Bulunduğu alanda imar planı çalışmaları sürüyor olsa bile, ruhsatsız olarak inşa edilen yapının, imar mevzuatına uygun hale getirilmesi yolunda işlem tesis edilebileceği hakkında.
İstemin Özeti: Muğla İdare Mahkemesinin 8.9.2004 günlü, E:2002/350, K:2004/704 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik’in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M. İclal Kutucu’nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, …, …, … Beldesi, … Mahallesi, 9 pafta, 281 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız olarak inşa edilen yapının 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca imara uygun hale getirilmesine ilişkin 28.2.2002 günlü, 3 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu yapının üzerinde yer aldığı taşınmazı da kapsayan alana ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının Aydın 1. İdare Mahkemesinin 30.12.1999 günlü, (E:1998/839), K:1999/967 sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, anılan yerde revizyon imar planı çalışmalarının sürdüğü, yapılacak yeni plana göre dava konusu yapının ruhsata bağlanabilme durumu olup olmadığı değerlendirileceğinden bu aşamada tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinde, bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı, ilgili idarece tesbiti, fenni mesulce tesbiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, Belediye veya Valiliklerce, o andaki inşaat durumunun tesbit edileceği yapının mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı, durdurmanın yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı, bu tebligatın bir nüshasının da muhtara bırakılacağı, bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, Belediyeden veya Valilikten mührün kaldırılmasını isteyebileceği, ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mührün Belediye veya Valilikçe kaldırılarak inşaata izin verileceği, aksi takdirde, ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binanın, Belediye Encümeni veya İl İdare Kurulu kararını müteakip Belediye veya Valilikçe yıktırılacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu yapının bulunduğu alana ilişkin 1/1000 olçekli imar planının Aydın 1. İdare Mahkemesinin 30.12.1999 günlü, E:1998/839, K:1999/967 sayılı kararıyla iptal edildiği, bu karar Danıştay Altıncı Dairesinin 12.12.2001 günlü E:2000/5528 K:2001/6375 sayılı kararıyla bozulmuş ise de, bozma kararı, anılan yerde 1.12.1997 günlü yeni bir uygulama imar planı değişikliği olduğundan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle verildiği, böylece sözü edilen imar planının ortadan kalktığının anlaşıldığı, öte yandan yukarıya alınan Danıştay Altıncı Dairesi kararında belirtilen 1.12.1997 günlü uygulama imar planının geçerli olup olmadığı açıkça anlaşılamamakla beraber Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığınca sözü edilen alanda 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı revizyon çalışmaları devam ettiğinden bu çalışmalar tamamlanana kadar hiç bir imar uygulaması yapılmaması yolunda 28.10.2000 günlü, 3930 sayılı karar alındığı ve davalı idarece savunma dilekçesinde söz konusu alanı düzenleyen geçerli bir imar planının bulunmadığının belirtildiği, buna göre idarece plansız duruma düştüğü kabul edilen taşınmazda davacı tarafından ruhsatsız olarak yapı inşa edildiğinin tespit edilmesi üzerine yasal süresi içerisinde imara uygun hale getirilmesi gerektiği yolunda dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
İmar mevzuatı uyarınca her hangi bir yapının imara uygun olduğundan söz edebilmek için, yasal istisnalar dışında, usulüne uygun olarak verilmiş inşaat ruhsatı olması ve bu ruhsata uygun olarak inşa edilmiş olması gerekir. Öte yandan, imar mevzuatına aykırı yapının bulunduğu alanda imar planı çalışmalarına devam ediliyor olmasının, bu tür yapılar hakkında işlem tesis edilmesine engel olmacağı da tabiidir. Olayda ise dava konusu yapının ruhsatsız olarak inşa edildiği ve süresinde ruhsata bağlanmadığı tartışmasızdır. Bu durum karşısında anılan yapının yasal hale getirilmesi amacıyla tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Buna göre İdare Mahkemesince uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Muğla İdare Mahkemesinin 8.9.2004 günlü, E:2002/350, K:2004/704 sayılı kararının bozulmasina, fazladan yatırılan 17 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 30.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.