tarafından, 6306 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca Çamlıhemşin ilçesinin en büyük sorunlarından birisi olan konut ve barınma ihtiyacının karşılanması ve konut yetersizliğinden kaynaklı göçün engellenmesi, turizm bölgesi olan yörede yazın nüfusun yaklaşık 50 kat artması sebebiyle ihtiyacı karşılayacak yeni konut alanlarının ilçeye kazandırılması, parsellerin ve hissedarların çokluğu ve taşınmaz sahiplerine ulaşılamamasından dolayı hak sahipleri ile görüşmelerin tamamlanamaması nedeniyle daha fazla mağduriyet yaşanmaması amacıyla işin aciliyetine binaen acele kamulaştırma kararının alındığı, acelelik halinin gerçekleştiği ve dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

2- Davalılardan Çamlıhemşin Belediye Başkanlığı tarafından, dava konusu işlemin bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami ihtiyacının karşılanması amacıyla tesis edildiği, ilçenin sit alanı olarak ilan edildiği 1993 yılından itibaren konut yapımı şartlarının zorlaştığı, bölgedeki konut ihtiyacının her geçen gün arttığı, ilçedeki konut sayısının Ayder bölgesine gelen turistlerin barınma ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığı, bu nedenle ruhsatsız yapıların sayısının arttığı, bölgedeki tarihi ve doğal güzelliğin korunmasının çarpık yapılaşmadan ziyade toplu konut yapımını zorunlu kıldığı, ilçede yeterli konut bulunmadığı, bölgedeki taşınmazların dağınık ve toplu konut yapımı için yeterli büyüklükte olmadığı, parsellerin hisseli olduğu, bazı parsel sahiplerine ulaşılmasında zorluk bulunmasının projenin uygulamaya konulmasını imkansız hale getirdiği, projenin ivedilikle hayata geçirilmesi, yöre halkının uzun yıllardır devam eden mağduriyetinin sona erdirilmesi için acele kamulaştırma yapılmasının gerektiği, davaya konu projenin onaylı imar planına göre yapılacak hizmeti kapsadığı için kamu yararı kararı alınmasına gerek bulunmadığı, arazinin eğimli yapısı nedeniyle bireysel konutlaşmanın mümkün olmadığı, toplu konut projesiyle yapılaşma yapılması gerektiği ve dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Davaya konu acele kamulaştırma kararının, işlemin tesis edildiği 06/02/2021 tarihinde dayanağı bulunmadığından dava konusu işlemin … parsellere ilişkin kısmı yönünden iptaline, …parsel dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının eki listesinde sayılan taşınmazlar arasında yer almadığından … parsele ilişkin kısmı yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ: Dava; Rize İli, Çamlıhemşin İlçesi, … Mahallesi, … ada,… parsel sayılı taşınmazların, bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı ihtiyacının karşılanması amacıyla … Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 06/02/2021 tarih ve 31387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … tarih ve … sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasa’nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa’ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkün olup buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır.

Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ek 1 Nolu Protokolü’yle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır.

2942 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için kamu yararı kararı alınmasına gerek bulunmamakta olup, yetkili icra organı tarafından kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınması yeterli görülmüştür.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Acele kamulaştırma” başlıklı 27. Maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; dava konusu acele kamulaştırma kararının; bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla tesis edildiği, dava konusu taşınmazların da içinde bulunduğu I., II. ve III. derece doğal sit ilan edilen alanda konut yapımının zorlaştığı, ilçedeki konut sayısının Ayder bölgesine gelen turistlerin barınma ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığı, İlçenin konut ve barınma ihtiyacının karşılanması ve konut yetersizliğinden kaynaklı göçün engellenmesi, ilçede görev yapan kamu ve özel sektör çalışanlarına ikamet mahalleri kazandırılması, hissedarların çokluğu ve parsel sahiplerine ulaşılamaması nedeniyle kamulaştırma işleminin tamamlanamamasından dolayı daha fazla mağduriyet yaşanmaması için onaylı imar planında yer alan kullanım koşullarının gerçekleştirilmesi amacıyla dava konusu taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmakta ise de davalı idarelerin savunmalarından ve … Belediye Başkanlığı’nca ara kararına verilen … tarih ve E-…. sayılı cevaptan dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı olan onaylı projenin henüz bulunmadığı; dava konusu taşınmazların mevcut planda kısmen tarla vasfında, kısmen konut, kısmen ağaçlık, kısmen yol, kısmen park, kısmen doğal karakteri korunacak alan,kısmen de plansız alanda kaldığı; söz konusu alanda bütünlüğün sağlanması amacıyla plan revizyonu yapılarak kamulaştırma kararında yer verilen kullanım kararı değişikliklerine gidildiği ancak dava konusu acele kamulaştırma kararının tesis edildiği tarihte revize imar planının henüz kesinleşmediği(askı sürecinde bulunduğu)nin anlaşıldığı, buna karşın davalı belediye başkanlığınca davaya konu acele kamulaştırma kararının onaylı imar planlarına göre yapılacak hizmetleri kapsadığından bahisle kamu yararı kararı alınmasına gerek olmadığının ileri sürüldüğü görülmektedir.

Anayasa’nın 13. ve 35. madde hükümleri çerçevesinde 2942 sayılı Kanun’un 27. maddesi incelendiğinde; kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolunun istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Anılan madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi 3634 sayılı Kanun’un uygulanmasında yurt savunması ihtiyacı veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir.

Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.

Olayda, dava konusu acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan revize imar planının işlemin tesis edildiği tarihte henüz kesinleşmediği (askı sürecinde bulunduğu) anlaşıldığından dayanaksız kalan dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gibi henüz onaylı projesi bulunmayan ve kamu yararı kararı alınmayan alanda olağan kamulaştırma yoluna başvurulmaksızın acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin de somut olarak ortaya konulmadığı, acelelik halinin, kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin açıklanmadığı anlaşılmakla, acele kamulaştırmaya ilişkin olarak 2942 sayılı Kanunda aranan özel ve istisnai koşullar bulunmadan ve idarece ortaya konulmadan, uyuşmazlığa konu taşınmazların acele kamulaştırılması yolunda tesis edilen dava konusu Cumhurbaşkanı kararında 2942 sayılı

Yasa’nın 27. maddesinin amacına ve uygulanma koşullarına uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 23/02/2022 tarihinde, davacı vekili Av. ….’un, davalılardan Cumhurbaşkanlığı vekili Av. ….’in geldiği, davalılardan … Belediye Başkanlığı vekilinin gelmediği, Danıştay Savcısı …’ın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve duruşmanın yapılmasından sonra Dairemizin 23/02/2022 tarihli, E: 2021/2387 sayılı ara kararı üzerine gönderilen bilgi ve belgeler ile diğer belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

… Belediye Meclisinin … tarih ve …. sayılı kararıyla, ilçede konutun az olduğu, konut sorununun çözülmesi için TOKİ ile görüşme yapıldığı, toplu konut yapılmasının uygun olduğunun bildirildiği, konut üretimi için dava konusu taşınmazların da bulunduğu taşınmazların kamulaştırılmasına karar verilmiştir.

Çamlıhemşin Belediye Başkanlığı’nın 09/12/2020 tarih ve 1468 sayılı yazısıyla, bölgede toplu konut yapılmasının gerek turizm için gerekse ilçede yaşayanlar için yeni konut alanlarının ilçeye kazandırılması gerektiği, bu kapsamda plan ve proje bütünlüğünün sağlanabilmesi ve kısa sürede yapılabilmesi için uzlaşma sağlanamayan hak sahiplerine ait taşınmazların kamulaştırılmasının kısa sürede sonuçlandırılması gerektiği, ilçenin konut, ticaret ve cami ihtiyacı karşılanarak sağlıklı kentleşmenin kamu yararı doğrultusunda bir an önce tamamlanması için acele kamulaştırma kararı alınması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından talepte bulunulması Rize Valiliğinden talep edilmiştir.

Davaya konu taşınmazların bulunduğu alana ilişkin Rize İli, … İlçesi, … Mahallesi Koruma amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve İlave Nazım İmar Planı ile Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluruyla onaylanmıştır.

Dava konusu 05/02/2021 tarih ve 3510 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Rize İli, … İlçesi, Merkez Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazların, bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı ihtiyacının karşılanması amacıyla Çamlıhemşin Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.

Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacılara ait taşınmazlar yönünden iptali istemiyle açılmıştır.

Duruşmanın yapılmasından sonra Dairemizin 23/02/2022 tarihli, E: 2021/2387 sayılı ara kararıyla; davalı idarelerden “Davaya konu taşınmazların renkli kalemle işaretlendiği 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1.000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı onaylı paftalarının, plan açıklama raporlarının, plan notlarının ve lejantların onaylı örneğinin, davaya konu alana ilişkin hazırlanan 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 09/03/2021 tarih ve 466623 sayılı oluruyla kesinleştiği görüldüğünden, 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının hangi tarihte onaylandığına dair bilgi ve belgeler ile anılan plana ilişkin askı-ilan tutanaklarının istenilmesine, şayet anılan plana itiraz edilmişse itirazların sonuçlanıp sonuçlanmadığı hakkında bilgi verilmesinin, davaya konu parsellere ilişkin acele el koyma kararlarının istenilmesine” karar verilmiştir.

Dairemizin 23/02/2022 tarihli ara kararı üzerine, davalı idarelerden … Belediye Başkanlığınca gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ve eklerinin incelenmesinden; davaya konu taşınmazların bulunduğu alana ilişkin Rize İli, Çamlıhemşin İlçesi, … Mahallesi Koruma amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve İlave Nazım İmar Planı ile Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 09/03/2021 tarih ve 466623 sayılı oluruyla onaylandığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında anılan planın … tarihleri arasında bir ay süreyle askıya çıkarıldığı, plana askı süresi içerisinde herhangi bir itirazın olmadığı, planın kesinleştiği ve plana ilişkin uygulamaya dair işlemlere başlanılabileceği hususlarının belirtildiği, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli, E: … değişik iş, K: … sayılı kararıyla dava konusu …. ada, …. parsel sayılı taşınmazlara el konulmasına, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli, E: … değişik iş, K: … sayılı kararıyla dava konusu …parsel sayılı taşınmaza el konulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasanın 35. maddesinde; “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” hükmü yer almaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesinde; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinde; “Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler.” hükmüne ve 6. maddesinin son fırkasında; “Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur.” hükmüne, 6. maddesinde “….Cumhurbaşkanı veya bakanlıklar tarafından verilen kamu yararı kararlarının ayrıca onaylanması gerekmez.

Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır.” hükmüne, 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davanın; dava konusu 05/02/2021 tarih ve 3510 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının … ada, … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmı ile ilgili olarak;

Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.

2942 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılabilecek olup, kamulaştırma yapılabilmesi için ya ilgili idare tarafından kamu yararı kararının alınması, ya da onaylı imar planı veya ilgili Bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak bir hizmet olması gerekmektedir.

Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazların bulunduğu alana ilişkin Rize İli, Çamlıhemşin İlçesi, Merkez Mahallesi Koruma amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve İlave Nazım İmar Planı ile Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluruyla onaylandığı ve planın …. tarihleri arasında bir ay süreyle askıya çıkarıldığı, plana askı süresi içerisinde herhangi bir itirazın olmadığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında planın kesinleştiği ve plana ilişkin uygulamaya dair işlemlere başlanılabileceği hususunun belirtildiği, davalı idarelerden … Belediye Başkanlığınca davaya konu acele kamulaştırma kararının dayanağının onaylı imar planı olduğunun belirtildiği, dava konusu 05/02/2021 tarih ve 3510 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 06/02/2021 tarih ve 31387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı, dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı olarak gösterilen davaya konu taşınmazların bulunduğu alana ilişkin imar planının ise dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonra 09/03/2021 tarihinde onaylandığı ve 17/05/2021 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.

Bu durumda; 2942 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kamulaştırma yapılabilmesi için ya ilgili idare tarafından kamu yararı kararının alınması, ya da onaylı imar planı veya ilgili Bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak bir hizmet olması gerektiğinden, 06/02/2021 tarihli dava konusu acele kamulaştırma kararından sonra, 09/03/2021 tarihinde onaylanan davaya konu taşınmazların bulunduğu alana ilişkin imar planının dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı olamayacağı, dolayısıyla davaya konu acele kamulaştırma kararının, işlemin tesis edildiği 06/02/2021 tarihinde dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin anılan parsellere ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Davanın; … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmına gelince;

Davacıların mülkiyetinde bulunan … ada, …. parsel sayılı taşınmaz yönünden dava konusu işlemin iptali istenilmiş ise de; … ada, … parsel sayılı taşınmazın 06/02/2021 tarih ve 31387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 05/02/2021 tarih ve 3510 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, ekli listesinde sayılan taşınmazlar arasında bulunmadığı, diğer bir ifadeyle davaya konu 05/02/2021 tarih ve 3510 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla anılan taşınmaz hakkında tesis olunan bir işlem bulunmadığından uyuşmazlığın anılan taşınmaz yönünden incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Dava konusu işlemin … parsellere ilişkin kısmının İPTALİNE,

  1. Dava konusu işlemin … parsele ilişkin kısmı yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,

3.Davadaki haklılık oranına göre ayrıntısı aşağıda gösterilen ve davacılar tarafından yapılan toplam …-TL yargılama giderinin … TL’sinin davacılar üzerinde bırakılmasına, … TL’sinin davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine, davalı idarelerden … Belediye Başkanlığı tarafından yapılan … TL yargılama giderinin anılan idare üzerinde bırakılmasına,

4.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine, duruşmalı işler için belirlenen ….-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine,

5.Varsa posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,

6.2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, … tarihinde, … ada, … parsel yönünden oybirliğiyle, diğer kısmı yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY Dava; Rize İli, Çamlıhemşin İlçesi, … Mahallesinde bulunan ve ekli listede belirtilen taşınmazların, bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı ihtiyacının karşılanması amacıyla … Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 06/02/2021 tarih ve 31387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 05/02/2021 tarih ve 3510 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, …. parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali istemiyle açılmıştır.

2942 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılabilecek olup, kamulaştırma yapılabilmesi için ya ilgili idare tarafından kamu yararı kararının alınması, ya da onaylı imar planı veya ilgili Bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak bir hizmet olması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; 06/02/2021 tarihli dava konusu acele kamulaştırma kararıyla, 1998 yılında I., II. ve III. derece doğal sit ilan edilen ilçede konut yapımının zorlaştığı, … ilçesinin % 65’inin I. Derece doğal sit alanı, % 4,4’ünün III. Derece doğal sit alanı olduğu, ilçedeki konut sayısının ilçede yaşayanların ve Ayder bölgesine gelen turistlerin barınma ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığı, İlçenin konut ve barınma ihtiyacının karşılanması ve konut yetersizliğinden kaynaklı göçün engellenmesi, ilçede görev yapan kamu ve özel sektör çalışanlarına ikamet mahalleri kazandırılması, ilçenin konut, ticaret ve cami ihtiyacı karşılanarak sağlıklı kentleşmenin tamamlanması için hissedarların çokluğu ve parsel sahiplerine ulaşılamaması nedeniyle kamulaştırma işleminin tamamlanamamasından dolayı daha fazla mağduriyet yaşanmaması ve bu kapsamda plan ve proje bütünlüğünün sağlanabilmesi ve kısa sürede yapılabilmesi için uzlaşma sağlanamayan hak sahiplerine ait taşınmazların kamulaştırılmasının amaçlandığı, davaya konu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin Rize İli, Çamlıhemşin İlçesi, Merkez Mahallesi Koruma amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve İlave Nazım İmar Planı ile Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planı, … Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluruyla onaylandığı ve planın .. tarihleri arasında bir ay süreyle askıya çıkarıldığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar dava konusu işlemin tesis edildiği 06/02/2021 tarihi itibarıyla, davaya konu taşınmazların bulunduğu alana ilişkin onaylı imar planı bulunmamakta ise de; dava konusu işlem tesis edildikten sonra 09/03/2021 tarihinde imar planının onaylandığı dikkate alındığında, doğal sit alanı olan Çamlıhemşin ilçesinin konut, turizm ticaret ve cami ihtiyacının bir bütün halinde karşılanarak şehircilik ve planlama esaslarına uygun düzenli kentleşmenin sağlanmasında kamu yararı bulunduğu ve olayda acelelik halinin olduğu sonucuna varıldığından, halihazırda acele kamulaştırma kararının dayanağı onaylı imar planı bulunduğundan, imar planının onaylandığı tarihte dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden hukuka uygun hale geldiği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda; gerek doğal sit alanı olan Çamlıhemşin ilçesinin konut, turizm ticaret ve cami ihtiyacının bir bütün halinde karşılanarak şehircilik ve planlama esaslarına uygun düzenli, sağlıklı ve planlı kentleşme ile yapılaşmanın kişilerin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakları üzerinde olumlu etkileri olduğundan kamu yararının bulunduğu, gerekse henüz yapılaşma bulunmayan davaya konu alanda davaya konu projenin bir an önce yapılmasında acelelik halinin olduğu gözetildiğinde, imar planının onaylandığı tarihte dava konusu acele kamulaştırma kararının hukuka uygun hale geldiği ve davaya konu projenin bir an önce yapılmasının kamu yararına olacağı değerlendirildiğinden dava konusu cumhurbaşkanı Kararının … parsellere ilişkin kısmı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk kararının anılan parsellere ilişkin kısmına katılmıyoruz.