1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/849 K: 2024/185 T: 11.01.2024


Kanun hükmü bir arada değerlendirildiğinde, istisna getirilirken kriter olarak benimsenen inşaat alanına, otopark alanlarının dahil olmadığı, bina inşaat harcı matrahında da dikkate alınmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için getirilen istisna kapsamında, bu alanın hesabında yer almayan, harcın matrahına konu olmayan otopark alanlarına yönelik olarak parselinde karşılanmaması durumunda alınması gerekli otopark bedelinin, Kanun’la belirlenen istisnalar arasında kabul edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.

Davada, Niğde ili, Aşağı Kayabaşı Mahallesi,19L, II pafta, 675 ada, 104 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmak istenilen inşaata ilişkin olarak parselinde karşılanamayan 68 araçlık otopark alanına karşılık 1.026.800,00-TL otopark bedeli ödenmesi gerektiğine yönelik 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı ile bu kararın dayanağı olduğu ileri sürülen 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVANIN KONUSU: Niğde ili, Aşağı Kayabaşı Mahallesi,19L, II pafta, 675 ada, 104 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmak istenilen inşaata ilişkin olarak parselinde karşılanamayan 68 araçlık otopark alanına karşılık 1.026.800,00-TL otopark bedeli ödenmesi gerektiğine yönelik 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı ile bu kararın dayanağı olduğu ileri sürülen 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI: Davacı, yapının riskli yapı tespiti yapılarak yıkılan bir yapı olduğu halde 6306 sayılı Kanunun ve uygulama yönetmeliği kapsamında yer alan istisnaların kendisine uygulanmamasının Yasaya aykırı olduğu, yıkılan binada inşaat alanının toplam 2445,80 m2 olduğu, yeni yapılacak binada ise 6708,70 m2 olacağı, Yasada, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan uygulamalarda fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın mevcut inşaat alanının 1,5 katına kadar olan yeni inşaatlar için belediyelerce harç ve ücret alınmayacağı düzenlemesinin bulunduğu, anılan düzenleme ile getirilmek istenen bir istisnanın uygulama yönetmeliğinde 7 ay sonra değişiklik yapılarak kaldırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, kanunun getirmediği bir sınırlamanın yönetmelikle getirilemeyeceği, yürütme organlarının yetkisinin yasama organınca belirlenen kanun kapsamında sınırlı bir yetki olduğu, uyuşmazlık konusu Yönetmelik değişikliğinin bu yetkinin aşılması niteliğinde işlem tesis edilmesine neden olduğu gibi 6306 sayılı Kanunla yapılması hedeflenen dönüşümün amacına da aykırı olduğu, yıkılan yapının hiç otoparkı yokmuş gibi ücretlendirilmesine neden olan hükmün hakkaniyete de aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALI ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞININ SAVUNMASI: Davalı tarafından, 6306 sayılı Kanunun hiç bir halinde otopark ücretleri için muafiyet hükmü bulunmadığı, uygulama kolaylığı için Yönetmelikte 2013 yılında yapılan değişiklikle otoparklar için muafiyet hükmü getirildiği, ancak 2019 yılında yapılan davaya konu değişiklikle Yönetmelikteki muafiyetin de kaldırıldığı, dönüşüm sürecinin dinamik bir süreç olması nedeniyle, gerek ihtiyaca cevap verilmesi gerekse sürecin daha iyi yönetilmesi amacıyla muafiyet hükmünün kaldırıldığı, anılan muafiyet hükmü dolayısıyla otopark ihtiyacının parselde karşılanmasından imtina edildiği gibi ödeme de yapılmadığı, bu kapsamda otopark ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak muafiyet hükmünün kaldırıldığı

savunulmaktadır.

DAVALI NİĞDE BELEDİYE BAŞKANLIĞININ SAVUNMASI: Usule ilişkin olarak, görülmekte olan davanın süresinde açılmadığı, esasa ilişkin olarak ise, otopark ücretinin 6306 sayılı Kanunda belirtilen muafiyetler kapsamında olmadığı, davacıdan alınan ücretin Otopark Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak hesaplandığı, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ BÜŞRA BAHADIR’IN DÜŞÜNCESİ:

Dava, 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı ile bu işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.

Uyuşmazlığa konu Yönetmelik maddesi, Kanunun 7. maddesinin 9. ve 10. fıkrasına atıf yapmakta ve anılan maddelerde yer verilen şartlar dahilinde alınmaması gerektiği belirtilen Harçlar Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu, Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınan harç, vergi ve ücretler ile döner sermaye ücretlerini kapsamaktadır.

Görülmekte olan uyuşmazlıkta, riskli yapı tespiti yapılan bir yapının özel hukuk tüzel kişileri eli ile dönüşüme tabi tutulması söz konusu olduğundan uyuşmazlığın çözümlenmesinde uygulanacak olan kanun hükmünün 6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 10. fıkrası olduğu, bununla birlikte, davacıdan otopark ücreti ödemesinin talep edildiği, davanın, davacı adına bireysel bir uygulama işlemi tesis edilmesi üzerine uygulama işleminin ve dayanağı olduğu ileri sürülen Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açıldığı görüldüğünden Yönetmelik değişikliğinin, dava konusu bireysel işlemlerin dayanağı olan ve olmayan kısımları yönünden ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.

Davanın, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davaya konu edilen ve davacı bakımından uygulanan hüküm olan 12. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemenin, “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmı yönünden;

6306 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin, bu hükümlerde yapılan değişikliklerin ve madde gerekçelerinin birlikte değerlendirilmesinden, 6306 sayılı Kanunun genelinde ve davaya konu yönetmelik hükmü özelinde yapılan düzenlemelerin amacının, riskli yapıların yıkılarak bu yapıların bulunduğu arsa, arazi ve alanlarda sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri oluşturmak, riskli yapıların yıkılarak yerine standartlara uygun yeni binaların yapılmasını teşvik etmek, dönüşüm kapsamındaki taşınmazların maliklerine kolaylıklar sağlayarak motivasyon oluşturmak ve dönüşüm sürecini hızlandırmak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. 6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 10. fıkrasının ilk halinde, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulan riskli alanlardaki yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak sadece kullanım amacındaki değişiklikler ile yapı alanındaki artışlar üzerinden hesaplanacak harç ve ücret farklarının alınabileceği belirtilmiş, bu itibarla, anılan madde kapsamında Kanun ile getirilen sınırlama, taşınmazdaki kullanım amacı değişikliği ve yapı alanı artışı kriterlerine bağlanmıştır.

Dolayısıyla, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespiti yapılarak yıkılan binanın yerine inşa edilecek yapıda, taşınmazda kullanım amacı değişikliği bulunması hali ve/veya yapı alanı artışı kriterleri gerçekleşmiş ise yıkılan yapı için daha önceden belediyelerce alınan harç ve ücretler, yeni yapı için hesaplanan harç ve ücretlerden mahsup edilmek koşulu ile hesaplama yapılması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespiti yapılarak yıkılan binanın yerine inşa edilecek yapıda, taşınmazın kullanım amacı değişikliği yapılmamış ve yapı alanında artışa gidilmemiş ise önceden alınan harç ve ücretlere ilave harç ve ücret alınması mümkün olmayacaktır.

10/12/2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7153 sayılı Kanun ile 6306 sayılı Kanunda yapılan değişiklik neticesinde, riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmayacağı düzenlenmesi getirilmiş olup Kanunun önceki halinde benimsenen kullanım amacı değişikliği kriterlerinin terk edildiği, yapı alanı artışı kriterinin ise 1,5 kat ile sınırlandığı anlaşılmaktadır.

Bu kapsamda, 6306 sayılı Kanunun uyarınca riskli yapı tespiti yapılıp yıkılarak yeniden inşa edilmek istenilen yapılarda, belediyelerce önceden alınan harç ve ücretlere ilave ücret alınabilmesi; kullanım amacı/fonksiyon değişikliği olup olmadığından bağımsız olarak, yeni yapı ruhsatı ile getirilen inşaat alanının, yıkılan yapının inşaat alanının bir buçuk katını geçmesi şartına bağlıdır. Bu durumda, yeni inşaat alanının 1,5 kata kadar olan kısmı istisna kapsamında olup bu miktarı aşan kısım için belediyelerce harç ve ücret hesaplanması mümkündür.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan, 02/07/2013 tarih ve 28695 sayılı ve 25/07/2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişiklikleri neticesinde 16. maddede; Kanun ile getirilen kullanım amacı değişikliği ve yapı alanı artışı kriterlerine yer verildikten sonra Kanunun 7 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler sıralanmıştır. Otopark ücretleri de bu kapsamda Yönetmelikte özel olarak belirlenen istisnalar arasında sayılmıştır.

21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği neticesinde 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinde; fonksiyon değişikliği olup olmadığına bakılmaksızın inşaat alanındaki artışların 1,5 kata kadar olan kısmından harç ve ücret alınmayacağı şeklindeki Kanun hükmüne yer verildiği, bunla birlikte Kanunun 7 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretlerin kapsamının değiştirildiği, özel olarak getirilen bu istisnalar arasından otopark ücretlerine ilişkin olan istisnanın çıkarıldığı görülmektedir.

Kanunda, 6306 sayılı Kanun kapsamında dönüşüme tabi tutulan alanlarda belediyelerce alınacak harç ve ücretlere getirilen istisnanın (kullanım amacı değişikliği, yapı alanı artışı gibi) belirli kriterlere bağlandığı görülmekle birlikte bu kriterler dışında bir sınırlama getirilmediği açıktır.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin, davaya konuyu yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girmesinden önceki ve sonraki halinde ise içerikleri değişmekle birlikte kanunda yer almadığı halde belediyelerce alınacak ücretlere konu bakımından sınırlama getirildiği görülmektedir.

Bu bakımdan, Kanundaki genel istisnanın koşulları gerçekleşmiş ise konu bakımdan sınırlamaya tabi olmaksızın uygulanacağı açık iken Yönetmelikte, Kanunda getirilen istisnanın kapsamının, tahdidi olarak sayılan konular ile daraltıldığı anlaşılmaktadır.

Kentsel dönüşümün en önemli uygulama alanlarından olan afet riski altındaki alanlarla, riskli yapıların dönüşüm sürecinde, anılan Kanunun amacı da göz önünde bulundurularak vergi, harç ve ücretlere getirilen istisnaları daraltacak yorumlardan kaçınılması gerekmektedir. Aksi bir yorum, Kanunun amacına olduğu kadar vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanuniliği ilkesini düzenleyen Anayasanın 73. maddesine de aykırı olacaktır. Bu itibarla, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davaya konu 12. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemenin, “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı neticesine ulaşıldığından anılan kısmın iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Davaya konu düzenlemenin, kalan kısımları (6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gerektiği belirtilen harç, vergi ve ücretler ile Kanunun 10. maddesi kapsamında alınmaması gerektiği belirtilen ücretlerin otopark ücretine ilişkin istisnanın kaldırılması dışındaki kısımları) bakımından,

Görülmekte olan uyuşmazlıkta, davacıdan otopark bedeli istenilmesine ilişkin uygulama işleminin (belediye encümeni kararının) dayanağı olmaması nedeniyle davacının menfaatini etkilemediği sonucuna varıldığından belirtilen kısmın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Davaya konu 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı bakımından:

Davaya konu belediye encümeni kararında ödenmesi gerektiğine karar verilen otopark ücreti hesabının Otopark Yönetmeliği hükümleri uyarınca yapıldığı ve belediye encümeni kararına esas alınan teknik raporda otopark ücretinin 6306 sayılı Kanun kapsamındaki istisnalardan olmadığı belirtilerek istisna kapsamında uygulama yapılmayacağı değerlendirmelerine yer verildiği görülmektedir.

Davacı mülkiyetinde bulunan taşınmazda riskli yapı tespiti yapıldıktan sonra yıkılarak yeniden yapılan yapıya ilişkin olarak, 6306 sayılı Kanunda yer alan koşullar dahilinde hesaplama yapılması, diğer bir ifade ile, Kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan hali kapsamında, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın 1,5 kata kadar olan inşaat alanı artışı bakımından, önceden belediyelerce alınan otopark ücretine ilave olarak otopark ücreti alınmaması, inşaat alanı artışının 1,5 katın üzerinde olması halinde ise belediye tarafından önceden alınan otopark ücreti mahsup edilerek alınması gerekirken Kanunda yer almayan kısıtlamalarla istisna kapsamını daraltan davaya konu yönetmelik hükmü uyarınca, otopark ücretinin yönetmelikte sayılan istisnalar kapsamından çıkarıldığından bahisle, davacıdan tam olarak otopark ücreti alınmasına ilişkin davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı neticesine varıldığından iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI GÜL FİLİZ ERCAN ASLANTAŞ’IN DÜŞÜNCESİ: Dava; Niğde ili, Aşağı Kayabaşı Mahallesi,19L, II pafta, 675 ada, 104 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmak istenilen inşaata ilişkin olarak parselinde karşılanamayan 68 araçlık otopark alanına karşılık 1.026.800-TL otopark ücreti ödenmesi gerektiğine yönelik 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı ile bu kararın dayanağı olduğu ileri sürülen 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun “Otoparklar” başlıklı 37. maddesinde, “İmar planlarının tanziminde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçlar gözönünde tutularak lüzumlu otopark yerleri ayrılır. Otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere lüzumlu otopark yeri tefrik edilmedikçe yapı izni, otopark tesis edilmedikçe de kullanma izni verilmez.” hükmüne, “Yönetmelik” başlıklı 44. maddesinde ise “(…) III – Otopark ayrılması gereken bina ve tesisler ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte tespit edilir. Otopark yapılmasını gerektiren bina ve tesislerin neler olduğu, otopark ihtiyacının miktar, ölçü ve diğer şartları ile bu ihtiyacın nasıl tespit olunup giderileceği ise, bu yönetmelikte belirtilir.” hükmüne yer verilmiştir.

6306 sayılı Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, “(1) Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.” hükmüne yer verilmiş; “Dönüşüm gelirleri” başlıklı 7. maddesinin 10. fıkrasında,” Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmaz.” hükmü getirilmiştir.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun Belediye Harçlarının düzenlendiği İkinci Kısmının “Bina İnşaat Harcı”nın düzenlendiği Mükerrer Yedinci Bölümünde yer alan Ek 1. maddede, “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek Madde 6’da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir. Konut veya işyerlerinin kullanılış tarzlarının değiştirilmesi (konutun işyerine veya harca tabi olmayan işyerinin harca tabi işyerine dönüştürülmesi) halinde de bu değişiklik tadilat sayılarak ek harca tabi tutulur.

İnşaata ruhsatsız başlanması halinde de harç alacağı doğmuş sayılır. Bu hükümlerin yürürlüğe girmesinden önce inşa edilmiş olan binaların yüzölçümlerine ilave veya binada tadilat yapılması halinde harç, binanın toplam yüzölçümüne göre tabi olduğu tarife esas alınarak ve yalnız ilave edilen kısmın yüzölçümü üzerinden hesaplanır. Bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarihten sonra inşa edilmiş olan binalarda tadil veya ilaveler yapılması halinde harç, binanın önceki yüzölçümü ile ilave kısmın yüzölçümü toplamı üzerinden hesaplanır. Ancak, daha önce aynı konut ve işyeri birimleri için ödenmiş bulunan bina inşaat harcı yeniden hesaplanan harçtan mahsup edilir.” hükmü, “Matrah” başlıklı Ek 4. maddesinde, “Bina İnşaat Harcının matrahı, her bir konut veya işyeri biriminin ayrı ayrı inşaat sahasının yüzölçümleridir. Konut inşatlarında inşaat alanının tespitinde, sığınak, merdiven sahanlığı, müşterek garaj, depo, kalorifer ve kapıcı dairesi gibi ortak yerlerden gelen paylar ile kömürlükler hariç tutulur, özel garaj ve özel depo gibi müştemilat dahil edilir. İşyeri inşaatlarında, inşaat alanına müştemilat ve ortak yerlerden gelen hisselerin tümü dahildir. Matrahın hesaplanmasında metrekare kesirleri atılır.” hükmü, “Ücrete tabi işler” başlıklı 97. maddesinde; “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (…) için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” hükmü bulunmaktadır.

03/07/2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde, ” şş) Katlar Alanı: Bodrum kat, asma kat, çatı arası piyesi ve açık/kapalı çıkmalar dâhil, kullanılabilen bütün katların, katlar alanına dâhil edilmeyen alanları çıktıktan sonraki alanlar toplamını, tt) Katlar alanı katsayısı (KAKS) (Emsal): Yapının inşa edilen tüm kat alanlarının toplamının imar parseli alanına oranını, iii) Ortak alanlar: Mimari projelerde bağımsız bölüme konu olmayan ve kapsamı 634 sayılı Kanunda belirtilen ortak yerleri, iiii) Toplam yapı inşaat alanı: Bir parselde bulunan bütün yapıların yapı inşaat alanlarının toplamını, oooo) Yapı inşaat alanı: Işıklıklar ve avlular hariç olmak üzere, bodrum kat, asma kat ve çatı arasında yer alan mekânlar, çatı veya kat bahçeleri, çatıda, katta ve zemindeki teraslar, balkonlar, açık çıkmalar ile binadaki ortak alanlar dâhil yapının inşa edilen bütün katlarının alanını, ifade eder.” şeklinde tanımlanmış, “Katlar alanı” başlıklı 21. maddede, ” Katlar alanı; bodrum kat, asma kat, çatı arası piyesi ve açık/kapalı çıkmalar dâhil, kullanılabilen bütün katların, katlar alanına dâhil edilmeyen alanları çıktıktan sonraki alanları toplamıdır. Kullanılabilen alanlar deyiminden; konut, işyeri, eğlence ve dinlenme yerleri gibi oturmaya, çalışmaya, eğlenmeye, dinlenmeye veya ibadet etmeye ayrılan alanlar anlaşılır…” düzenlemesinden sonra Katlar alanı hesabına dâhil edilmeyen kullanımların sayıldığı 22. maddesinde, Otopark alanlarının katlar alanına dâhil edilmeyeceği düzenlenmiştir.

Öte yandan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 2. maddesinde, “Anagayrimenkulün bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarıyan yerlerine (Ortak yerler) denir” hükmü ile “Ortak yerler” başlıklı 4. maddesinde, “Temeller ve ana duvarlar, taşıyıcı sistemi oluşturan kiriş, kolon ve perde duvarlar ile taşıyıcı sistemin parçası diğer elemanlar,bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriş kapıları, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lavabolar, kapıcı daire veya odaları, genel çamaşırlık ve çamaşır kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazı saatlerinin korunmasına mahsus olup bağımsız bölüm dışında bulunan yuvalar ve kapalı kısımlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnıçlar, yapının genel su depoları, sığınaklar” ortak yerler olarak sayılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davacı taşınmazı üzerinde 1985 yılında inşa edilen yapı hakkında 21/10/2018 tarih ve 192841 sayılı riskli yapı tespit tutanağı düzenlenerek yapıda, 21 adet konut ve 3 adet iş yeri olmak üzere toplam inşaat alanının 5318,75 m2 olduğunun tespit edildiği; davacı tarafından, 30/11/2021 tarih ve 227111 sayılı dilekçe ile yeni yapı ruhsat alınması için ödenmesi gereken otopark ücretinin hesaplanması talebiyle Niğde Belediye Başkanlığına başvuru yapıldığı; 13/12/2021 tarihinde davalı belediye başkanlığınca hazırlanan teknik raporda; söz konusu bina inşaatı için toplam 68 araçlık otopark yerine ihtiyaç duyulduğu, bu ihtiyacın yerinde karşılanamaması nedeniyle bedelinin yatırılması gerektiği, davaya konu taşınmazın 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli yapı tespiti yapılarak yıkılmış yerlerden olduğu, ancak otopark ücreti, 6306 sayılı Kanunda getirilen istisnalar içinde yer almadığından otopark ücretine ilişkin herhangi bir istisna uygulanmadığı, 07/12/2020 tarih ve 205 sayılı Niğde Belediye Meclisi kararı uyarınca, 1. grup cadde ve sokaklardan olan Dr. Sami Yağız Caddesinden cephe alması dolayısıyla davaya konu taşınmazda karşılanamayan her otopark yeri için 15.100,00-TL otopark bedeli alınması gerektiğinden bahisle toplam 1.026.800,00-TL otopark ücreti hesaplandığı ve bu doğrultuda, dava konusu parselde sağlanamayan 68 araç için 1.026.800,00-TL’lik otopark ücretinin %25’lik kısmı peşin, kalanı 6 eşit taksit olmak üzere ödenmesi gerektiğine ilişkin olarak alınan 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı belediye encümeni kararının, 08/01/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiği; toplam tutarın %25’i olan 256.700,00-TL’nin 29/12/2021 tarih ve 487707 sayılı makbuz ile davacı tarafından davalı belediye başkanlığı hesabına ödenmesi üzerine 03/12/2021 tarih ve 226918 sayılı imar durum belgesi hazırlanarak 30/12/2021 tarihli, 318 sayılı yapı ruhsatının düzenlendiği; yeni yapı ruhsatına göre parseldeki toplam inşaat alanının 28 adet mesken, 7 adet iş yeri ve ortak alanlar olmak üzere toplam 6.775 m2 olarak hesaplandığı; Belediye Encümen Kararının tebliği üzerine otopark ücreti hesaplanmasına ilişkin 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı ile bu kararın dayanağı olduğu ileri sürülen 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, Otopark Yönetmeliği uyarınca otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanmaması halinde alınan otopark bedelinin 6306 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 10. fıkrasında getirilen istisnalar kapsamında yer alıp almadığı hususunun; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı yolundaki Anayasal hüküm çerçevesinde açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

6306 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 10. fıkrasındaki düzenlemenin 7153 sayılı Kanun ile değişikliğine ilişkin gerekçede, “belediyelerce alınması gereken harçlar bakımından uygulamada yaşanan problemler gözetilerek, riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde yeni inşaat alanının ne kadarı için harç ve ücret ödeneceği açıkça düzenlenmektedir” denilmektedir.

Kanun koyucu istisna hükmünü düzenlerken, “inşaat alanı” kriterini benimsediğinden, yapılacak değerlendirmede bu kavramın imar hukuku açısından neye karşılık geldiği ile inşaat alanı dikkate alınarak hesaplanan harç ve ücretlerin neler olduğunun belirlenmesi gerekmekte olup, istisna inşaat alanına bağlı olarak alınan harç ve ücretler yönünden tanındığından bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde “toplam yapı inşaat alanı”; bir parselde bulunan bütün yapıların yapı inşaat alanlarının toplamını, “yapı inşaat alanı” ise, ışıklıklar ve avlular hariç olmak üzere, bodrum kat, asma kat ve çatı arasında yer alan mekânlar, çatı veya kat bahçeleri, çatıda, katta ve zemindeki teraslar, balkonlar, açık çıkmalar ile binadaki ortak alanlar dâhil yapının inşa edilen bütün katlarının alanı olarak tanımlanmış, Yönetmeliğin “Katlar alanı” başlıklı 21. maddesinde, katlar alanının; bodrum kat, asma kat, çatı arası piyesi ve açık/kapalı çıkmalar dâhil, kullanılabilen bütün katların, katlar alanına dâhil edilmeyen alanları çıktıktan sonraki alanların toplamı olduğu belirtildikten sonra katlar alanı hesabına dâhil edilmeyen kullanımların sayıldığı 22. maddesinde, otopark alanlarının katlar alanına dâhil edilmeyeceği düzenlenmiştir.

Öte yandan, 2464 sayılı Kanun uyarınca alınması zorunlu imar harçlarından olan bina inşaat harcının matrahının, her bir konut veya işyeri biriminin ayrı ayrı inşaat sahasının yüzölçümleri olduğu belirtildikten sonra inşaat alanının tespitinde, müşterek garajdan gelen payların hariç tutulacağı kurala bağlanmıştır.

Bu düzenlemeler ile Kanun hükmü bir arada değerlendirildiğinde, istisna getirilirken kriter olarak benimsenen inşaat alanına, otopark alanlarının dahil olmadığı, bina inşaat harcı matrahında da dikkate alınmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için getirilen istisna kapsamında, bu alanın hesabında yer almayan, harcın matrahına konu olmayan otopark alanlarına yönelik olarak parselinde karşılanmaması durumunda alınması gerekli otopark bedelinin, Kanun’la belirlenen istisnalar arasında kabul edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.

Diğer yandan, 3194 sayılı Kanun ile Otopark Yönetmeliği uyarınca otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere lüzumlu otopark yeri ayrılmadıkça yapı izni verilmeyeceği ve otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanmasının, belli durumlar haricinde zorunlu olduğu dikkate alındığında, otopark bedelinin her durum ve koşulda alınması gereken bir ücret olarak kabulüne olanak bulunmadığı, yani otopark ihtiyacının parselinde karşılanması durumunda herhangi bir bedel ödeme zorunluluğu bulunmadığı açık olup, Otopark Yönetmeliği’nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde sayılan haller dışında otopark bedeli ödenmesi söz konusu olmadığından, alınması zorunlu harç ve ücret olarak kabulü mümkün olmadığı gibi istisna hükmünün yorum yoluyla genişletilmesine de olanak bulunmamaktadır.

Ayrıca, 6306 sayılı Kanun’da istisna kapsamında belediyelerce alınan harç ve ücretlerden söz edilmiş olup, 2464 sayılı Kanun’un “Ücrete tabi işler” başlıklı 97. maddesinde; belediyelerin bu Kanun’da harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili olduğu düzenlenmiştir. Nitekim Otopark Yönetmeliği’nde de parselinde karşılanmayan otopark ihtiyacı için “otopark ücreti” değil “otopark bedeli”nin alınacağı düzenlenmiş olup, otopark bedelinin ilgilerin isteğine bağlı olmaması nedeniyle 2464 sayılı Kanun kapsamında “ücret” ve 6306 sayılı Kanun uyarınca da istisna kapsamında olduğunun kabulü mümkün değildir.

Bütün bu değerlendirmeler ışığında, parselinde karşılanmayan otopark ihtiyacı için alınması gereken otopark bedelinin 6306 sayılı Kanun’la yapılacak uygulamalarda mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için getirilen istisnalar arasında bulunmadığı anlaşıldığından, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliği’nin 16. maddesinin 12. fıkrasındaki “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmı ile otopark ücretinin 6306 sayılı Kanun kapsamındaki istisnalardan olmadığı belirtilerek istisna kapsamında uygulama yapılmayacağı değerlendirmeleriyle tesis edilen Niğde Belediye Encümen kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Diğer taraftan; davaya konu Yönetmelik maddesi Kanunun 7. maddesinin 9. ve 10. fıkrasına atıf yapmakta ve anılan maddelerde yer verilen şartlar dahilinde alınmaması gerektiği belirtilen Harçlar Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu, Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınan harç, vergi ve ücretler ile döner sermaye ücretlerini kapsamakta ise de görülmekte olan uyuşmazlıkta, riskli yapı tespiti yapılan bir yapının özel hukuk tüzel kişileri eli ile dönüşüme tabi tutulması söz konusu olduğundan uyuşmazlığın çözümlenmesinde uygulanacak olan kanun hükmünün 6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 10. fıkrası olduğu, bununla birlikte, davacıdan otopark ücreti ödemesinin talep edildiği ve davanın, davacı adına bireysel bir uygulama işlemi tesis edilmesi üzerine uygulama işleminin ve dayanağı olduğu ileri sürülen Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açıldığı görüldüğünden davacıya uygulanmayan Yönetmelik hükümleri yönünden inceleme yapılması olanaklı değildir.

Açıklanan nedenlerle;21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davaya konu 12. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemenin, “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmına ve anılan hüküm uyarınca tesis edilen 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararına karşı açılan davanın esastan reddine; dava konusu düzenlemenin, kalan kısımları (6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gerektiği belirtilen harç, vergi ve ücretler ile Kanunun 10. maddesi kapsamında alınmaması gerektiği belirtilen ücretlerin otopark ücretine ilişkin istisnanın kaldırılması dışındaki kısımları) bakımından, görülmekte olan uyuşmazlıkta uygulanacak hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı taşınmazı üzerinde 1985 yılında inşa edilen yapı hakkında 21/10/2018 tarih ve 192841 sayılı riskli yapı tespit tutanağı düzenlenerek yapıda, 21 adet konut ve 3 adet iş yeri olmak üzere toplam inşaat alanının 5318,75 m2 olduğu tespit edilmiştir.

Davacı tarafından, 30/11/2021 tarih ve 227111 sayılı dilekçe ile yeni yapı ruhsat alınması için ödenmesi gereken otopark ücretinin hesaplanması talebiyle Niğde Belediye Başkanlığına başvuru yapılması üzerine, 13/12/2021 tarihinde davalı belediye başkanlığınca hazırlanan teknik raporda; söz konusu bina inşaatı için toplam 68 araçlık otopark yerine ihtiyaç duyulduğu, bu ihtiyacın yerinde karşılanamaması nedeniyle bedelinin yatırılması gerektiği, davaya konu taşınmazın 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli yapı tespiti yapılarak yıkılmış yerlerden olduğu, ancak otopark ücreti, 6306 sayılı Kanunda getirilen istisnalar içinde yer almadığından otopark ücretine ilişkin herhangi bir istisna uygulanmadığı, 07/12/2020 tarih ve 205 sayılı Niğde Belediye Meclisi kararı uyarınca, 1. grup cadde ve sokaklardan olan Dr. Sami Yağız Caddesinden cephe alması dolayısıyla davaya konu taşınmazda karşılanamayan her otopark yeri için 15.100,00-TL otopark bedeli alınması gerektiğinden bahisle toplam 1.026.800,00-TL otopark ücreti hesaplanmıştır.

Bu doğrultuda, dava konusu parselde sağlanamayan 68 araç için 1.026.800,00-TL’lik otopark ücretinin %25’lik kısmı peşin, kalanı 6 eşit taksit olmak üzere ödenmesi gerektiğine ilişkin olarak alınan 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı belediye encümeni kararı, 08/01/2022 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir.

Toplam tutarın %25’i olan 256.700,00-TL’nin 29/12/2021 tarih ve 487707 sayılı makbuz ile davacı tarafından davalı belediye başkanlığı hesabına ödenmesi üzerine 03/12/2021 tarih ve 226918 sayılı imar durum belgesi hazırlanarak 30/12/2021 tarihli, 318 sayılı yapı ruhsatı düzenlenmiştir. Yeni yapı ruhsatına göre parseldeki toplam inşaat alanı 28 adet mesken, 7 adet iş yeri ve ortak alanlar olmak üzere toplam 6.775 m2 olarak hesaplanmıştır.

Görülmekte olan dava, otopark ücreti hesaplanmasına ilişkin 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı ile bu kararın dayanağı olduğu ileri sürülen 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasanın “Vergi ödevi” başlıklı 73. maddesinde; “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.” hükmü bulunmaktadır.

3194 sayılı İmar Kanununun “Otoparklar” başlıklı 37. maddesinde, “İmar planlarının tanziminde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçlar gözönünde tutularak lüzumlu otopark yerleri ayrılır. Otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere lüzumlu otopark yeri tefrik edilmedikçe yapı izni, otopark tesis edilmedikçe de kullanma izni verilmez. Kullanma izni alındıktan sonra otopark yeri, plana ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak başka maksatlara tahsis edilemez. Bu fıkra hükmüne aykırı hareket edildiği takdirde ilgili idarece yapılacak tebligat üzerine en geç üç ay içerisinde bu aykırılık giderilir. Mülk sahibi tebligata rağmen müddeti içerisinde gerekli düzeltmeyi yapmaz ise, belediye encümeni veya il idare kurulu kararı ile bu hizmet ilgili idarece yapılır ve masrafı mal sahibinden tahsil edilir. (Ek fıkra:4/7/2019-7181/11 md.) Yapılaşmamış parseller, parsel maliklerinin muvafakati, araç giriş ve çıkışlarının trafiği aksatmaması ve ilgili idaresinden izin alınmak kaydıyla, zemini geçirimli malzeme ile kaplanarak ve gerekli işaretlemeler yapılarak, yapı kapsamına girmeyecek şekilde açık otopark olarak işletilebilir.” hükmüne, “Yönetmelik” başlıklı 44. maddesinde ise “(…) III – Otopark ayrılması gereken bina ve tesisler ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte tespit edilir. Otopark yapılmasını gerektiren bina ve tesislerin neler olduğu, otopark ihtiyacının miktar, ölçü ve diğer şartları ile bu ihtiyacın nasıl tespit olunup giderileceği ise, bu yönetmelikte belirtilir.” hükmüne yer verilmiştir.

22/02/2018 tarih ve 30340 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Otopark Yönetmeliğinin “Otopark bedelinin tespit, tahakkuk ve tahsili” başlıklı 12. maddesinde “(1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca alınacak otopark bedelinin tespiti, tahakkuku ve tahsilinde bu maddede belirtilen esaslara uyulur. 2)Otopark bedelinin hesabında, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen birim park alanları ile Ek-1’de belirtilen otopark sayısı esas alınır. 3) Otopark bedellerinin tahakkuk ve tahsil esasları bu Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak ilgili idareler tarafından belirlenir. 4) Otopark bedelleri kamu bankalarından herhangi birinde açılacak otopark hesabına yatırılır. Bu hesapta toplanan meblağa yasaların öngördüğü faiz oranı uygulanır. 5) (Mülga:RG-25/3/2021-31434) 6) (Mülga:RG-25/3/2021-31434) 7)(Değişik:RG-25/3/2021-31434) Otopark bedeli alınan parsellerin otopark ihtiyacının ilgili idarece karşılanması zorunludur. İdarelerce bedel alınmış olan parseller için bölge otoparkları ruhsat tarihinden itibaren en geç 3 yıl içinde tamamlanmak zorundadır. 8) Tahsis edilen alanın kamulaştırılması veya herhangi bir nedenle kullanılamaz hale gelmesi durumunda yeni bir otopark alanı tahsis edilir. Yapı ruhsatının iptali durumunda otopark için alınan bedel o yıla göre hesaplanacak miktar üzerinden geri ödenir. 9) (Değişik:RG-25/3/2021-31434) Otopark bedelinin % 25’i yapı ruhsatı verilmesi sırasında nakden, bakiyesi ise yapı kullanma izni verilmeden önce tamamlanmak kaydı ile en çok onsekiz ay içinde altı eşit taksitte ve kalan taksitlerin her yıl yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle tahsil edilir. Yapı ruhsatı düzenleme aşamasında %25’lik peşin ödenen kısım haricindeki ödemelere ilişkin taahhütname alınır. Taksitle ödenecek

%75’lik kısım ödenmeden yapı kullanma izni düzenlenmez. 10) Tahsilat makbuzunda, yapının ada ve parsel numarası ve tahsilatın kaç araçlık otopark yeri için yapıldığı da belirtilir. Bu makbuzun bir nüshası yapının ruhsat dosyasında bulundurulur. 11) Bu Yönetmelikte belirtilen esaslar dâhilinde otopark yeri bölge veya genel otoparklardan karşılanacak yükümlülerden alınacak otopark bedelinin hesabına ve tahsiline ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır: a) Gerekli görülmesi halinde yerleşme bölgeleri, il genel meclisi veya belediye meclisi tarafından 5 gruba ayrılır ve her grup için aşağıda gösterilen hesap şekli uygulanır: 1. Grup için, tarifedeki bedelin %100’ü, 2. Grup için, tarifedeki bedelin %90’ı, 3. Grup için, tarifedeki bedelin %80’i, 4. Grup için, tarifedeki bedelin %70’i,5. Grup için, tarifedeki bedelin %60’ı, otopark bedeli olarak alınır. Büyükşehir sınırları içinde büyükşehir belediyeleri resen ya da ilçe belediyelerinin önerileri doğrultusunda, diğer belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bunların dışında ilgili idareler meclis kararı almak suretiyle, bu maddede belirtilen grup sayısını azaltmaya ve bedel hesabına ilişkin oranları arttırmaya yetkilidir. b) Birim otopark bedeli: ( A + B ) x 20 x Y formülü ile hesaplanır. c) Formülde verilen; 1) A: Birim otopark bedeli arsa payını ifade eder. Belirlenen arsaların 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu uyarınca her yıl için yeniden belirlenen değerinin planda belirlenen katlar alanı hesabına konu alana bölünmesi ile tespit edilir. 2) B: Birim otopark bedeli yapı payını ifade eder. Yapı ruhsatının düzenlendiği yıl için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğde yer alan otoparka ait birim fiyatlara karşılık gelen bedeli ifade eder. 3) 20: Binek otolar dikkate alınarak belirlenen manevra alanı dahilen az birim park alanını ifade eder. (Ek:cümleRG25/3/2021-31434) Mekanik ve asansörlü otoparklarda birim park alanı, onaylı projesinde gösterilen ölçüde alınabilir. 4) Y: (a) bendinde belirtilen ve Meclis Kararı ile belirlenen yerleşme bölgelerinde ayrılan gruplara göre uygulanacak oranı (%100, %80 … gibi) ifade eder.” hükmü yer almaktadır.

31/05/2012 tarih ve 2809 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, “(1) Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.” hükmü getirilmiştir.

Aynı Kanunun “Dönüşüm gelirleri” başlıklı 7. maddesinin 10. fıkrasının (10/12/2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7153 sayılı Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ile değiştirilmeden önceki) ilk halinde “Gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulan riskli alanlardaki yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır.” hükmüne yer verilmiştir.

Kanun maddesinin ilk halinin gerekçesinde; “Madde ile Kanun uyarınca yapılacak olan iş ve işlemler ile uygulamalarda kullanılacak olan dönüşüm gelirlerinin bütçe ile ilişkisi hükme bağlanmakta ve bu gelirler sayılmakta, Kanunun uygulanmasında kullanılacak diğer kaynaklar belirtilmekte, dönüşüm projeleri özel hesabı ile ilgili düzenlemelere yer verilmekte, bu hususta Bakanlığa idari düzenleme yetkisi tanınmakta ve vergi, resim ve harç gibi mali mükellefiyetler için istisnalar getirilmektedir.” ifadeleri yer almaktadır.

10/12/2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve işlem tarihinde yürürlükte olan 7153 sayılı Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 24. maddesinde; “6306 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (…) onuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (10) Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmaz.” hükmü getirilmiştir.

6306 sayılı Kanunun 7. maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun maddesinin gerekçesinde; “10. fıkrada yapılan değişiklik ile belediyelerce alınması gereken harçlar bakımından uygulamada yaşanan problemler gözetilerek, riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde yeni inşaat alanının ne kadarı için harç ve ücret ödeneceği açıkça düzenlenmektedir.” ifadesi bulunmaktadır.

15/15/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin ilk halinde, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak olan yardımlar düzenlenmiş olup riskli yapı bulunan alanlarda uygulanacak harç ve ücret istisnalarına yer verilmediği görülmektedir.

02/07/2013 tarih ve 28695 sayılı ve 25/07/2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişiklikleri neticesinde Yönetmeliğin 16. maddesi;

“9) Kanun uyarınca;

  1. a) İlgili kurum veya gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaftır.
  2. b) Riskli alanlarda gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince, İlgili kurum adına değil de kendi adlarına uygulamada bulunulması halinde, riskli alanlardaki yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır.

c)Uygulama alanındaki mevcut yapıların İmar Mevzuatına uygun olup olmadığına bakılmaksızın, (a) ve (b) bentlerinde belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır.

ç) İlgili kurum ile uygulama alanındaki yapıları malik olarak kullanan gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince yapılan; 1) Uygulama alanındaki yapıların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri ve tescili işlemleri ile Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri ve tescili işlemleri, 2) Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, kredi desteğinden faydalanarak veya tamamen kendi kaynaklarını kullanarak, uygulama alanında veya uygulama alanı dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması işlemi,

Kanun uyarınca yapıldığından, bu işlem ve uygulamalar ile uygulama alanındaki yapılarla ilgili olarak; noterler, tapu ve kadastro müdürlükleri, belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar nezdinde Kanun uyarınca yapılan diğer işlemler hakkında (a) ve (b) bentlerinde belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır.

  1. d) Alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır.

1) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesi uyarınca alınan noter harçları.

2) Harçlar Kanununun 57 nci maddesi uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları.

3) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, 80 inci, 84 üncü ve Ek 1 inci maddesi uyarınca belediyelerce alınan harçlar.

4) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga vergisi.

5) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi.

6) Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler; Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı, 87 nci, 88 inci ve 97 nci maddeleri ile 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 21 inci ve 23 üncü maddeleri uyarınca alınan her türlü ücret ve riskli olarak tespit edilen binaya ilişkin olarak 1/7/1993 tarihli ve 21624 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliği uyarınca alınanlar da dahil olmak üzere, belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret.

7) Kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar sebebiyle 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi.” şeklinde düzenlenmiştir.

21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 12. maddesi ile, Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin ilgili fıkraları şu şekilde değiştirilmiştir: “(…)(9) Kanun kapsamındaki vergi, harç ve ücret muafiyetleri, uygulama alanındaki mevcut yapıların imar mevzuatına uygun olup olmadığına bakılmaksızın, Kanunun 7 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkraları ile bu maddenin on ila on ikinci fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde uygulanır.

10) Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmaz. Yeni inşaat konut ve iş yerinden oluşuyor ise, muaf olunan inşaat alanı, yeni inşa edilen binadaki konut ve işyerinin bina içindeki metrekare cinsinden oranları çerçevesinde uygulanır.(…)

12) Kanunun 7 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır:

  1. a) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesi uyarınca alınan noter harçları.
  2. b) Harçlar Kanununun 57 nci maddesi uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları.
  3. c) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, mükerrer 79 uncu,

80 inci ve ek 1 inci maddeleri uyarınca belediyelerce alınan harçlar.

ç) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga vergisi.

  1. d) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi.
  2. e) Kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar sebebiyle 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi.
  3. f) Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler ile riskli olarak tespit edilen yapı ile bu yapının yerine yapılacak yeni yapıya ilişkin olarak belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret.”

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) fıkrasında; iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği, 14. maddenin 3. fıkrasının (c) bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

A- Usul Yönünden:

Süre aşımı itirazına ilişkin olarak;

2577 sayılı Kanunun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin 4. fıkrasında; “İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Davacı tarafından 30/11/2021 tarihinde yapı ruhsatı başvurusunda bulunulması üzerine, davacının ödemesi gerektiği belirtilen otopark ücretinin talep edildiği davaya konu 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararının 08/01/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bunun üzerine 04/02/2022 tarihinde, dava açma süresi içinde, belediye encümeni kararı ile dayanağı olduğu ileri sürülen (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemiyle bakılan olan davanın açıldığı görülmektedir.

Bu itibarla, uygulama işlemi yönünden süresinde olan davanın uygulama işleminin dayanağı olan hüküm yönünden de süresinde olduğu açık olduğundan Niğde Belediye Başkanlığının süre itirazı yerinde görülmemiştir.

8- Esas Yönünden:

Uyuşmazlık, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapı ilan edilerek dönüşüme tabi tutulan taşınmazların otopark ücreti istisnası kapsamında olup olmadığına ve 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğindeki otopark ücreti istisnasının davaya konu yönetmelik değişikliği ile kaldırılmasının Kanuna uygun olup olmadığına ilişkindir.

İptaline karar verilmesi istenilen Yönetmelik hükmü:

“12) Kanunun 7 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır:

  1. a) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesi uyarınca alınan noter harçları.
  2. b) Harçlar Kanununun 57 nci maddesi uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları.
  3. c) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, mükerrer 79 uncu, 80 inci ve ek 1 inci maddeleri uyarınca belediyelerce alınan harçlar.

ç) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga vergisi.

  1. d) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi.
  2. e) Kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar sebebiyle 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi.
  3. f) Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler ile riskli olarak tespit edilen yapı ile bu yapının yerine yapılacak yeni yapıya ilişkin olarak belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret.” olarak düzenlenmiştir.

Davaya konu Yönetmelik maddesi Kanunun 7. maddesinin 9. ve 10. fıkrasına atıf yapmakta ve anılan maddelerde yer verilen şartlar dahilinde alınmaması gerektiği belirtilen Harçlar Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu, Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınan harç, vergi ve ücretler ile döner sermaye ücretlerini kapsamaktadır.

Görülmekte olan uyuşmazlıkta ise riskli yapı tespiti yapılan bir yapının özel hukuk tüzel kişileri eli ile dönüşüme tabi tutulması söz konusu olduğundan uyuşmazlığın çözümlenmesinde uygulanacak olan Kanun hükmünün 6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 10. fıkrası olduğu, bununla birlikte, davacıdan otopark ücreti ödemesinin talep edilmesi yani davacı adına bireysel bir uygulama işlemi tesis edilmesi üzerine uygulama işleminin ve dayanağı olduğu ileri sürülen Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açıldığı görülmektedir.

Davada, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davaya konu edilen ve davacı bakımından uygulanan hüküm olan 12. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemenin, “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmının ve bu kısım dışında kalan bölümünün ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.

21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmı bakımından;

3194 sayılı İmar Kanunun 37. maddesinde, imar planlarında, planlamaya konu edilen beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçlar gözönünde tutularak gereken otopark yerlerinin ayrılacağı düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 18. maddesinde ise otopark alanları düzenleme ortaklık payı hesabına konu alanlar arasında sayılmaktadır. Bu kapsamda, imar planları bakımından otopark ihtiyacı, planlama alanındaki yapı ve nüfus yoğunluğu ile doğrudan ilişkili olup imar planında yapılan bölgesel değişiklikler veya kapsamlı revizyonlar ile nüfus yoğunluğunda artışa gidilmesi halinde ilave yahut yeni nüfusun ihtiyacı olan donatı alanları kapsamında otopark alanı miktarının da arttırılması gerekmektedir.

Benzer biçimde, Kanunun 37. maddesinin 2. fıkrasında, herhangi bir sebeple, bir bina veya tesis bakımından otopark ihtiyacının doğması halinde, gereken otopark yeri ayrılmadıkça yapı ruhsatı verilemeyeceği, yapı ruhsatı aşamasında ayrılan otopark yeri tesis edilmedikçe de yapı kullanma izni verilmeyeceği düzenlendiğinden; Kanunun, parsel bakımından otopark ihtiyacına ilişkin yaklaşımının da imar planlarında benimsenen esas ile paralellik gösterdiği anlaşılmaktadır. Böylelikle, imar planı değişikliğine bağlı olsun ya da olmasın parselde nüfus yoğunluğunun artmasına neden olabilecek işlemler üzerine artan nüfusun ihtiyacını giderecek miktarda otopark alanının karşılanması gerekmektedir.

3194 sayılı Kanunun 44. maddesinde, otopark ayrılması gereken bina ve tesislerin neler olduğu, ihtiyacının ne şekilde tespit edilip giderileceği ile ihtiyacın miktar, ölçü ve diğer şartlarının tespiti çıkarılacak yönetmeliğe bırakılması üzerine, Kanunun 37. ve 44. maddelerine dayanılarak, araçların yol açtığı parklanma ve trafik sorunlarının çözümü için, otopark yapılmasını gerektiren bina ve tesislerde otopark ihtiyacının miktar, ölçü ve diğer şartlarının tespit ve giderilme esaslarını düzenlemek amacıyla hazırlanan Otopark Yönetmeliği, 22/02/2018 tarih ve 30340 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Otopark Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının a) bendinde, otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanmasının zorunlu olduğu belirtildikten sonra, aynı fıkranın e) bendinde otopark ihtiyacının yerinde karşılanması mümkün olmayan durumlara yer verildiği, f) bendinde, parselde ihtiyaç duyulan otopark ihtiyacının yerinde karşılanmasının mümkün olmaması halinde, otopark ihtiyacının komşu parsellerde ortak veya ada içi otopark uygulamasıyla ya da tapuda süresiz irtifak kurulması yoluyla karşılanabileceği, bunlar da mümkün değil ise karşılanamayan otopark ihtiyacının Yönetmeliğin 12. maddesinde yer verilen esaslar çerçevesinde, bölge otoparklarından tahsis yapılmak suretiyle karşılanmasını teminen otopark bedeli alınmasının düzenlendiği görülmektedir.

Diğer bir deyişle, ruhsat başvurusu yapılması üzerine, otopark bedelinin tahakkuk ettirilmesi, öncelikle otopark ihtiyacı doğmasına ve Yönetmelikte belirtilen usuller uygulanarak ihtiyacın yerinde karşılanmasının mümkün olmamasına bağlıdır.

Otopark ihtiyacının, bedel alınarak giderilmesi gerektiği hallerde; otopark bedelinin tespitinde taşınmazın kullanım kararı, bu kullanım kararına karşılık EK-1 listede belirlenen birim otopark ihtiyacı, kullanım kararına göre parsel alanı, bağımsız bölüm brüt alanı ya da emsal hesabına konu alanın ve Yönetmeliğin otopark bedelinin tespit tahakkuk ve tahsilini düzenleyen 12. maddesinde yer verilen hesaplama yönteminin belirleyici olduğu görülmektedir.

Otopark ihtiyacı, bedel alınmak suretiyle karşılanması gereken parsel veya alanın, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı, rezerv yapı alanı veya riskli alan kapsamında yıkılıp yeniden yapılacak olması halinde; 6306 sayılı Kanunda veya 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde bu konuya ilişkin özel bir tespit ve hesaplama usulü getirilmediği gözetildiğinde, otopark ihtiyacına ve bedeline ilişkin hesaplamanın Otopark Yönetmeliğine göre yapılması gerektiği açıktır.

Ancak, 6306 sayılı Kanunun genelinde ve davaya konu Yönetmelik hükmünün dayanağı olan 7. madde özelinde amaçlanan, riskli yapıların yıkılarak bu yapıların bulunduğu arsa, arazi ve alanlarda sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri oluşturmak, riskli yapıların yıkılarak yerine standartlara uygun yeni binaların yapılmasını teşvik etmek, dönüşüm kapsamındaki taşınmazların maliklerine kolaylıklar sağlayarak motivasyon oluşturmak ve dönüşüm sürecini hızlandırmak olduğundan, Kanunkoyucu tarafından, binası yıkılıp yeniden yapılacak özel kişilere birtakım kolaylıklar sağlandığı görülmektedir.

6306 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamına giren harç ve ücretlerin herhangi başka bir düzenleme yapılmasına gerek olmaksızın istisna kapsamında olacağı açıktır. O halde, kanunilik ilkesi ile sınırlandırılan harçlardan olmayan otopark bedelinin, Kanundaki istisna hükmü kapsamında sayılan ücretlerden olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun “Ücrete tabi işler” başlıklı 97. maddesinde; belediyelerin Belediye Gelirleri Kanununda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili olduğu düzenlenmiştir. 3194 sayılı Kanunun 37. maddesinin 2. fıkrasında, herhangi bir sebeple, bir bina veya tesis bakımından otopark ihtiyacının doğması halinde, gereken otopark yeri ayrılmadıkça yapı ruhsatı verilemeyeceği hükme bağlandığından, Otopark Yönetmeliği uyarınca parselinde giderilemeyen otopark ihtiyacı karşılığı bedel tahakkuk ettirilmesi için öncelikle, ilgilisi tarafından yapı ruhsatı vermeye yetkili idareye başvuruda bulunulması gerekmektedir. Zira, yapı ruhsatı başvurusunda bulunulmayan bir yapı için, belediye tarafından otopark bedeli tahakkuk ettirilmesinin mümkün olmadığı izahtan varestedir. Bunun yanı sıra, ilgilisinin yapı ruhsatı başvurusunda bulunması üzerine belediye tarafından, yapı ruhsatının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin bir denetim yapılması, bu kapsamda da yapı ruhsatı ve eki mimari projenin imar planına ve mevzuatına uygun olup olmadığının incelenerek bir hizmet sunulması gerekmektedir. Belirtilen kapsamda, yapı ruhsatı verilecek yapının vaziyet planı ve mimari projesinde, otopark ihtiyacının binada veya parselinde karşılanıp karşılanmadığı, bu mümkün değilse Otopark Yönetmeliğinde belirtilen diğer usullerin izlenip izlenmediği denetlenmekte, belirtilen şekillerde giderilemeyen otopark ihtiyacına karşılık otopark bedeli hesaplanmaktadır. Bu açıklamalar doğrultusunda, 2464 sayılı Kanunun 97. maddesindeki şartları taşıdığı neticesine varılan otopark bedelinin, ücret niteliğinde olduğu sonucuna varılmaktadır.

Öte yandan, 6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 10. fıkrasında inşaat alanı kriterinin benimsendiği, bu maddede yer verilen istisnanın, inşaat alanı esas alınarak hesaplanan harç ve ücretlere ilişkin olduğu, imar mevzuatı uyarınca otopark alanlarının inşaat alanına dahil olmadığı, ruhsat aşamasında alınan bina inşaat harcının matrahında garajdan gelen payların saklı tutulacağının düzenlendiği, bu nedenle, istisna getirilirken kriter olarak benimsenen inşaat alanına otopark alanlarının dahil olmadığı düşünülebilir ise de; mükellefinden alınan bina inşaat harcı, kazanılan inşaat alanının vergilendirilmesini sağladığından bu harcın matrahının da inşaat alanı üzerinden belirlenmesinin olağan olduğu, 2464 sayılı Kanunun “Bina İnşaat Harcı” başlıklı mükerrer yedinci bölümünün “Konu, vergiyi doğuran olay” başlıklı Ek 1. maddesinde; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatının (ilave ve tadiller de dahil olmak üzere), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında, ilgili Kanuna ekli tarifede gösterilen şekilde hesaplanacak bina inşaat harcına tabi olduğu, konut veya işyerlerinin kullanılış tarzlarının değiştirilmesinde (konutun işyerine veya harca tabi olmayan işyerinin harca tabi işyerine dönüştürülmesi) halinde de bu değişikliklerin tadilat sayılarak ek harca tabi tutulacağı, bahsi geçen maddenin yürürlüğe girmesinden önce veya sonra yapılan tadilatlarda harcın matrahının ve önceden ödenen harcın ne kadarlık kısmının mahsup edileceğinin hükme bağlandığı, otopark bedelinin alınmasının amacının ise yerinde karşılanamayan otopark ihtiyacının ücretlendirilmesine dayandığı, bu nedenle bedelin hesaplanmasında esas alınacak değerin (vergi hukukundaki karşılığı ile matrahının), otopark ihtiyacındaki artış olarak değerlendirilmesi gerektiği, otopark ihtiyacının ise inşaat alanı artışı yahut fonksiyon değişikliğine bağlı olduğu, diğer bir deyişle, (6306 sayılı Yasanın ilgili maddesinde yapılan değişiklikler öncesinde ve sonrasındaki haline bağlı olarak değişmek üzere) inşaat alanı artışının yahut fonksiyon değişikliğinin, otopark bedelinin hesaplanmasında bir kriter olarak belirlendiği, benzer bir durumun bina inşaat harcı için de söz konusu olduğu, bu nedenle, imar mevzuatı uyarınca otopark bedelinin inşaat alanına dahil olmamasının, otopark bedelinin Yasadaki istisna kapsamında olup olmaması bağlamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.

Kaldı ki, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin dava konusu edilen hükmünden kaldırılan otopark bedeli dışındaki diğer harç, vergi ve ücretler (492 sayılı Harçlar Kanununun 38. maddesi uyarınca alınan noter harçları ve 57. maddesi uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, mükerrer 79 uncu, 80 inci ve ek 1 inci maddeleri uyarınca belediyelerce alınan harçlar, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga vergisi, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi, kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar sebebiyle 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi, kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler ile riskli olarak tespit edilen yapı ile bu yapının yerine yapılacak yeni yapıya ilişkin olarak belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret) bir bütün olarak incelendiğinde, anılan Yönetmelik maddesinin ve bu maddeye dayanak olan 6306 sayılı

Kanunun 7. maddesinde getirilen düzenlemenin yalnızca inşaat alanına bağlı olarak hesaplanan vergi, harç ve ücretleri kapsamadığı anlaşılmaktadır.

Belirtilen sebeple, 2464 sayılı Kanun kapsamında belediyelerce alınacak ücretlerden olan otopark bedelinin 6306 sayılı Kanunun 7. maddesinde yer verilen istisna hükmü kapsamında olduğu sonucuna varılmıştır.

Buna göre, 6306 sayılı Kanuna kapsamında, yıkılan riskli yapı aynen inşa edilmiş ise, yeni yapı ruhsatı alınırken önceden ödenen otopark bedelinin tekrar ödenmesi gerekmeyecek, ancak, yeni inşaat alanı yaratarak nüfus artışına neden olan yeni bir yapı ruhsatı verilmiş ise önceki ruhsat aşamasında ödenen otopark ücreti karşılığında tahsis edilen otopark yeri, yeni ruhsat ile getirilen nüfusun ihtiyacını karşılamayacağından otopark bedelinin, Kanunda yer verilen kriterler ve karşılanmayan otopark ihtiyacı gözetilerek hesaplanması gerekecektir.

6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 10. fıkrasının ilk halinde, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulan riskli alanlardaki yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak sadece kullanım amacındaki değişiklikler ile yapı alanındaki artışlar üzerinden hesaplanacak harç ve ücret farklarının alınabileceği belirtilmiş, bu itibarla, anılan madde kapsamında Kanun ile getirilen sınırlama, taşınmazdaki kullanım amacı değişikliği ve yapı alanı artışı kriterlerine bağlanmıştır.

Dolayısıyla, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespiti yapılarak yıkılan binanın yerine inşa edilecek yapıda, taşınmazda kullanım amacı değişikliği bulunması hali ve/veya yapı alanı artışı kriterleri gerçekleşmiş ise yıkılan yapı için daha önceden belediyelerce alınan harç ve ücretler, yeni yapı için hesaplanan harç ve ücretlerden mahsup edilmek koşulu ile hesaplama yapılması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespiti yapılarak yıkılan binanın yerine inşa edilecek yapıda, taşınmazın kullanım amacı değişikliği yapılmamış ve yapı alanında artışa gidilmemiş ise önceden alınan harç ve ücretlere ilave harç ve ücret alınması mümkün olmayacaktır.

10/12/2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7153 sayılı Kanun ile 6306 sayılı Kanunda yapılan değişiklik neticesinde, riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmayacağı düzenlenmesi getirilmiş olup Kanunun önceki halinde benimsenen kullanım amacı değişikliği kriterlerinin terk edildiği, yapı alanı artışı kriterinin ise 1,5 kat ile sınırlandığı anlaşılmaktadır.

Bu kapsamda, 6306 sayılı Kanunun uyarınca riskli yapı tespiti yapılıp yıkılarak yeniden inşa edilmek istenilen yapılarda, belediyelerce önceden alınan harç ve ücretlere ilave ücret alınabilmesi; kullanım amacı/fonksiyon değişikliği olup olmadığından bağımsız olarak, yeni yapı ruhsatı ile getirilen inşaat alanının, yıkılan yapının inşaat alanının bir buçuk katını geçmesi şartına bağlıdır. Bu durumda, yeni inşaat alanının 1,5 kata kadar olan kısmı istisna kapsamında olup bu miktarı aşan kısım için belediyelerce harç ve ücret hesaplanması mümkündür.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan, 02/07/2013 tarih ve 28695 sayılı ve 25/07/2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişiklikleri neticesinde 16. maddede; Kanun ile getirilen kullanım amacı değişikliği ve yapı alanı artışı kriterlerine yer verildikten sonra Kanunun 7 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler sıralanmıştır. Otopark ücretleri de bu kapsamda Yönetmelikte özel olarak belirlenen istisnalar arasında sayılmıştır.

21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği neticesinde 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinde; fonksiyon değişikliği olup olmadığına bakılmaksızın inşaat alanındaki artışların 1,5 kata kadar olan kısmından harç ve ücret alınmayacağı şeklindeki Kanun hükmüne yer verildiği, bunla birlikte Kanunun 7 nci maddesinin dokuzuncu ve onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken harç, vergi ve ücretlerin kapsamının değiştirildiği, özel olarak getirilen bu istisnalar arasından otopark ücretlerine ilişkin olan istisnanın çıkarıldığı görülmektedir.

Kanunda, 6306 sayılı Kanun kapsamında dönüşüme tabi tutulan alanlarda belediyelerce alınacak harç ve ücretlere getirilen istisnanın (kullanım amacı değişikliği, yapı alanı artışı gibi) belirli kriterlere bağlandığı görülmekle birlikte bu kriterler dışında bir sınırlama getirilmediği açıktır.

6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin, davaya konuyu yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girmesinden önceki ve sonraki halinde ise içerikleri değişmekle birlikte kanunda yer almadığı halde belediyelerce alınacak ücretlere konu bakımından sınırlama getirildiği görülmektedir.

Bu bakımdan, Kanundaki genel istisnanın koşulları gerçekleşmiş ise konu bakımdan sınırlamaya tabi olmaksızın uygulanacağı açık iken Yönetmelikte, Kanunda getirilen istisnanın kapsamının, tahdidi olarak sayılan konular ile daraltıldığı anlaşılmaktadır.

Kentsel dönüşümün en önemli uygulama alanlarından olan afet riski altındaki alanlarla, riskli yapıların dönüşüm sürecinde, anılan Kanunun amacı da göz önünde bulundurularak vergi, harç ve ücretlere getirilen istisnaları daraltacak yorumlardan kaçınılması gerekmektedir. Aksi bir yorum, Kanunun amacına olduğu kadar vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanuniliği ilkesini düzenleyen Anayasanın 73. maddesine de aykırı olacaktır. Bu itibarla, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davaya konu 12. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemenin, “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı neticesine ulaşılmıştır.

  1. 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesinin 9. fıkrasının kalan kısımları (6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gerektiği belirtilen harç, vergi ve ücretler ile Kanunun 10. maddesi kapsamında alınmaması gerektiği belirtilen ücretlerin otopark ücretine ilişkin istisnanın kaldırılması dışındaki kısımları) bakımından;

İdari yargılama hukukunda ehliyet, kişinin medeni hakları kullanabilme yeteneği yanında, idari dava açmakta menfaati olmasını; diğer bir anlatımla iptali istenilen idari işlem ile kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin ihlal edilmiş bulunmasını da ifade etmektedir. Bu bakımdan idari işlemin hukuk düzeninden kaldırılmasında, açıklanan nitelikte menfaati bulunmayan kişinin idari dava açma ehliyetinden de söz edilemez.

İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan birisi olan “dava açma ehliyeti”, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılması idarenin işlemlerinde istikrarsızlık ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmesi sonucunu doğurabileceğinden, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlali kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.

Davaya konu Yönetmelik hükmünün anılan kısmının, görülmekte olan uyuşmazlıkta, davacıdan otopark bedeli istenilmesine ilişkin uygulama işleminin (belediye encümeni kararının) dayanağı olmadığı ve dava konusu değişikliğin anılan kısmı ile davacının kişisel, meşru ve güncel bir menfaat bağının bulunmadığı sonucuna varıldığından belirtilen kısmın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir.

  1. 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararı bakımından:

Davaya konu belediye encümeni kararında ödenmesi gerektiğine karar verilen otopark ücreti hesabının Otopark Yönetmeliği hükümleri uyarınca yapıldığı ve belediye encümeni kararına esas alınan teknik raporda otopark ücretinin 6306 sayılı Kanun kapsamındaki istisnalardan olmadığı belirtilerek istisna kapsamında uygulama yapılmayacağı değerlendirmelerine yer verildiği görülmektedir.

Davacı mülkiyetinde bulunan taşınmazda riskli yapı tespiti yapıldıktan sonra yıkılarak yeniden yapılan yapıya ilişkin olarak, 6306 sayılı Kanunda yer alan koşullar dahilinde hesaplama yapılması, diğer bir ifade ile, Kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan hali kapsamında, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın 1,5 kata kadar olan inşaat alanı artışı bakımından, önceden belediyelerce alınan otopark ücretine ilave olarak otopark ücreti alınmaması, inşaat alanı artışının 1,5 katın üzerinde olması halinde ise belediye tarafından önceden alınan otopark ücreti mahsup edilerek alınması gerekirken Kanunda yer almayan kısıtlamalarla istisna kapsamını daraltan davaya konu yönetmelik hükmü uyarınca, otopark ücretinin yönetmelikte sayılan istisnalar kapsamından çıkarıldığından bahisle, davacıdan tam olarak otopark ücreti alınmasına ilişkin davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı neticesine varılmıştır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

  1. 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davaya konu 12. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemenin, “Kanunun 7. maddesinin (…) onuncu fıkralarında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gereken (…) ücretler” kapsamında otopark ücretinin istisnalar arasından kaldırılmasına yönelik kısmının ve 14/12/2021 tarih ve 1426 sayılı Niğde Belediye Encümen kararının İPTALİNE,
  2. 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinin 12. fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin) 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin davaya konu 12. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemenin kalan kısımları (6306 sayılı Kanunun 7. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen şartlar dahilinde alınmaması gerektiği belirtilen harç, vergi ve ücretler ile Kanunun 10. maddesi kapsamında alınmaması gerektiği belirtilen ücretlerin otopark ücretine ilişkin istisnanın kaldırılması dışındaki kısımları) bakımından davanın ehliyet yönünden REDDİNE,
  3. Dava kısmen iptal, kısmen ehliyet ret ile sonuçlandığından davadaki haklılık oranına göre ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 565,80-TL davacı yargılama giderinin yarısı tutarındaki 282,90-TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, kalan 282,90-TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
  4. Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin yarısı olan 25,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 25,00-TL’nin ise davalı üzerinde bırakılmasına, davalı Niğde Belediye Başkanlığı tarafından yatırılan 492,00-TL YD İtiraz Harcının (itirazın kabul ile sonuçlandığı gözetilerek) davacıdan alınarak davalı Niğde Belediye Başkanlığı’na verilmesine,
  5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.100,00-TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, 17.100,00-TL vekalet ücretinin ise davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
  6. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
  7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 11/01/2024 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.