1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/947 K: 2021/5191 T: 7.4.2021


Her ne kadar 6306 sayılı Kanunun 6. maddesinin 9. bendinde; “Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği” düzenlemesi varsa da, 26.04.2016 günlü, 29695 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 2. fıkrasında, “a) Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilir. Uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamaz.” hükmüne yer verilerek özel bir düzenleme yapıldığı dikkate alındığında, Cumhurbaşkanı kararının ilanı üzerine 30 gün içinde dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı

DAVANIN KONUSU: Ankara İli, Akyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alan ve karar eki kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen Atatürk, Beyazıt ve Yıldırım Mahallelerini kapsayan alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 04/03/2020 tarihli ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03/03/2020 tarihli ve 2206 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istenilmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI: Davalılar tarafından, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun resen dikkate alınması, dava konusu işlemin, 6306 sayılı Kanunun Ek-1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre ve mevzuatta öngörülen usule uygun olarak tesis edildiği, hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Dava konu işlem dayanağı olarak, 6306 sayılı Kanunun 2. maddesi olarak gösterildiği halde, alanın riskli alan ilanına ilişkin sürecin Kanunun Ek-1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre yürütüldüğü; bu itibarla, hazırlanan teknik raporun, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 5. maddesi uyarınca, yerbilimsel etüd raporu da hazırlanması gerekirken, böyle bir rapor hazırlanmadığı gibi, hazırlanan teknik raporun da, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına ilişkin verileri ortaya koymadığı; yine, Yönetmeliğin Ek-2’sinde yer alan “Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esasların” Ek-A bölümü uyarınca, binalara ilişkin parametreler (yapısal sistem türü, kat adedi, görünen kalite, yumuşak kat, düşeyde düzensizlik, ağır çıkma, planda düzensizlik/burulma etkisi, kısa kolon etkisi, yapı nizamı/bitişik binalarla döşeme seviyeleri yapı nizamı, tabii zemin eğimi vb.) dikkate alınarak, yapıların bulunduğu yerdeki deprem tehlikesi ve yapının deprem performansını etkileyen yapısal özelliklerin saha çalışmaları sonucunda elde edilmesi ve yapısal sistem özelliklerine göre sınıflandırılmış tip binalar seçilerek bunların analizlerinin yapılması sonucunda bir korelasyon çıkarılıp genel yapı stoğunun riskinin belirlenmesi gerekirken, Teknik Rapor ekinde “Riskli Alan Yapı Kalitesi Analizi” başlıklı bir krokiye yer verildiği, bu krokide harap, kötü, orta ve iyi durumdaki yapıların işaretlendiği, bu sonuca ulaşmak için ise yukarıda belirtilen şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Ankara İli, Akyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alan ve karar eki kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen Atatürk, Beyazıt ve Yıldırım Mahallelerini kapsayan alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 04/03/2020 tarihli ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03/03/2020 tarihli ve 2206 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ikinci fıkrasında, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; dördüncü fıkrasında ise, ilânı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilân tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, 8. maddesinde; sürelerin tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, sürenin son gününün tatil gününe rastlaması halinde bu sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı, sürelerin bitmesinin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması durumunda da bu sürelerin ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı, 28/06/2014 günlü, 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2577 sayılı Kanuna 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 20/A maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; 16/05/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararlarından doğan uyuşmazlıklar hakkında ivedi yargılama usulünün uygulanacağı, 2. fıkrasının (a) bendinde ise; ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 6. maddesinin 9. bendinde; bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabileceği düzenlemesine, 26/04/2016 günlü, 29695 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 14/04/2016 günlü, 6704 sayılı Kanunun 25. maddesi ile 6306 sayılı Kanuna eklenen Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise; “Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda anılan kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar 6306 sayılı Kanunun 6. maddesinin 9. bendinde; “Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği” düzenlemesi varsa da, 26.04.2016 günlü, 29695 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 2. fıkrasında, “a) Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilir. Uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamaz.” hükmüne yer verilerek özel bir düzenleme yapıldığı dikkate alındığında, Cumhurbaşkanı kararının ilanı üzerine 30 gün içinde dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Ankara İli, Akyurt İlçesi sınırları içerisinde yer alan ve karar eki kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen Atatürk, Beyazıt ve Yıldırım Mahallelerini kapsayan alanın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 03/03/2020 tarihli ve 2206 sayılı Cumhurbaşkanı kararının, 04/03/2020 tarihli ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bakılan davanın ise, 01/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda; yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararına karşı, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih olan 04/03/2020 tarihinden itibaren 30 günlük süre içinde ve en geç 03/04/2020 tarihinde dava açılması gerektiğinden, bu süre geçirildikten sonra, 01/02/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle; 1. DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 2. Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, 4. Kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının ve posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine, 5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.