1. Anasayfa
  2. Danıştay 9. Dairesi Kararları

Danıştay 9. Dairesi E: 1999/4900 K: 2000/4047 T: 19.12.2000


Dava konusu yol katılım payı 3194 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca istenmiş bulunduğundan uyuşmazlığın idare mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.

İstemin Özeti: Yükümlü adına tahakkuk ettirilip tahsil olunan yol teknik alt yapı bedelinin yasal faizi ile birlikte taraflarına ret ve iadesi istemiyle yapılan düzeltme – şikayet başvurusunun reddine dair … Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada, 2464 sayılı Kanunun 86 ve 89. maddelerinde yol harcamalarına katılma payının düzenlendiği, anılan yasa hükmü gereği yol harcamalarına katılma payının arsanın vergi değerinin % 2’sini geçemeyeceği, olayda dosyadaki belge ve bilgilere göre yükümlüye ait taşınmazın emlak vergi değerinin 6.347.460.000.-lira olduğu anlaşıldığından yükümlü vakıftan 126.949.200.-lira yol harcamalarına katılma payı alınması gerektiği, buna göre yükümlüden tahsil edilen 843.540.000.-liradan anılan miktarın düşülmesi sonucunda 716.590.800.-liranın davacıya red ve iadesi gerektiği, yükümlünün faiz isteminin ise 2577 sayılı Kanunun 28/6. maddesine göre yerinde olmadığı gerekçesiyle kısmen kabul ederek 716.590.800.-liralık yol harcamalarına katılma payının red ve iadesine, 126.949.200.-liranın onanmasına, faiz isteminin ise reddine hükmeden Ankara 6. Vergi Mahkemesinin 12.10.1999 tarih ve 1999/616 sayılı kararının; yükümlüden istenen katılma payının yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden: yükümlü vakfın 49 yıllığına irtifak hakkı tesis ettiği … İlçesi … ada … parselde bulunan arsa üzerine inşaat ruhsatı alınması aşamasında inşaat yapılabilmesi için 3194 sayılı Kanunun 23. madde hükmüne istinaden tahsil edilen 843.540.000.-lira yol Katılım bedelinin faizi ile birlikte taraflarına red ve iadesi istemiyle düzeltme-şikayet başvurusunda bulunduğu, bu istemin reddine dair 25.5.1999 tarih ve 735 sayılı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada, vergi mahkemesince ihtilaf konusu meblağın yol harcamalarına katılma payı olarak değerlendirilmesi suretiyle hüküm tesis edilerek davanın kısmen kabul edildiği görülmüştür.

3194 sayılı İmar Kanununun 23. maddesinde, iskan hudutları içinde olup da, imar planının beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda parselasyon planları tasdik edilmiş olmakla beraber yolu, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik altyapı henüz yapılmamış olan yerlerde, ilgili idarenin izni halinde ve ilgili idarece hazırlanacak projeye uygun olarak yaptıranlara veya parselleri hizasına rastlayan ve yönetmelikte belirtildiği şekilde hissesine düşen teknik altyapı bedelini, % 25 peşin ödeyip geri kalan % 75’ini altyapı hizmetinin ilgili idaresince tamamlanacağı tarihten en geç altı ay içinde ödemeyi taahhüt edenlere yapı ruhsatı verileceği hükme bağlanmıştır

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilgili ilk derecede Danıştay da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davalarını, tam yargı davalarını, genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları, diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

İdari yargıda açılan davalarda uyuşmazlığın çözümü için yapılan incelemenin başında görev konusu yer almaktadır. Olayda 3194 sayılı Kanunun 23. madde hükmüne göre davacıya ait inşaat nedeniyle ruhsat verilmesi aşamasında 3194 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca yol teknik alt yapı bedeli istendiği anlaşıldığından uyuşmazlık yukarıda yer alan madde gereğince vergi mahkemesinin görev alanına girmemektedir.

Bu hükümler karşısında idare mahkemesinin görevine giren bu konuda idare mahkemesince karar verilmesi gerekirken vergi mahkemesince olayın harcamalara katılma payı olarak değerlendirilmesi suretiyle işin esasına girilerek hüküm tesis edilmesinde yasaya uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Ankara 6. Vergi Mahkemesinin 12.10.1999 tarih ve 1999/616 sayılı kararın bozulmasına 19.12.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.